Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Muris Muvazaası İddiası Reddedildi - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2023/1113 Kararı

Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muris muvazaası nedeniyle iptali uygun görülmezse terditli tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 03.01.2017 tarihinde vefat eden tarafların ortak mirasbırakanı Osman Bıyıklı ile davalı arasında akdedilen Zeytinburnu 4. Noterliği'nin 22/07/2015 tarih ve 11936 yevmiye sayılı ölünceye kadar bakma sözleşmesine göre murise bakması karşılığında murise ait İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Veliefendi Mahallesinde bulunan 2412 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 37/287 hissesinin murisin ölümünden sonra davalıya devredileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin kız çocuklarına pay vermemek adına mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını, muvazaalı olduğunu, murisin tüm malvarlığının davalıya devredildiğini belirterek muris muvazaası nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle davalının devraldığı dava konusu taşınmazın 37/287 oranındaki hissesinin iptali ile miras payları oranında müvekkilleri adına tescilini uygun görülmediği takdirde tenkisini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, ölünceye kadar bakma sözleşmesine istinaden davalının yükümlülüklerini yerine getirerek murise ölünceye kadar baktığını, sözleşmenin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın ölmeden önce bakım ihtiyacı içinde olduğu, davalının bakım borcunu yerine getirdiği, sözleşmenin muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili, yerel mahkemedeki beyanlarını tekrarla, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, davacı tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, sadece davalının tanıklarının beyanlarına itibar edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesini akdettiği tarihte yaşlı, ağır hasta ve bakım ihtiyacı içinde olduğunun tanık anlatımları ve tıbbi belgeler ile ispatlandığı, mirasbırakanın birlikte yaşadığı davalı tarafından bakıldığı, mirasbırakanın mal kaçırma kastına veya davalılarla husumetine ilişkin herhangi bir delil elde edilemediği, murisin gerçek iradesinin ölünceye kadar bakım akdi yapmak olduğu, murisin bakımını sağlamak için tasarruf tarihindeki değerine göre makul sınırda olan taşınmazını sözleşme konusu yapmış olduğu, davacıların muvazaa iddiasını ispat edemediği, davalının bakım edimini ifa ettiği, ivazlı bir sözleşme olan ölünceye kadar bakma akdi nedeniyle tenkis isteğinin de dinlenemeyeceği gerekçeleriyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerini tekrar ederek kararın gerekçesiz olduğunu, davacı tanıklarının beyanlarının değerlendirilmediğini, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu taşınmaz hissesinin iki daireye isabet ettiğini, mirasbırakanın tüm terekesinin iki daireden ibaret olup, iki daireyi birden davalıya bırakmasının saklı payı ihlal ve mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini kanıtladığını, davalının murise değil, murisin davalıya baktığını, murisin davalıya sağlığında da taşınmaz satarak parasını verdiğini, murisin kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla hareket ettiğini, ilerlemiş yaşının da etkisiyle manevi baskıya açık olan murisin bu durumundan davalının faydalandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

  1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muris muvazaası nedeniyle iptali ile uygun görülmezse terditli tenkis istemine ilişkindir.

  1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Türk Borçlar Kanununun 611 inci maddesi, Türk Medeni Kanununun 560 ıncı maddesi

  1. Değerlendirme

  2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

  3. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Mirasbırakan yaşlılığı ve hastalığı nedeniyle bakım ihtiyacı içinde olduğu bir tarihte davalı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmıştır. Davalı tarafından da mirasbırakana ölünceye kadar bakıldığı sabittir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu taşınmazdan davalının miras payı çıkartıldıktan sonra bakiye kalan hissenin dava tarihi itibari ile değeri 105.075,21 TL olarak belirlenmiştir. Bakım alacaklısı ile bakım borçlusunun karşılıklı edimleri makul oranlardadır. Muris muvazaası ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca, muris muvazaası nedeniyle sözleşmenin iptaline ve ivazlı akit nedeniyle tenkise ilişkin taleplerin reddedilmiş olması isabetlidir.

  4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

TL: **

179,90 O.H.

59,30 P.H.

120,60 Kalan

(Davacılar)