Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2023/6700 Kararı
MAHKEMESİ: Ceza Dairesi
SAYISI: 2023/334 E., 2023/369 K.
SUÇLAR: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER: Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
- Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.02.2023 Tarihli ve 202023/168 Esas, 2023/46 Karar Sayılı Kararı ile Sanık Hakkında;
a) Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 20 hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
karar verilmiştir.
- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin 11.04.2023 Tarihli ve 2023/334 Esas, 2023/369 Karar Sayılı Kararı ile Sanık Hakkında;
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan mağdure vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın suçunu ikrar ettiğine, sanık hakkında taktir edilen cezalardan indirim yapılmasının hukuken kabulünün mümkün olmadığına, üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine ilişkindir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Mahkemenin eksik araştırma ve inceleme yaptığına, sanığın 2021 yılının yaz aylarında trafik kazası geçirdiği ve bu trafik kazası sonucunda Eskişehir Şehir Hastanesi’nde tedavisini gerçekleştirildiği, ancak sanığın beyninde, geçirmiş olduğu bu trafik kazasına bağlı olarak kalıcı hasar meydana geldiğine, sanığın ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınması ve 5237 sayılı Kanun'un 32 nci maddesinin değerlendirilmesi gerektiğine, kararın yasa ve hakkaniyete aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın, mağdurenin önceki sevgilisinin yakın arkadaşı olması nedeni ile olay tarihinden önce birbirlerini tanıdıkları, sanığın mağdureye sevgili olmayı teklif ettiği, ancak mağdurenin reddettiği, ancak ara ara görüştükleri, bu hususta aralarında zaman zaman mesajlaşmalarından anlaşıldığı, olay tarihinde mağdurenin arkadaşları ile Sivrihisar Uçapark isimli parka gittiği, buraya sanığın da geldiği, mağdurenin ise ısrarla kendisi ile sevgili olmak isteyen sanığın bunun olmayacağına ikna etmek için son kez konuşmak amacıyla sanıkla konuşmayı kabul ettiği, gruptan ayrılarak birlikte önce başka bir bankta konuştukları, daha sonra sanığın mağdureye ölen babası ile metruk binada çizdikleri bir şeyi gösterme bahanesiyle parkın ilerisinde terk edilmiş yere götürdüğü, sanığın burada da mağdureye sevgili olma teklifini yinelediği, mağdurenin kabul etmediği, sanığın bu duruma sinirlenerek orada bulduğu bir şişeyi kırarak mağdureye kendisi ile olmaz ise kendisini de onu da öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiği, geçirdiği trafik kazası nedeniyle beyin ameliyatı olacağını kaybedecek bir şeyinin olmadığını söylediğini, mağdurenin razı olmadığı ancak sanığı vazgeçiremediği, sanığın katılanın alt kıyafetini çıkararak zorla anal yoldan katılanla cinsel ilişkiye girdiği, eyleminden sonra da katılanı bu durumu kimseye söylememesi için tembihlediği, katılan çocuğun bu durumu olaydan birkaç gün sonra önce arkadaşı tanık ...'e ve sonra da arkadaşının cesaretlendirmesiyle okuldaki öğretmeni Hale'ye anlattığı, okul müdürünün de durumu Sivrihisar Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmesi üzerine olayın resmi makamlara intikal ettiği, mağdurenin 14.06.2022 tarihli iç beden muayenesine ilişkin raporunda, hymenin sağlam olduğu, fiili livata ile uyumlu maddi emarelerin izlendiği, vücudunda herhangi bir taze travmatik emareye rastlanılmadığının bildirildiği, katılan çocuğun cep telefonunun incelendiği, sanık ile olan whatsapp yazışmalarında katılanın sanığa "sen sadece benim bedenime sahip oldun evet ama ruhuma değil" şeklinde mesaj attığı, sanığın da "sırf bana bağlı kal diye yaptım " şeklinde cevap verdiği, Bursa Bölge Kriminal Polis Laboratuvarının 10.01.2023 tarih ve BRS BYL 22 03733 uzmanlık raporunda, olaydan sonra katılan çocuktan alınan katılan çocuğa ait iç çamaşırında tespit edilen karışık meni örneğinde katılanın ve sanığın genotiplerinin karışık olarak bulunduğu tespit edildiği, tanık ...'in; olay günü olan 11.06.2022 tarihinde sanık ile katılanın parkta konuştuklarını, parkın dışına çıktıklarını, nereye gittiklerini görmediğini, katılanın kendisine 12.06.2022 tarihinde sanığın boğazına cam dayayarak tecavüz ettiğini söylediğini beyan ettiği, sanık müdafi tarafından sanığın cezai ehliyeti bakımından rapor aldırılmasının talep edildiği, mahkemece yapılan gözlemde sanığın cezai ehliyetinden şüphelenmeyi gerektiren bir davranışının olmadığı ve bu durumun soruşturma aşamasında hiç ileri sürülmediği, kovuşturma aşamasında son celseden önce ileri sürüldüğünün, sanık hakkında cezai ehliyet raporu aldırılmasını gerektiren doktor raporu gibi bir rapor da sunulmadığının tespit edildiği, rapora gerekçe olarak sanığın geçirdiği trafik kazasının gösterildiği, suça konu eyleme ilişkin sanığın ikrarının bulunduğu anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
-
Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ile tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından mahkeme hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
-
Mahkemece 5237 sayılı Kanun'un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu, güttüğü amaç ve saiki dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan belirlendiği anlaşıldığından hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
-
Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği ve yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
-
Mahkemenin kabul gerekçesinde de açıklandığı üzere; çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süreyle mağdurenin iradesiyle hareket etme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle, mağdurenin hareket etme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince sanığın kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi karşısında, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
-
Açıklanan bozma gerekçesine göre Tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin 11.04.2023 tarihli ve 2023/334 Esas, 2023/369 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle katılan mağdure vekili ve sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin 11.04.2023 tarihli ve 2023/334 Esas, 2023/369 Karar Sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.10.2023 tarihinde karar verildi.