Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2023/2445 Kararı
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR: İstinaf talebinin esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ: Aydın Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Dava kousu ... ili, ... ilçesi, ... (...) Mahallesi, eski 1013 parsel sayılı taşınmaz 355,00 m2 yüzölçümü ile arsa vasfı ile davacı Hazine adına kayıtlı iken, uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen uygulama kadastrosu tutanağı ile yeni 142 ada 3 parsel numarası ile 399,25 m2 yüzölçümü ile tespit edilmiştir.
2.Uygulama kadastrosu çalışma sonuçlarının 23.09.2020 ila 22.10.2020 tarihleri arasında askı ilanına çıkartıldığı, davacı Hazine vekili tarafından 22.10.2020 tarihinde görevli Kadastro Mahkemesinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
3.Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yer alan 142 ada 3 (eski 1013 ) parselin Hazineye ait olduğunu, sahada yapılan güncelleme kadastrosu neticesinde 500 m2 olan alanının 399,25 m2ye inerek azaldığını belirterek güncelleme kadastrosunda yapılan hatanın düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesi; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davaya konu taşınmazın güncelleme (uygulama) kadastrosunda belirlenen sınırı ile tesis kadastrosunda tespit edilen sınırının birbiriyle uyumlu olduğu; bu uyumun 1959,1964 tarihli hava fotoğrafları, harita ve ortofolar ile doğrulanıp, belgelendiği; taşınmazın yüz ölçümünde ortaya çıkan 44,25 m2lik artmanın 7,85 m2 olan yanılma (tecviz) sınırları dışında kaldığı, artmanın sabit alınan sınırlardan kaynaklandığı, güncelleme kadastrosunda hata bulunmadığı gerekçesiyle; davanın reddi ile dava konusu taşınmazın güncelleme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının eksik ve yetersiz incelemeye dayandığını, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, yenileme işleminin önceki kadastro ile saptanan mülkiyet ve geometrik durumu yok sayan veya tamamen hükümsüz kılan yeni bir kadastro çalışması olmadığını, mümkün olduğu kadar aslına sadık kalınarak onun eksiklerini tamamlayan ve yüzölçümlerinde görülen yanlışlıkları orantı ve dengeleme kurallarına göre düzelten bir önceki kadastroya ek bir işlem olduğunu, davaya konu işlemde ise yenileme kadastrosu adı altında yüzölçümü değişikliği suretiyle Hazine'nin önemli ölçüde hak kaybına uğradığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılması ile dava konusu Hazine taşınmazının 500,00 m2 yüzölçümü ile tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilimsel veriler içeren teknik bilirkişi raporu ile, dava konusu taşınmazda tesis kadastrosu sırasında herhangi bir tersimat hatası yapılmadığının, yüzölçümünün doğru hesaplandığının, tecvizi aşan 44,25 m2lik artışın, uygulama kadastrosu sırasında taşınmazın bazı sınırlarının sabit sınır tipinde tespit edilmesinden kaynaklandığının ve uygulama kadastrosunda hata bulunmadığının bildirilmesi karşısında; mahkemece davanın reddi ile dava konusu taşınmazın uygulama (güncelleme) kadastrosu tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen istinaf esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosunun usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususuna ilişkindir.
- İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2 a maddesi.
- Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.