Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2023/8028 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2023/15 E., 2023/249 K.

SUÇ: Reşit olmayanla cinsel ilişki

HÜKÜM: Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Düşme

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi.

I. HUKUKÎ SÜREÇ

  1. İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.12.2014 tarihli, 2014/107 Esas, 2014/637 Karar sayılı kararı ile sanığın, reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 3.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

  2. Kararın sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 31.05.2022 tarih, 2021/4178 Esas, 2022/5116 Karar sayılı kararı ile " Sanığın işlediği kabul edilen eylemin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas 2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması " gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

  3. Bozma üzerine İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.03.2023 tarihli, 2023/15 Esas, 2023/249 Karar sayılı kararı ile sanığın, reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan 5237 sayılı Kanun'un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 3.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. GEREKÇE

  1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun'un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre, aynı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 66 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

  2. Bozma öncesi kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde bozulmasının ardından mahkemece yapılan yargılama neticesinde atılı suçtan mahkûmiyetine dair kararın verildiği ancak 31.08.2010 tarihli suç tarihinden, mahkûmiyet hükmünün verildiği 16.03.2023 tarihinden önce, olağanüstü zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilerek zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.03.2023 tarihli, 2023/15 Esas, 2023/249 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.12.2023 tarihinde karar verildi.