Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2023/15666 Kararı
MAHKEMESİ: Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI: 2021/468 E., 2022/261 K.
SUÇ: Nitelikli yağma
HÜKÜMLER: Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ: Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.07.2023 gün ve
2022/12327 (E), 2023/11945 (K) sayılı ONAMA
kararının KALDIRILMASI,
İTİRAZA KONU KARAR: Onama
İTİRAZ EDEN: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.07.2023 tarihli ve 2022/12327 (E), 2023/11945 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.10.2023 tarihli ve KD 2023/92887 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kanunî süresinde yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu, sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ...'a yönelik yağma suçundan ilk derece mahkemesinde kurulan ve Yargıtay 6. Ceza Dairesindeki temyiz incelemesinde onanan mahkûmiyet hükümlerinin, suçun sübuta ermemesi nedeniyle bozulmasının gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde;
... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10.03.2011 tarihli iddianamesinde;
"Kapalıçarşıda kuyumculuk işi ile uğraşan ...'ın ... isimli şahıstan borç olarak toplamda 4 kg. altın aldığı, bu borcunu ödeyememesi üzerine zorla kendisine ... ve ... tarafından protokol imzalattırıdığı, ...'ın borcunun büyük kısmını ödemesine rağmen ...'ın halen borcunun olduğunu ve borcunun vermiş olduğu ödemelerin ancak faizini karşıladığı söylediği, ...'ın borcunu ödeyemeyince ... tarafından zorla evinde alıkonlduğu, babası ...'ın sürekli tehdit edildiği, iletişim tespit tutanaklarında ...'ın paranın tahsili edilebilmesi için ... ile irtibata geçtiği, bu süreçte ...'ın ise ...'ın değişen iş yerini bulmak için girişimlerde bulunduğu ve elde ettiği bilgileri parayı tahsil edebilmesi için ...'e aktardığı" belirtilerek; ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/10925 soruşturma numaralı tahkikat evrakı kapsamında ...'ın 03/03/2008 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesi, aynı soruşturmada ...'ın 20.05.2008 tarihinde alınan şüpheli ifadesi; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/39323 soruşturma numaralı tahkikat evrakı kapsamında ...'ın 27.08.2008 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesi, ...'ın 02.09.2008 tarihli ifadesi, ...'ın 25/11/2008 tarihli ifadesi, ...'ın 07/09/2010 tarihinde alınan ifadesi, ...'a 05.01.2011 tarihinde sanık ...'a yönelik yaptırılan teşhis işlemi; sanıklar ... ve ... arasında 25.03.2008 günü saat 16.23'de, 26.03.2008 günü saat 22.19'da, 27.03.2008 günü saat 17.22'de, 27.03.2008 günü saat 17.29'da, 27.03.2008 günü saat 17.31'de, 27.03.2008 günü saat 17.41'de, 29.03.2008 günü saat 20.19'da, 02.04.2008 günü saat 16.51'de, 02.04.2008 günü saat 21.26'da gerçekleştirilen telefon konuşmaları delil olarak gösterilmek suretiyle sanıklar ... ve ...'ın eylemleri nitelendirilmeden doğrudan sevk maddeleri yazılarak teşebbüs halinde yağma suçunu işledikleri yönünde isnatta bulunulduğu,
Sanıkların mahkûmiyetine ilişkin ... 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2015 tarih ve 2014/119 Esas, 2015/291 Karar sayılı ilk kararında;
İddia makamının 02.11.2015 tarihli mütalaasında, "Kapalıçarşıda kuyumcu olan ... ile çantacı olarak tabir edilen ham altınları işleyen ... arasında altın alışverişinin bulunduğu, işlemek için altınları alan ...'ın ...'a borçlandığı, bu yüzden alacağını tahsil etmek amacıyla ...'ın bir çok kez ...'ı aradığı, hatta ...'in babası ...'a da ulaştığı, bir çok kez telefonla ve bizzat alacağını istediği, ...'ı evinde alıkoyduğu, babasının borcu üstleneceğini beyan etmesi üzerine ...'ı serbest bıraktığı, ... ile babası ...'ı telefonda tehdit ettiği iddiasıyla ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/10925 sayılı ve ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/39323 sayılı soruşturma evraklarının yürütülmesi sonrasında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların verildiği, bu arada iletişimin dinlenmesi sırasında ...'