Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/6380 Kararı

MAHKEMESİ: ... İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ: İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 07.11.2019 tarihli ve 2016/17812 Esas, 2019/10068 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı alacaklı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Asıl dosyada, ... 1. İcra Müdürlüğü tarafından,8.2.2016 havale tarihli yazı ile 3.2.2016 tarihinde yapılan haciz sırasında ileri sürülen istihkak iddiasının alacaklı vekilince kabul edilmemesi sebebi ile İİK.’nin 97. maddesi gereğince takibin devamı veya taliki hakkında karar verilmek üzere icra dosyası İcra Mahkemesine gönderilmiştir.

Birleşen dosyada ise, davacı üçüncü kişi vekili; borçlu ile düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını haczedilen demirlerin müvekkiline ait olduğunu, açıklayarak davanın kabulü ile mahcuzların müvekkiline ait olduğun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı alacaklı vekili, borçlu ile üçüncü kişi arasında arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış olduğunu, kat karşılığı sözleşmelerinin özelliği gereği inşaatta kullanılan malzemelerin yükleniciye, dolayısıyla borçluya ait olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece,üçüncü kişi tarafından sunulan faturada istihkak iddiasında bulunulan malzemelerin özellikleriyle birlikte belirtildiği gerekçesi ile istihkak iddiasının kabulüne, takibin talikine karar verilmiştir.

Dairemizin 7.11.2019 tarihli, 2016/ 17812 Esas, 2019/ 10068 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olup, onama kararına karşı davalı alacaklı vekili, tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya yeniden incelenmiştir.

Asıl dosya, İİK’nin 97/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğünün takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğine; birleşen dosya ise, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.

Öncelikle, Mahkemece, İcra Müdürlüğünün takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkin asıl dosya ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan bahisle üçüncü kişinin doğrudan açtığı istihkak davasının birleştirilmesine karar verilmiş ise de,İcra Müdürlüğünün istemi prosedürün uygulanmasına yönelik bir işlem olup, usulüne uygun açılmış bir dava değildir. Bu nedenle, bu istemin istihkak davası ile birleşmesine karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenlerle, dosyaların tefrikine karar verilmesi gerekmektedir.

Kabule göre, Mahkemece asıl dosyada takibin devamı veya taliki hakkında dosya üzerinden veya gerek görülürse duruşma açılarak bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun açılmış bir dava varmış gibi istihkak iddiasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, asıl dosyada usulüne uygun açılmış bir dava olmamasına rağmen vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.

Öte yandan, dava konusu 3.2.2016 tarihli haciz sırasında hazır bulunan üçüncü kişi istihkak iddiasında bulunmuş ve doğrudan dava açmıştır. İstihkaka ilişkin prosedür işletilmeksizin üçüncü kişi tarafından doğrudan İcra Hukuk Mahkemesinde dava açılarak istihkak iddiasında bulunmak mümkündür, bunu engelleyen yasal bir düzenleme bulunmamaktadır.

Arsa payı kat karşılığı sözleşmesi, eser sözleşmesinin bir türü olarak eser sözleşmesinin unsurlarını taşımakla birlikte, taşınmaz satımını da içerdiğinden karma nitelikli bir akit olarak nitelemek mümkündür.(Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2019/ 337 Esas, 2019/ 4918 karar sayılı ilamı)

6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun Eser sözleşmesi Başlıklı 47. maddesinin 4. bendinde; ‘’ Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır. ‘’ düzenlemesine yer verilmiştir.

Ayrıca, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış uygulamasına göre, arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde kural olarak malzemelerin yüklenici tarafından temin edildiğinin kabulünün zorunlu olduğu, bunun aksinin iş sahibi tarafından ispatlanması gerektiği kabul edilmektedir.

Somut olaya gelince,davacı üçüncü kişi ile davalı borçlu arasında 9.3.2015 tarihinde Noterde Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapılmış olup, sözleşmeye konu taşınmazda dava konusu demirler haczedilmiş, hacizde hazır bulunan üçüncü kişi istihkak iddiasında bulunmuştur. Borçlu ile üçüncü kişi arasında yapılan sözleşmede, malzemelerin kim tarafında temin edileceği belirtilmemiştir. Ne var ki, borçluya ödeme emrinin tebliğinden (16.12.2015) sonra 7.1.2016 tarihinde, borçlu ile üçüncü kişi arasında yapılan tahahhütnamede, üçüncü kişiye ait taşınmaz üzerinde yapılacak özel bina inşaatında kullanılacak tüm malzemelerin bedeli, işçilik, SGK primleri ve harçların mal sahibi tarafından karşılanmak üzere borçlu tarafından inşaatın müteahhitlik hizmetlerinin başından sonuna üstlenileceği kararlaştırılmıştır. Ne var ki, sözleşmenin yapıldığı 9.3.2015 tarihinden, 10 ay gibi bir süre sonra taahhütnamenin yapıldığı, yine borçluya ödeme erminin tebliğinden, 15 gün sonra taahhütnamenin düzenlenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu kanaatine ulaşılmış olup, arsa payı kat karşılığı sözleşmesinin mahiyetine aykırı düzenlenen taahhütnameye itibar edilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bu yönden bozulması gerekirken, onanması nedeniyle, karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmişti.

SONUÇ: Davalı alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 7.11.2019 tarihli, 2016/ 17812 Esas, 2019/ 10068 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366. ve 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi