Konya Tarım Arazisi Bölünmesi Davası: Yargılamanın Yenilenmesi Talebi Kabul Edildi - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2023/370 Kararı
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, talebin aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılamanın yenilenmesini talep eden vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Yargılamanın yenilenmesini isteyen Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili talep dilekçesinde özetle; Konya ili, Meram ilçesi, 38220 ada 36 ve 37 parsel ile Akşehir ilçesi 3458 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazlarda davalı ...'e ait hisselerin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nda yer alan "bölünemez büyüklük" kavramına aykırı olarak iptali ile davacılar adına tesciline dair Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 18.09.2017 tarihli 2017/282 Esas ve 2017/244 Karar sayılı hükmün iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
İptali istenen hükmün davacıları ve davalısı, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların tarım arazisi niteliğinde olduğu, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun'u gereğince halihazırda bölünmüş olan küçüklükte parçalara bölünemeyeceği, ancak önceki hükümle davalının da kabulü ile bölünerek hükmen tescil yoluyla davacıların adına tescil edildiği, dolayısıyla davalıların yasak edilen sonucu kanunu dolanmak sureti ile elde ettikleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375/1 h maddesinde bahsedilen "lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması yargılamanın yenilenmesi sebebinin bulunduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın yenilenmesini isteyen vekili ve bir kısım davalılar vekili ile davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
-
Yargılanın yenilenmesini isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücreti yönünden karara itiraz etmiştir.
-
Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın yenilenmesinin koşullarının bulunmadığını, mülkiyet hakkına müdahale ve sözleşme özgürlüğünün ihlalinin bulunduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
-
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın yenilenmesi istenen davada Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün taraf olmadığını, taraf olunmayan davada yargılamanın yenilenmesinin istenemeyeceğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak, yeniden hüküm tesisi ile davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1 d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın yenilenmesini isteyen vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Yargılamanın yenilenmesini isteyen vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereğince halihazırda bölünmüş olan küçüklükte parçalara bölünemeyeceğini, iptali istenilen hükmün davalısı adına kayıtlı taşınmazlarda dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak Kanun hükümlerini dolanmak maksadıyla muvazaalı olarak hareket edildiğini, toprağın korunması görevinin 639 sayılı KHK, 3083 ve 5403 sayılı yasalar ile müvekkiline verildiğini, aktif dava ehliyetinin bulunduğunu, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek ve re'sen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi Kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
İnançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil istemli davada davanın kabulüne dair verilen hükmün yargılamanın iadesi yoluyla iptali istemine ilişkindir.
-
İlgili Hukuk
-
03.07.2005 tarihli ve 19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Yasasının amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek olup anılan yasada 30.04.2014 tarihli 6537 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle yeniden bazı düzenlemeler yapılmıştır. (30.4.2014 6537/1. m)
-
Kanun'un “Tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8 inci maddesi gereğince tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmıştır. (31.01.2007 5578/2. m)
-
Yapılan düzenlemelerle, asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarımsal arazilerin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağı hüküm altına alınmıştır. (30/4/2014 6537/4.m)
-
Kanun'un 3 üncü maddesinde; mutlak tarım arazisi, özel ürün arazisi, dikili tarım arazisi, marjinal tarım arazisi, asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü ayrı ayrı tanımlanmıştır. (30.4.2014 6537/3.m) Asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
-
Tarımsal açıdan gelişmiş ülkelerde yıllara göre tarımsal işletmelerin sayısı azalıp büyüklükleri artarken, ülkemizdeki süreç bunun tam tersi bir şekilde işlemekte, tarımsal işletme sayısı artarken büyüklükleri azalmaktadır. Modern ülkelerde olduğu üzere tarımsal işletmelerin büyümesinin sağlanması yolunda düzenleme yapılmasının kamu yararına aykırı bir yönü olmadığı gibi Anayasanın 44 üncü maddesiyle Devlete yüklenen ödevle de uyumlu bulunmaktadır.