ın ...'ten söz konusu alacağını tahsil etmesi için yardım istediği, bu kapsamda ... ile ... arasında telefon konuşmalarının geçtiği, ...'ın ...'ı araştırdığı, babasının ve kardeşinin işyerlerine sık sık gittiği, ...'nin de araştırmalarda bulunduğu, alacağın tahsili için bir çok kez müştekilere yönelen tehditli eylemlerin gerçekleştiği, ...'in kaçak olması nedeniyle babası ...'a yönelik de alacağın tahsili amacıyla tehdit ve korkutma amaçlı eylemlerde bulundukları" gerekçesiyle sanık ...'in ... ile ...'ın yağmalanmasına teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK'nın 149/l c, g, f , 35/2, 53, 63 maddeleri gereğince; sanık ...'ın ise ... ile ...'ın yağmalanmasına teşebbüs olayında ...'nin eylemine yardım eden olarak sorumluluğu nedeniyle eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 149/l c, g, f, 35/2, 39/2 c, 53, 63 üncü maddeleri gereğince cezalandırılmalarını talep ettiği,
Gerekçeli kararda ise; "Müşteki ... ile sanık ... arasında ticari alışverişin olduğu, bu alışveriş sonucunda ...'ın sanık ...'a borçlandığı, bu borçlarının bir kısmını ödediği, bir kısmını ise ödeyemediği, ödeyemediği kısmı için sanık ... tarafından ödemesi konusunda zorlandığı, bu nedenle tehdit edildiği, bu esnada sanığın müşteki ...'ı borcunu ödememesi nedeniyle kendi evinde hürriyetinden yoksun bıraktığı, bunu duyan müştekinin babası ...'ın devreye girerek borcu üstlendiği, bunun üzerine sanığın müştekiyi serbest bıraktığı, müştekinin babası ...'ın buna karşılık sanığa iki adet müşteri çeki verdiği, gelen tehditler sonucunda ...'ın izini kaybettirmek için şehir dışına kaçtığı, bu arada sanığın müştekinin babası ...'ı arayarak farklı zamanlarda "oğlunun bize olan borcunu ödeyeceksin. Biz bu ülkede ne istersek onu yaparız. Oğlunu bize teslim et veya istediklerimizi sen yerine getir. Bizi polise ya da Savcılığa şikayet edersen havanı alırsın, biz bunların ön kapısından girer arka kapısından çıkarız." şeklinde tehdit ettiği, bu durumun müşteki beyanları, sanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında sanık ...'ın müşteki ...'ı tehdit ettiği, bunun haricinde alacağını tahsil edebilmek için sanığın diğer sanık ... ile irtibata geçtiği, ...'in kovuşturma aşamasındaki ifadesinden sanık ...'la bir tanıdığı vasıtasıyla tanıştığı, kendisinin bir probleminin olduğunu öğrendiği, bu hususta tanıdığı olması nedeniyle yardımcı olmak istediğini, bu amaçla Kapalı Çarşı'daki tanıdığı ...'ı aradığı, fakat müştekiye yönelik söz konusu yağma ve tehdit eylemlerini gerçekleştirmediğini, bu konuda sadece aracı olarak problem çıkmasını engellemeye çalıştığını beyan ettiği, dinleme kayıtlarına yansıyan ... ile aralarında olan konuşmaları sadece yardımcı olmak için olduğunu söylediği, ... ile ...'in arasında geçen iletişim tespit tutanaklarına da yansıyan (...) tape kayıtlarından anlaşılacağı üzere sanık ...'nin sanık ...'yi müştekilerin yerini tespit etmek ve müştekilere göz dağı vererek korkutmak için kullandığı, müştekilerden paranın tahsil edilmesi sonucunda ise kendilerinin de belli bir menfaat temin edeceklerini söylediği, konuşmalarda geçen "beş on yolumuzu buluruz" sözü sanık ...'ye Kolluk aşamasındaki ifadesinde sorulduğunda bu ibareyi yardımcı olmamız sonucunda ...'nin yardımı nedeniyle sanık ...'ın nezdindeki hatırını kullanarak sağlayabileceğini söylediği, başkaca bir menfaat elde etme maksadının olmadığını belirterek, bu girişimlerden menfaat elde etmeyi amaçladıklarını tevilli de olsa ikrar ettiği, daha sonraki tape kayıtlarında ... ile ... arasında konuşmaların devam ettiği, takiplerinin devam ettiği, müştekileri bularak tahsilat yapmaya yönelik eylemlerinin olduğu anlaşılmakla sanıklar ...'ın alacağını tahsil etmek amacıyla müşteki ...'a yönelik yağma eylemi nedeniyle ...'i aracı olarak kulandığı, sanık ...'