Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3796 Kararı

  1. Hukuk Dairesi

MAHKEMESİ: Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.

Davacılar vekili, 08/01/2012 tarihinde ölen mirasbırakan Tarık Tachouli’nin terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddin tespitini istemiştir.

İlk olarak Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/293 Esas, 2014/296 Karar sayılı ve 09/04/2014 tarihli kararıyla talebin görev yönünden reddine, dosyanın aynı yerde görevli Bakırköy Sulh Hukuk (Ahkam ı Şahsiye) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Dosyanın tevzi edildiği Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ise 2015/1325 Esas, 2015/4467 Karar sayılı ve 31/12/2015 tarihli kararıyla davacıların mirasbırakan Tarık Tachouli’nin ikamet adresinin Bakırköy olmadığı anlaşıldığından mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde ve karar kesinleştiğinde İstanbul Nöbetçi Ahkam ı Şahsiye Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiş, kararın kesinleşmesiyle birlikte davacılar vekilinin 07.03.2016 tarihli gönderme talepli dilekçesi üzerine dosya İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesine tevzi edilmiştir.

İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesince, mirasbırakan Tarık Tachouli’nin 08.01.2012 tarihinde vefat ettiği, mirasın reddin 07.04.2014 tarihinde talep edildiği anlaşılmakla; mirasbırakanın ölüm tarihinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı dava da açabilirler.

Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkindir. Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TMK m. 606).

Mirasın gerçek reddi, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır (TMK m. 609). Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesinde düzenlenen mirasın hükmen reddi ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesi uyarınca, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.

Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur.

Bu yasal düzenlemeler doğrultusunda somut olaya gelince;

Dava, TMK 605/1. maddesi gereğince mirasın gerçek reddine ilişkin olmayıp alacaklıya husumet yöneltilerek açılmış olup, dava dilekçesinin sonuç kısmında terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddi talep edilmiş bulunduğundan TMK 605/2. maddesi gereğince (hükmen ret) isteğine ilişkindir. Mirasın hükmen reddine ilişkin davalara bakma görevi asliye hukuk mahkemelerine aittir.

Ölümü tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Mirasçılar, Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen hak düşürücü süre, mirasın hükmen reddi davasında uygulanmaz. Dava, alacaklılara husumet yöneltilerek görülür.

Mahkemece, davacıların dava dilekçesindeki talepleri göz önünde bulundurularak asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 13/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.