İftira Suçu - Beraat Kararı ve Zamanaşımı İncelemesi - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2023/1805 Kararı
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Ceza Dairesi
SAYISI: 2018/490 E. 2018/396 K.
SUÇ: İftira
HÜKÜM: Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
-
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.10.2011 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
-
Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.12.2012 tarihli kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar 10.01.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Sanığın denetim süresi içinde 31.03.2013 tarihinde kasıtlı suç işlenmesi nedeniyle dosya yeniden ele alınarak
aynı mahkemesince 28.11.2017 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan 5237 sayılı Kanun'un 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
- Bu karara karşı sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 02.04.2018 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak sanığın 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği, sanığın müsnet suçtan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık ve hakkındaki beraat hükmü kesinleşen temyiz dışı sanık ...'nin katılana olan borcun ödenmesinden sonra teslim edilen senet üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadığını katılanın kendilerinin imzaladığı senedi değil başka bir senet verdiğini, daha sonra kendisinde kalan senedi Hatay İcra Müdürlüğü'nün 2008/3608 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğini belirterek şikayette bulunmalarına karşın İcra Müdürlüğünde bulunan senet altındaki imza ile sahte olduğunu iddia ettiği senetteki imzanın aynı kişi tarafından atıldığının tespit edilmesi nedeniyle, sanığın katılana haksız yere suç isnat ederek üzerine atılı iftira suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Dosya kapsamı, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin senetteki imzanın ...'nin ... ürünü olup olmadığının tespit edilemediğine dair raporu, sanık ile katılan arasında suça konu senet dışında senetler düzenlenmiş olması, bu senetlerin bir kısmının ödenerek geri alınmış olması dikkate alındığında sanık ...'nın katılan hakkındaki şikayetinin bazı somut olgulara dayandığı, sanığın sırf katılana suç isnat etme amacıyla hareket ettiğinin tespit edilemediği, sanığın şikayetinin anayasal şikayet hakkı kapsamında olduğu, olayda iftira suçunun unsurlarının bulunmadığı gerekçesiyle sanığın iftira suçundan mahkumiyetine ilişkin bölüm tamamen çıkartılarak yerine ''...sanığın atılı suçtan beraatine , düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine...'' karar verilmiştir.
III. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun'un 267 nci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca zamanaşımının katılan hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek kararın verildiği 15.02.2011 tarihinden itibaren işlemeye başladığı ve durma süresi de eklendiğinde zamanaşımının dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, katılan ile temyiz dışı sanık Hamduş arasında senet karşılığı alacak borç ilişkisinin bulunması, bu senetleri kefil sıfatıyla imzalayan sanığın, katılana olan borcun ödenerek davaya konu senedin geri alınmasına rağmen yeniden bir senedin icraya verilmesi üzerine çelişkiye düştüğüne ve bu nedenle şikayetçi olduğuna dair somut olgulara dayanan savunması birlikte değerlendirildiğinde; Anayasa ile teminat altına alınan şikayet hakkını kullanan sanığın unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraatine karar verilmesi hukuka uygun bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 02.04.2018 tarihli ve 2018/490 Esas 2018/396 Karar sayılı kararında katılan vekilinin öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Hatay 3. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.03.2023 tarihinde karar verildi.