İnfaz Kurumuna Yasak Eşya Sokma Suçu: Misina Makarası ve Temyiz Reddi - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2023/10070 Kararı

MAHKEMESİ: Ceza Dairesi

SAYISI: 2022/1336 E., 2022/1907 K.

SUÇ: İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma

HÜKÜM: Beraat ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onamasına

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

  1. Çorum Cumhuriyet Başsavcılığının 07.08.2019 tarihli iddianamesi ile sanığın infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.

  2. Çorum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.03.2022 tarihli kararı ile sanığın, atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.

  3. İlgili kararın, sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 23.06.2022 tarihli kararı ile, dosya üzerinden incelemede, sanığın atılı suçtan beraatine ve düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

  1. Dava konusu olay; Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan sanığın komidininden elde edilen misina nedeniyle, ceza infaz kurumuna yasak eşya sokma suçunu işlediğine ilişkindir.

  2. 18.01.2018 tarihli kısmi arama tutanağında, C 10 koğuşunda yapılan aramada, hükümlüler ..., ..., ...'ın kaldığı 6 numaralı kabinde elbise dolabının içinde misina makarası bulunduğu yazılıdır.

  3. Sanık hakkında düzenlenen 23.01.2018 tarihli muhakkik raporu ve aynı tarihli disiplin cezası kararı dosyadadır.

  4. 18.11.2021 tarihli bilirkişi raporda, bir adet 70 mm çaplı misina ipliği sarılı misina makarasının, herhangi bir suç unsuru taşımadığı, ancak, boğma türü farklı bir amaçla kullanılabileceği bildirilmiş ve suç eşyasına ilişkin fotoğrafları içeren CD dosyaya eklenmiştir.

  5. Suç konusu iki adet tığa ait fotoğraflar dosya arasındadır ve 30.11.2022 tarihli duruşmada mahkemece emanet eşyaları üzerindeki gözlemini zapta geçmiştir.

  6. Tutanak mümzi tanıklar ..., ..., ..., tutanak içeriğini tekrar etmişlerdir. Tanık ... de, misina makarasının sanığa ait olduğunu ifade etmiştir.

  7. Sanık savunmasında, kastının olmadığını beyan ederek suçlamayı inkar etmiştir.

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Sanığın suçu sabit görülerek mahkumiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü

İlk Derece Mahkemesince kurulan hüküm isabetli bulunmamış ve sanığın eyleminin, suçun unsurlarını oluşturmadığı gerekçesi ile beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

  1. 17.06.2005 tarihli ve 25848 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmelik’in, "El işi faaliyetleri" başlıklı 14 üncü maddesi;

"Hükümlülerin, gerekli malzemeler kantinden temin edilmek koşuluyla, el işi faaliyetlerini, ceza infaz kurumlarının uygun bölümlerinde yapmaları esastır.

Ceza infaz kurumunun güvenliğini bozmamak kaydı ile bu faaliyetlerin devamına koğuş, oda ve eklentilerinde izin verilebilir.

Maket bıçağı, tornavida gibi kesici ve delici alet ile boyama ve yapıştırmada kullanılan madde ve malzemelerin koğuş, oda ve eklentilerinde bulundurulmasına izin verilmez."

şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların el işi faaliyetlerini nerede ve ne şekilde yürütebileceklerine dair usul ve esaslar belirlenmiştir. Buna göre, hükümlü ve tutukluların koğuş, oda ve eklentilerinde el işi faaliyetleri yapmaları izne tabi tutulmuştur. Ancak, maket bıçağı, tornavida gibi kesici ve delici aletler ile boyama ve yapıştırmada kullanılan madde ve malzemelerin anılan yerlerde bulundurulmasına izin verilmeyeceği belirtilmiştir.

  1. Silahtan neyin anlaşılması gerektiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) "Tanımlar" başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde beş alt bent halinde sıralanmıştır. Buna göre;

a. Ateşli silâhlar,

b. Patlayıcı maddeler,

c. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,

d. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,

e. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler silah sayılmaktadır.

5237 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen suçun tipe uygun eylem unsuru, infaz kurumuna veya tutukevine silah sokulması yahut bulundurulması olduğundan, bu suçun işlenip işlenmediğinin tespiti için öncelikle somut olayda eyleme konu nesnenin, aynı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen anlamda bir silah olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Zira, 5237 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde kastedilen "silah"ın, aynı Kanun’un 6 ncı maddesinde tanımlanan nesnelerden olduğu anlaşılmaktadır. Buradaki ölçüt, saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişliliktir. Yani kullanılan alet veya diğer eşyanın işlenmesi kast edilen suç açısından saldırı ve savunmada etkinliği sağlamaya elverişli olması yeterlidir.

  1. Her somut olayda, hakim; olay bütünlüğü içinde bir değerlendirme yaparak, kullanılan nesnenin, silah niteliğinde olup olmadığını, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgisiyle değerlendirmeli ve hukuki bilgisinin yeterli olmadığı durumlarda bu konuda bilirkişi görüşüne başvurmalıdır.

  2. Somut olayın özelliklerine göre, örneğin yumruk ya da tokatla verilebilecek zararın ötesinde yaralamaya yol açan veya yaralama tehlikesini barındıran, faile bir avantaj veya üstünlük sağlayan, korkutucu ve caydırıcı özelliği nedeniyle mağdurun suça karşı direncinin kırılmasına yardımcı olan ve bu doğrultuda saldırı veya savunmada etkin şekilde kullanılan her nesne, yapısı, kullanılış biçimi ve elverişlilik kriteri de göz önünde bulundurularak silah olarak kabul edilecektir.

  3. Bu açıklamalar ışığında, ceza infaz kurumunda bulundurulması yasaklanmayan misina makarasının kullanılış amacı ve yapısı bakımından saldırı ve savunma amacıyla üretilmediği, misinanın saldırıda kullanılabilecek nitelikte olduğu düşünüldüğünde de, koğuşta misina bulundurmanın suç oluşturmaması, suça konu misina makarasının kullanılış biçimi, sanığın bu aleti herhangi bir suçta kullandığının da tespit edilememesi göz önüne alındığında, Bölge Adliye Mahkemesinin kabulünde isabetsizlik bulunmamış ve Cumhuriyet Savcısının suçun sübutuna ilişkin temyiz sebebi yerinde görülmediğinden sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 02.11.2022 tarihli kararında Cumhuriyet Savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Çorum 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.12.2023 tarihinde karar verildi.