Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2023/9143 Kararı

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI: 2022/4093 E., 2023/575 K.

KARAR: Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında ... 68. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, yine ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararınca karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın sözkonusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 68. ... Mahkemesinin 22.02.2022 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.....2022 tarihli kararı ile; istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan incelemede; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmede davacının ücretinin asgari ücretin belli bir oran fazlası olarak belirlendiği, fark ücretin taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alınarak hesaplandığı ve kararın bu yönüyle isabetli olduğu; ancak davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen hükmün yargılama giderleri bölümünde davacı tarafça yatırılan harçların yargılama gideri kabul edilerek "davalıdan alınıp davacıya verilmesine" şeklinde hatalı hüküm kurulduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

  1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

  2. Dairemizin 19.09.2022 tarihli ilâmı ile; her davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanması gerektiği, somut olayda Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinin “Ücret Zammı” başlıklı 33 üncü maddesi hükmü uyarınca, ... ... sözleşmesi doğrultusunda belirlenen 01.01.2021 tarihindeki temel ücrete %12 oranında ücret zammı uygulandığı, ancak arabuluculuğa başvurunun 2021 yılının Mart ayında yapılması ve 02.09.2021 tarihinde dava açılması birlikte değerlendirildiğinde, bu tarihler itibarıyla imzalanmış bir toplu ... sözleşmesi olmadığı gibi bunun doğal sonucu olarak da dava dilekçesinde bu toplu ... sözleşmesinde öngörülen ücret zammı oranına yönelik bir talebin mevcut bulunmadığının görüldüğü, bu açıklamalar ışığında arabuluculuk başvuru tarihi ve dava tarihindeki koşullar değerlendirilmeksizin ve talep de mevcut olmadığı hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında, ... ... sözleşmesi doğrultusunda belirlenmiş temel ücrete toplu ... sözleşmesi uyarınca %12 oranında ücret zammı uygulanmasının hatalı olduğu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi olmadığından davacının ikramiye alacağı talebine, taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği şeklindeki gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan incelemede; davanın açılış tarihi itibarıyla henüz imzalanmamış olan, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinden dolayı davacı tarafın talebinin olmaması da nazara alınarak, bozma ilâmında belirtilen esaslar doğrultusunda (31.10.2020 tarihinde sona eren toplu ... sözleşmesinin art etkisinin bulunmadığı da gözden kaçırılmadan) ve davacının dava dilekçesinde 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 31.12.2022 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinde öngörülen %12'lik ücret zammı oranına yönelik bir talebinin mevcut bulunmadığı gözetilerek ek hesap raporu alındığı, bilirkişi ek raporunda 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arası dönem yönünden ... ... sözleşmesinde yazılı artış oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplamanın hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

  1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporunda yanılgıya düşülerek 2021 yılına ilişkin olarak yürürlüğü kabul edilmeyen toplu ... sözleşmesinin ücret hükümleri dikkate alınmamakla birlikte bu toplu ... sözleşmesinden kaynaklı fark ödemeler mahsup edilerek eksik hesaplama yapıldığını, fark alacaklar hesaplanırken ödenmesi gereken ücretlerden ödenen ücretlerin çıkarıldığını, dolayısıyla ödenmesi gereken günlük ücret tespit edilirken dikkate alınmayan toplu ... sözleşmesinin ödenen günlük ücret belirlenirken de dikkate alınmaması gerektiğini, 01.01.2019 31.12.2020 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesinin 35 inci maddesi gereği 2021 yılı sonrası da ikramiye alacağının hesaplanması gerektiğini, ilave tediye alacağının eksik hesaplandığını, faiz başlangıcının arabuluculuk son tutanak tarihi olması gerektiğini, kısmen kabul kararı nedeniyle davacı aleyhine haksız olarak arabuluculuk gideri, yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedildiğini, ayrıca davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, duruşma açılması nedeniyle bölge adliye mahkemesinin 5.500,00 TL vekâlet ücretini davalı lehine değil, davacı lehine hükmetmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

  2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesinde iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığını, davacının 2018 ücreti korunarak %4 oranında zam yapıldığını, bu durumda ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını, istinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından davalı Bakanlık lehine 5.500,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de celse sayısı birden fazla olduğundan vekâlet ücretinin de celse sayısı ile orantılı olarak takdir edilmesi gerektiğini, haksız davanın reddi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

  1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem için ücretinin tespiti ile buna göre hak kazandığı fark alacaklarının hesap yöntemi ve takdir edilen vekâlet ücreti noktalarındadır.

  1. İlgili Hukuk

  2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddeleri.

  3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri.

  4. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

  5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2 96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilâmında istinaf yolu incelemesine özgü duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi şartları şu şekilde açıklanmıştır:

"... AÜTT Genel Hükümleri’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilen istinaf kanun yolu incelemesine özgü görülmesi gereken duruşmalı ... ile; gerek 1086 sayılı HUMK’nın 429/2. maddesinde belirtilen '…O mahkeme temyiz edenden 434 üncü madde uyarınca peşin olan gideri kullanmak suretiyle kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın, gerekse aynı maddenin karşılığı 6100 sayılı HMK’nın 373/3. maddesinde belirtilen '…Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın birbirleriyle karıştırılmaması gerekmektedir.

  1. HMK’nın 373. maddesinde, Yargıtay’ın temyiz kanun yolu incelemesi neticesinde verdiği bozma ilamı sonrasında yargılamanın alt mahkemelerden hangisi tarafından yapılması gerektiği hususunda ki ayrım; bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı verip vermediği noktasında, başka bir ifade ile alt derece mahkemeleri kararlarının birbirleri ile paralel olup olmamasına göre düzenleme altına alınmıştır. Bu noktada, temyiz kanun yolunda bir karar verildikten sonra ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi sadece birer hüküm mahkemesi hâline gelmiş olup, bölge adliye mahkemesinin denetim mahkemesi yetkisi kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Buradan hareketle; AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin 'duruşmalı işler' tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği hususu tartışmasızdır.

..."

  1. Değerlendirme

  2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

  3. Bozma sonrası yapılan yargılamada 08.09.2021 imza tarihli toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin kabulde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem yönünden, 08.09.2021 imza tarihli toplu ... sözleşmesi hükümleri uygulanmaksızın ve ... ... sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir oran fazlası dikkate alınarak ücretin tespiti ile 08.09.2021 imza tarihli toplu ... sözleşmesinden kaynaklı davalı tarafça yapılan ödemeler dikkate alınmadan davacıya ödenen tutarların mahsubu ile hüküm kurulması gerekirken, 08.09.2021 imza tarihli toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ödemeler de dikkate alınarak değerlendirme yapılması hatalı olmuştur.

  4. Şu hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraki hesaplama dönemi yönünden; ... ... sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir oran fazlası dikkate alınarak ücret tespit edilmeli, bundan sonra belirtilen dönem için 08.09.2021 imza tarihli toplu ... sözleşmesi sebebiyle yapılan ödemeler dikkate alınmadan, davacıya ödenen tutarların mahsubu ile davacının fark alacağı bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.

  5. İlâmın (2) ve (3) numaralı paragrafları doğrultusunda yapılacak hesaplamada, taleple bağlı kalınması gerektiği, arabuluculuk son tutanak tarihlerine dikkat edilmesi ve oluşan usuli kazanılmış hakların gözetilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

  6. Diğer yandan ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında açıklandığı üzere; somut davada Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilâmı sonrasında yapılan duruşma sebebiyle davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.