Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/2887 Kararı
MAHKEMESİ: Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: Kısmi İlamda Açılan Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü.:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 270 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına; 198 ada 2, 4, 12, 13, 212 ada 9, 10, 11, 12, 19, 20, 39, 42 ve 45 parsel sayılı yüzölçümü ve nitelikleri tutanaklarında yazılı bulunan taşınmazlar ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, davalı gerçek kişiler ve murisleri adına tespit edilmiştir.
Davacı ... İdaresi, ... ilçesi ... Mahallesi 270 ada 1 sayılı orman parselinin kısmi ilan süresi içerisinde, dava dilekçesi ekinde yer alan krokide sınırları belirtilen taşınmazların da orman alanına dahil edilmesi istemiyle dava açmış, bilahare arazi kadastrosunun askı ilan süresinde malik hanesi açık olması gerekirken davalılar adına tespit edilen çekişmeli parsellerden 212 ada 9, 10, 11, 12, 20 sayılı parseller haricinde kalan taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, davacı Hazine de 212 ada 9, 10, 11, 12 ve 20 sayılı parsellerde davalı gerçek kişler yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır.
Mahkemece, 212 ada 9, 12, 39 ve 42 parsel sayılı taşınmazlar haricinde kalan çekişmeli parseller yönünden davanın kısmen kabulüne dair ayrı ayrı verilen hükümlere ilişkin “Dava dosyalarının Orman İdaresinin kısmi ilan süresinde açtığı dava ile birleştirilmesi" gereğine değinilen bozma ilamlarına uyularak ve tüm davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, 270 ada 1 parsel sayılı taşımazın tespit gibi tesciline, 212 ada 42 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 198 ada 2, 212 ada 9, 10, 11, 12, 19, 20, 39 ve 45 sayılı parsellerin ise 08.02.2016 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen bölümlerinin kadastro tespitlerinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına, geriye kalan bölümlerinin ve 198 ada 4, 12, 13 sayılı parsellerin tamamının ise davalı tespit malikleri ve mirasçıları adına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili ile davacı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı ... İdaresi ve davacı davalı Hazinenin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki; asıl dava, Orman İdaresi tarafından Hazineye husumet yöneltmek suretiyle kısmi ilan süresinde açılan orman kadastrosuna itiraz davasıdır. Dava tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş olup davada 3402 sayılı Kanun’un 30/2.maddesi gereğince resen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkemece yasal hasım konumunda olan Hazine ile birlikte ... Belediye Başkanlığı' nın da davaya dahil edilmesi suretiyle husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlanıp, tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re'sen lüzum görülen diğer deliller de toplandıktan sonra dava konusu taşınmazların gerçek hak sahipleri adına tesciline karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, ... Belediye Başkanlığı' nın davaya katılımı sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmiş olması isabetsizdir.
Bunun yanında, çekişmeli 198 ada 12 ve 13 sayılı parseller üç yönden 270 ada 1 sayılı orman parseli, diğer yönden de hükmen orman olarak tescilli 198 ada 10 ve 11 sayılı parsellerle çevrili olup, bu haliyle dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde oldukları sonucuna varılmıştır. 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesindeki düzenlemeyle kanun koyucu, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 14/s maddesinde "orman içinde kültür arazileri dışında, insan müdahalesi olmaksızın kendiliğinden oluşan, doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki ve bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren alanların" orman içi açıklık olduğu ve aynı Yönetmeliğin 16/i maddesinde ise orman içi açıklıkların devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı öngörülmüştür. Bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu bulunmamakta olup, etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Kanun gereği orman sayılan orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yoluyla kazanılması da hukuken mümkün değildir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde; çekişmeli 198 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık vasfında bulunduğundan ve zilyetleri tarafından herhangi bir tapu kaydına da dayanılmadığından, taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde tespit gibi davalı kişiler adına tesciline karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, çekişmeli 198 ada 2, 212 ada 9, 12, 39 ve 42 parsel sayılı taşınmazlar haricinde kalan parseller yönünden davanın kısmen kabulüne dair daha önce verilen hükümler, sadece Hazine ve Orman İdaresi tarafından temyiz edilerek bozulduğundan, orman olarak tescil edilen taşınmaz bölümlerine ilişkin hükümlerine tespit maliklerinin aleyhlerine kesinleştiğinin kabulü gerekir. Mahkemece verilen son kararda daha önce kesinleşen ve orman olarak tescil edilen taşınmazların yüzölçümlerine dikkat edilmeksizin daha az alanın orman olarak tesciline karar verilmiş olması da isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, çekişmeli 212 ada 12 sayılı parselin 8 payının adına tesciline karar verilen Hatice Ay, kararda geçen kimlik bilgilerine göre gerçekte ... olup hükümde isminin yanlış yazılması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... İdaresi ile davacı davalı Hazinenin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.