-
Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 376 ncı maddesi uyarınca "Davanın taraflarından birisinin alacaklıları veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçenler, borçluları veya yerine geçmiş oldukları kimselerin aralarında anlaşarak, kendilerine karşı hile yapmaları nedeniyle hükmün iptalini isteyebilirler". Bu hükümle kanun koyucu, hükmün taraflarının muvazaa yaparak üçüncü kişiler aleyhine kesin hüküm elde etmelerini önlemeyi amaçlamıştır.
-
Değerlendirme
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
-
Yargılamanın yenilenmesi yolu ile iptali istenen hükme esas dava dosyasında 30 gerçek kişi davacı; Konya ili, Meram ilçesi, 38220 ada 36 ve 37 parsel ile Akşehir ilçesi 3458 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazları davalı ... ile yaptıkları inanç sözleşmesi gereği davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.
-
Dava konusu taşınmazlar inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığında davalı ... adına tam hisse ile kayıtlıdır, davalı tapu kayıt maliki ... davayı kabul ettiğini bildirmiş, mahkemece kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
-
Hüküm, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine kesinleşmiştir. Hükmün kesinleşmesi üzerine dava konusu 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı adına olan hisse, davacılar adına tapuda intikal etmiş; Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili, bölünemez büyüklük kuralına aykırı olarak dava konusu tarım arazisinin davacılar adına tesciline dair hükmün iptali ile davalı ilk kayıt maliki adına tescilini talep etmiştir.
-
Yargılamanın yenilenmesi talebini inceleyen ilk derece mahkemesince keşif yapılmış; dava konusu taşınmazlardan 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların çevresinin tel örgü ile çevrili olduğu, haricen taksim edilerek parselasyon yapıldığı, harici parsellerin çevresinin tel örgü ile çevrili olduğu, hobi bahçesi olarak kullanılmaya hazırlandığı, dava konusu taşınmazların çevresinin tarım arazisi olduğu, parselin kuru tarım arazisi olduğu, üzerinde herhangi bir ürün bulunmadığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dışında olduğu, 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planına göre tarım alanında kaldığına dair tespitler yapılmıştır. 3458 parsel sayılı taşınmazda yapılan bilirkişi incelemesinde ise anılan taşınmazın kuru tarım yapılan taban arazisi vasfında olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dışında olduğu, 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planına göre tarım alanında kaldığı belirlenmiştir.
-
Anayasa, kanun koyucuya toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda tarımsal alanlarda düzenleme yapma yetkisi verdiğinden kanun koyucu tarafından tarım alanlarının korunması ve amacına uygun olarak kullanılmasını sağlamak için 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çıkarılmış bulunmaktadır. Mevcut kurallar tarım arazilerinin miras veya diğer sebeplerden dolayı bölünmesinin ve tarımsal yapının bozulmasının önlenmesi, tarım alanlarında meydana gelen kayıpların engellenmesi, parçalı araziler için harcanan emek, zaman ve masrafların azaltılması, tarım yapılmasının kolaylaştırılması ve tarımsal işletmelerin ekonomiye kazandırılması için kamu yararı amacıyla getirilmektedir.
-
Bu amaç doğrultusunda asgari tarımsal arazi büyüklüğüne erişmiş tarım arazilerinin bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı, asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilemeyeceği, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağına dair hüküm, kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce res'en dikkate alınması gerekmektedir.
-
Hal böyle olunca mahkemece 5403 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri üzerinde durulmaksızın davalının davayı kabulü hükme esas alınarak tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile davacılar adına tescile karar verilmesi halinde kamu yararı amacıyla getirilen ve kamu düzenine ilişkin olan "bölünemez büyüklük" kuralı ihlal edilmiş olmakta, davacılar ve davalı iyiniyet kuralına aykırı olarak kanun maddesini dolanmak suretiyle tarım arazilerinin bölünmesine sebebiyet vermektedir.
-
Her ne kadar davalının davayı kabulü ve hükmü istinaf etmemesi üzerine tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair hüküm kesinleştirilmiş olsa da; davacılar ve davalı arasında bu danışıklı durumu yasanın koruması söz konusu olmayacağından Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün yargılamanın yenilenmesini kamu yararı adına talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
-
Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin "Konya Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün aktif dava ehliyetinin" bulunmadığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesini isteme hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.