Sanığa Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu İle 8 Yıl Hapis Cezası Onandı - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2023/726 Kararı
MAHKEMESİ: Ceza Dairesi
SAYISI: **
Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
-
Şebinkarahisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.03.2019 tarihli ve 2018/31 Esas, 2019/20 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ile beşinci fıkrası, 43 üncü maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
-
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 26.09.2019 tarihli ve 2019/1796 Esas, 2019/2288 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafii, O yer Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
-
Ankara Bölge Adliyesi Mahkemesi 3 Ceza Dairesi kararının sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 01.03.2021 tarihli ve 2020/966 Esas, 2021/1662 Karar sayılı kararı ile özetle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin usulüne uygun açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
-
Şebinkarahisar Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2021 tarihli ve 2021/32 Esas, 2021/45 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası ve 43 üncü maddesi uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
-
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 29.03.2022 tarihli ve 2021/1770 Esas, 2022/652 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
-
Sanık müdafiinin temyiz istemi; sanığın cinsel suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığına, mağdurun beyanı dışında delil olmadığına, tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığına ilişkindir.
-
Katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi; takdiri indirim uygulanmamasına, bakanlık lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece "Katılan ...'un 19.12.2002 doğumlu olduğu, annesi tanık... ile babası katılan ...'un 09.09.2016 tarihinde boşandıkları, katılan ...'un velayetinin babasına bırakıldığı, olay tarihlerinde katılan ...'un Koyulhisar'da, anne tanık...'nın ise İstanbul'da yaşadığı, katılan ...'un babası ile birlikte Koyulhisar ilçesinde yaşadığı, yaz tatillerin de ise annesi tanık...'nın yanına İstanbul'a gittiği, sanık ... ...'ın da Koyulhisar ilçesinde çiğ köfte dükkanı işlettiği, katılan ...'un boş zamanlarında sanık ...'un dükkanında çalışarak, sanığa yardımcı olduğu, hafta içlerinde okuldan sonra, hafta sonları da iki gün iş yerine giderek çalıştığı, katılanın 2017 yılı yaz tatilinde İstanbul'a annesinin yanına gittiği, bu dönemlerde katılanın, sanığın kendisini sürekli araması
nedeniyle rahatsız olduğu, bu durumu annesi tanık...'nın da fark ettiği, yine evde olduğu 26.07. 2017 tarihinde sanık ...'un kendisi ile görüşmek amacıyla katılandan bulunduğu konumu göndermesini istediği, katılanın istek üzerine konumunu gönderdiği ve sanık ile dışarıda görüştükleri, sanık ...'un katılanı Ümraniye'de bulunan Huzur isimli otele götürdüğü, sanığın 405 numaralı odayı kiraladığı, sanık ile katılanın kayıt yaptıktan sonra odaya çıktıkları, sanığın odaya girer girmez katılanın çıkmasına engel olmak amacıyla kapıyı kilitleyerek anahtarı gömleğinin cebine koyduğu, sonrasında yaklaşık 1,5 2 saat boyunca katılanın vücuduna anal yoldan organ sokmak sureti ile istismarda bulunduğu, katılanın kaçmak istemesine rağmen odanın kapısının kilitli olması nedeniyle kaçamadığı, sanık ile katılanın 12.40'da girdikleri otelden 17.49'da birlikte ayrıldıkları, sonrasında sanığın İstanbul'dan Koyulhisar'a döndüğü, bu süreler boyunca sanık ile telefonla konuşmaya devam ettikleri, bu olaydan yaklaşık 2 ay sonra katılanın Koyulhisar'a döndüğü, katılanın Koyulhisar'a geldiği ilk gün sanığın kendisini arayarak arabası ile evine götürdüğü, ev içerisinde katılanı yine organ sokmak sureti ile cinsel yönden istismar ettiği, bu sırada da evin kapısını kilitleyerek katılanın kaçmasına engel olduğu, bu olayın ertesi akşamında çiğ köfte dükkanında gece 12 civarında ışıkları kapatıp katılana karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu esnada yine dükkanın kapısını kilitleyerek katılanın kaçmasına engel olduğu, bu olaydan sonra yaklaşık 7 ay boyunca sanığın bazen her gün, bazen de haftada iki üç defa katılanı kendi ikametine, iş yerine, Koyulhisar İlçesi Üçyol mevkiine, iş yerinin karşısında bulunan depoya götürerek kendisine anal yoldan cinsel organını ithal etmek sureti ile cinsel istismarda bulunduğu, sanığın cinsel istismar eylemini gerçekleştirdiği süre zarfının dışında otel odasına girer girmez kapıyı kilitlediği, yine katılanın İstanbul'dan Koyulhisar'a geldiği gün sanığın katılanı araba ile evine götürdüğü, yine başka bir gün çiğköfte dükkanının karşısında bulunan odunlukta ve sanığın abisine ait olan arabanın içinde, odunlukta katılana yönelik eylemlerini gerçekleştirdiği ve bu süre zarfında 15 yaşından küçük olan katılanı cinsel amaçla, birden fazla kez hürriyetten yoksun bıraktığı, bu suretle sanığın katılana yönelik üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sübut bulduğu, tüm bu hususların katılan ...'un soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki istikrarlı beyanı, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları, adli muayene raporları, ... kayıtları, Adli Tıp raporu, kolluk tutanakları ile anlaşıldığı ve oluşun bu şekilde gerçekleştiği" kabul edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ayrıca Bakanlığın davaya katılması Anayasa ve Kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun'un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlamadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 29.03.2022 tarihli ve 2021/1770 Esas, 2022/652 Karar sayılı kararında sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Şebinkarahisar Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.02.2023 tarihinde karar verildi.
Soorgla