Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2023/9031 Kararı
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Ceza Dairesi
SUÇLAR: Nitelikli yağma
HÜKÜMLER: İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü;
I. HUKUKÎ SÜREÇ
-
... Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.03.2017 tarihli ve 2016/100147 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (h) bedleri, inceleme dışı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, 35 inci maddesi, inceleme dışı kasten yaralama suçundan 149 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 109 uncu maddesinin altıncı fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi, sanık ... hakkında ayrıca 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davaları açılmıştır.
-
... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.10.2017 tarihli ve 2017/46 Esas, 2017/195 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan, beraat, inceleme dışı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, 35 nci maddesi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, sanık ... hakkında ayrıca 58 inci maddesi uyarınca, 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına, inceleme dışı kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi, sanık ... hakkında ayrıca 58 inci maddesi uyarınca, 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
-
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 15.02.2018 tarihli ve 2018/414 Esas, 2018/441 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun;
"...Nitelikli Yağma suçu yönünden yapılan değerlendirmede;
Sanıkların suç işleme kasıtlarının bulunmaması sebebiyle beraatlerine ilişkin mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, katılan vekili, sanıklar müdafileri ve o yer cumhuriyet savcısının
diğer istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden bu suç yönünden İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE, dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Nitelikli Yaralama suçları yönünden yapılan değerlendirmede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimler kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1 Sanık ...'ın adli sicil kaydına konu ve tekerrüre esas alınan ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/67 2015/2351 sayılı ilamında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmış olması nedeniyle sanığın ikinci kez mükerrir sayılması gerekirken buna hükmedilmemesi,
2 Katılan lehine vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak tahsili yerine müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların CMK 280/1 a maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün vekalet ücreti verilmesine ilişkin fıkrasındaki “müştereken ve müteselsilen” ibaresinin çıkarılması ve yerine "eşit olarak" ibaresinin eklenmesi, sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün tekerrüre ilişkin 7 nolu fıkrasında TCK'nun 58/6. Maddesi gereğince ibaresinden sonra "İKİNCİ KEZ" ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükümlerin suretiyle DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine;
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçu yönünden yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasında meydana gelen olayın ayrıntılı bir şekilde görüldüğü kamera görüntülerine göre her üç sanığın da fikir ve eylem birliği içerisinde katılanı darp ederek yere düşürdükleri ve burdada aynı şekilde eylemlerine devam ettikleri, ancak bunun dışında katılanı iddia edildiği şekilde bağ evine kaldırarak hürriyetini kısıtlamaya yönelik onu kapıya doğru sürükleme, dışarıya çıkartmaya çalışma veya araca bindirmeye çalışma gibi herhangi bir icrai davranışlarının söz konusu olmadığı, bir an için sanıklardan ... ...'un söylediği iddia edilen "alın bunu bağ evine götürün" şeklindeki sözün doğru olduğu kabul edilse bile bu suça yönelik icrai hareketlere henüz başlanmaması sebebiyle sanığın bu sözünün düşünce aşamasında kaldığı ve eyleme dönüşmediği, dosyada da sanıkların savunmalarının aksine her türlü şüpheden arındırılmış kesin inandırıcı başkaca hiçbir delil bulunmadığı halde dosya kapsamı ile bağdaşmayan ve yasal olmayan gerekçeler ile sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı olup, sanıkların istinaf itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup ancak bu husus CMK'nın 280/1 e maddesi kapsamında davanın yeniden görülmesi için duruşma açılmasını gerektirmeyip dairemizce dosya üzerinden karar verilmesinin CMK'nın 280/1 a maddesi delaleti ile CMK'nın 303/1 a maddesi kapsamında mümkün olduğu dikkate alınarak;
... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/46 Esas, 2017/195 Karar sayılı cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünün tüm sanıklar yönünden KALDIRILARAK, CMK'nın 280/1 a maddesi delaleti ile CMK'nın 303/1 a maddesi gereğince;
"Cebir kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK'nun 223/2 e maddesi gereğince sanıkların AYRI AYRI BERAATİNE,
Bu suç yönünden yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına," şeklinde karar verilmek suretiyle hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE, Dosyanın hükmü veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine," karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri;
