Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2023/1817 Kararı
MAHKEMESİ: Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI: 2013/267 E., 2015/289 K.
SUÇ: Beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM: Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Amasya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2013/267 Esas, 2015/289 Karar sayılı kararı ile sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı bir delil elde edilemediğinden 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi
Mağdurenin hile ile iradesinin etki altına alınarak sanığın ikametine götürüldüğü ve sanığın bu durumdan istifade ederek mağdurenin rızasına aykırı olacak şekilde cinsel davranışlarda bulunduğu hususunun sabit olması ve bu nedenle sanığın lehine olan 6545 sayılı yasa ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
B. Katılan Mağdur Vekilinin Temyiz İstemi
Dosya kapsamında mevcut olan sanık lehine ve aleyhine bütün delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğuna, sanığın atılı suçla cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece ''Yapılan yargılama sonucu, sanık savunması, mağdur ve katılan beyanları, tanık anlatımları, adli kurul raporu, mağdura ait sosyal inceleme raporu, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu, mağdur ile sanığın olay öncesine ilişkin herhangi bir arkadaşlıklarının veya ilişkilerinin bulunmadığı, mağdurun daha önceden tanımadığı sanığın evine olay günü sırf kuş görmek için gitmesinin, sanığın da ailesi ile birlikte ikamet ettiği ve hemen ikametin arkasında ailesinin iş yerinin de bulunduğu gözetildiğinde, gündüz vakti, işlek bir cadde üzerinde bulunan evine mağduru götürmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı değerlendirilmiş, mağdurun ifadesinde sanığın evini önceden bilmediğini beyan etmesine rağmen, olay günü kendisinin önden gittiğini, sanığın arkasından gelip merdivenlerden çıktığını, arkasından da kendisinin çıktığını beyan ederek kendi içinde tutarsız beyanda bulunduğu görülmüş, yine mağdurun kuşu sevdiği sırada sanığın mağdurun göğsü ile oynamaya başladığı, elinden tuttuğu, annesini camın önünde görünce kendisini başka bir yere çektiği şeklindeki beyanı, rızası dışında cinsel saldırıya maruz kalan birinin bu saldırıyı bertaraf etmek için hiçbir girişimde bulunmaması, camın önünden annesinin geçtiğini gördüğü halde buna kayıtsız kalması, yine sanığın mağdurun annesini önceden tanımadığı da düşünüldüğünde inandırıcı bulunmamış ve hükme esas alınmamış, mağdurun olay öncesinde babasının şiddetine maruz kaldığı, ailesi ile birlikte yaşamak istemediği, ailesinden kurtulmak için böyle bir beyanda bulunmuş olabileceği kanaatine varılmış, mağdurun olay tarihinden 2 3 ay sonra olayı anlatması, tanık sıfatı ile dinlenen mağdurun öğretmenlerinin, mağdurun psikolojik tedavi gördüğü ve beyanlarının çok doğru olmayabileceği şeklindeki ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, mağdurun suç atma şeklinde olabilecek beyanlarına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu, sanığın aşamalardaki suçu işlemediği yönündeki istikrarlı savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine dair mahkumiyete yeter her türlü şüpheden uzak, somut, inandırıcı delil bulunmadığından, sanığın savunmasının aksi ispat edilemediğinden ve mahkememizde oluşan şüphe yenilemediğinden, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmiştir.'' şeklinde hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Amasya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2013/267 Esas, 2015/289 Karar sayılı kararında o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan mağdur vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
29.03.2023 tarihinde karar verildi.