-
Sanıkların kasıtlarının olmadığı gerekçesi ile yağma suçundan beraatlerine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna,
-
Tanık O.Ş.'nin olayın hemen ardından alınan ve detaylı 28.08.2016 tarihli beyanında ''arbede esansında ...'in elinde bulunan telefonu ... aldı ve herhangi bir şey söylemedi'' şeklinde beyanda bulunduğuna, Aynı tanık yine aynı tarihli beyanında ...'in diğer sanıklara yönelik olarak " ...'i alın bahçeye götürün, ben şimdi düğüne gideceğim, ben bahçeye daha sonra geleceğim.'' şeklinde beyanda bulunduğuna, tanık anlatımları ve kamera kayıtlarının müvekkil katılananın beyanını doğrular nitelikte olduğuna, sanıkların gece vakti müvekkil üzerinde müşterek hakimiyet kurarak elindeki cep telefonunu aldıklarına, sanıkların savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğuna, herhangi bir fayda sağlamanında yağma suçunun unsurlarını oluşturacağına, sanıkların amaç ve saikleri müvekkil katılanın yardım taleplerini engellemek olduğuna, müvekkil üzerinden telefonunu alarak amaçlarına ulaşmaya çalıştıklarına, bu nedenlerle yağma suçundan cezalandırılmaları gerektiğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İddia, katılanın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki beyanları, sanıklar ..., ... ve ...'in aşamalardaki savunmaları, tanıklar O.Ş.,R.E., Y.S. ve E.S.'nin aşamalardaki beyanları, kamera kaydının bulunduğu CD görüntüleri, katılanın yaralanmasına ilişkin adli rapor ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelenip birlikte değerlendirildiğinde sanıkların tanık O.Ş.'nin dükkanına geldikten sonra yaşanan arbede sırasında masada oturan katılan ...'in cep telefonunu aldığı bu cep telefonunu almakla katılanın polisi aramasını engellemesini amaçladıkları, olay son bulduktan bir süre sonra tanık Y.S. ile birlikte olayın yaşandığı nalburiye dükkanının yanındaki marketi işleten tanık R.E.'ye katılanın cep telefonunu geri verdikleri anlaşılmakla sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan dava açılmış ise de yağma suçunun oluşabilmesi için şüpheli de malı satma ve kullanma amacının olması gerektiği eğer şüpheli de bu yönde bir amaç yok ise suçun manevi unsurunun oluşmayacağı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2015/6 709 Es. 2016/33 Kar.sayılı içtihatı da göz önüne alındığında sanıkların atılı müsnet suç yönünden kasıtlarının olmadığı anlaşılmakla, sanıkların müsnet suçtan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince ayrı ayrı beraatlerine karar vermek gerektiğine yönelik olduğu belirlenmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesinin kabulünde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Her ne kadar katılan vekilince ayrıntıları temyiz sebepleri başlığı altında belirtilen sebepler ile sanıklar hakkında yağma suçundan mahkûmiyet kararları verilmesi temyiz istemlerine konu edilmiş ise de Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07.10.2019 tarihli, 2158 4577 esas ve sayılı; 26.01.2016 tarihli, 2015/6 709 esas ve 2016/33 sayılı; 18.11.2014 tarihli, 810 501 esas ve sayılı; 20.05.2014 tarihli, 617 271 esas ve sayılı; 25.02.2014 tarihli, 678 98 esas ve sayılı; yine 05.07.2013 tarihli, 1548 346 esas ve sayılı kararlarında da belirtildiği üzere Yağma; başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malın, zilyedin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınması olduğundan “zor yoluyla hırsızlık”, bir kişiye karşı kullanılan icbar araçlarıyla haksız bir menfaat elde etmek şeklinde de tanımlanmış olması dikkate alındığında somut olayda katılanın sanık ...'e ait işyerinde çalışan olduğu, daha sonra işyerinden ayrıldığı ve bahsedilen işyerinden alacak, verecek ve sigortasız çalıştırılma iddialarından dolayı sanık ... ile aralarında husumet bulunduğu, olay günü sanık ... ile katılanın önce tanık R.E.'ye ait işyerinde karşılaştıkları kısa bir süre sonra da yakındaki tanık O.Ş.'ye ait işyerinde tüm sanıklar ile katılan arasında kavga yaşandığı, sanık ...'in bu kavga sırasında katılanın polisi aramasını engellemek amacıyla katılana ait cep telefonunu masa üzerinden aldığı ve olayın son bulmasından kısa bir süre sonrada sanık ...'in tanık Y.S. aracılığı ile tanık R.E.'ye ait işyerine giderek bahse konu telefonu katılana ait olduğunu belirtmek suretiyle tanık R.E'ye bıraktığının anlaşılması karşısında sanıkların iştirak halindeki eylemlerinde katılanın cep telefonunu faydalanmak maksadı ile alındığı hususu sabit olmadığından, unsurları yönünden oluşmayan nitelikli yağma suçundan sanıklar hakkında ilk derece mahkemesince verilen beraat kararına yönelik istinaf başvurularının esastan reddi ile onanmasına ilişkin kurulan hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 15.02.2018 tarihli ve 2018/414 Esas, 2018/441 Karar sayılı kararında sanıklar hakkında nitelikli yağma suçları bakımından katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun'un 288 ve 289. maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
02.03.2023 tarihinde karar verildi.