ın üzerine atılı yağma eylemini gerçekleştirdiği, bu eylemi alacağını tahsil etmek için gerçekleştirdiği, bu nedenle TCK'nın 150 maddesi yollamasıyla TCK 106/2 c maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği, ...sanık ...'ın müşteki ...'a yönelik yağma eylemini gerçekleştirdiği, sanık ifadeleri, müşteki beyanları, elde edilen tape kayıtları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık hakkında bir alacağın tahsili amacıyla yağma eylemi gerçekleştirmesi nedeniyle TCK 150. maddenin yollamasıyla TCK 106/2 c maddesi uyarınca tehdit suçundan dolayı cezalandırılmasına karar verildiği, ...sanıklar ...'in ...'a yönelik yağma suçu eylemlerini gerçekleştirdiği, sanık ifadeleri, müşteki beyanları, elde edilen tape kayıtları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık hakkında bir alacağın tahsili amacıyla yağma eylemi gerçekleştirmesi nedeniyle TCK 150. maddenin yollamasıyla TCK 106/2 c maddesi uyarınca tehdit suçundan dolayı cezalandırılmasına karar verildiği" şeklinde gerekçeyle sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu,
Yargıtay bozma ilamından sonra yapılan yargılama neticesinde verilen ... 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2022 tarih ve 2021/468 Esas, 2022/261 Karar sayılı kararında ise;
"Müşteki ... ile ... arasında ticari alışverişin olduğu, bu alışveriş sonucunda ...'ın ...'a borçlandığı, bu borçlarının bir kısmını ödediği, bir kısmını ise ödeyemediği, ödeyemediği kısmı için ... tarafından ödemesi konusunda zorlandığı, bu nedenle tehdit edildiği, bu esnada sanığın müşteki ...'ı borcunu ödememesi nedeniyle kendi evinde hürriyetinden yoksun bıraktığı, bunu duyan müştekinin babası ...'ın devreye girerek borcu üstlendiği, bunun üzerine müştekinin serbest bırakıldığı, müştekinin babası ...'ın buna karşılık ...'a iki adet müşteri çeki verdiği, gelen tehditler sonucunda ...'ın izini kaybettirmek için şehir dışına kaçtığı, bu arada ...'ın ...'ı arayarak farklı zamanlarda "oğlunun bize olan borcunu ödeyeceksin. Biz bu ülkede ne istersek onu yaparız. Ya oğlunu bize teslim et veya istediklerimizi sen yerine getir. Bizi polise ya da Savcılığa şikayet edersen havanı alırsın, biz bunların ön kapısından girer arka kapısından çıkarız" şeklinde tehdit ettiği, bunun haricinde ...'ın alacağını tahsil edebilmek için sanık ... ile irtibata geçtiği, ...'in kovuşturma aşamasındaki ifadesinden ...'la bir tanıdığı vasıtasıyla tanıştığını, kendisinin bir probleminin olduğunu öğrendiğini, bu hususta tanıdığı olması nedeniyle yardımcı olmak istediğini, bu amaçla Kapalı Çarşı'daki tanıdığı ...'ı aradığını, fakat müştekiye yönelik söz konusu yağma ve tehdit eylemlerini gerçekleştirmediğini, bu konuda sadece aracı olarak problem çıkmasını engellemeye çalıştığını beyan ettiği, dinleme kayıtlarına yansıyan ... ile aralarında olan konuşmaları yardım amaçlı yaptığını söylediği, ... ile ...'in arasında geçen iletişim tespit tutanaklarına da yansıyan 25.03.2008 saat 16.23 daki görüşmede ...'nin "bu ... diye bir Allahın kulu yok dayım. 12 13 tane çantacıya sordum" dediği, ...'nin " var var, ben onların sana adreslerini falan akşam...., daha önce de bir 100 kg a yakın şeyi altın halletmiş yani" dediği, devamında "yani evi bak işte, bizim enişteden bu altın 8 kg artı para mara almış, tamam mı, ...., sonra kaçmış gitmiş işte, ama bulduk bizde adresleri falan var. Onunla bir görüşecem ben" dediği, ...'nin bunu onayladığı, 26.03.2008 saat 22.19'da ... ile ... arasındaki konuşmada "hani beni dün arıyordun, bana bilgileri veriyordun abi," devamında "pazarcıysa biz çok daha rahat ama kuyumculukta ben sordum ... yok abi, bulamadım adamı" dediği, ...'nin 'babasının ismi ..., ... kardeşi" dediği, 27.03.2008 günü saat 17.22'deki konuşmada ...'nin ...'ye müştekilere ulaşamadığını, "dükkanı aradım, dükkan da cevap vermiyor. Şunun bana açık adresini ver de ben dükkanına gideyim" dediğini, ...'nin müştekinin iş adresini verdiğini, ...'nin "Kızlararası Mahallesi he dur dur, ... babası ...'ı ben tanıyorum bunları" dediği, 27.03.2008 günü 17.31'deki konuşmada; ...'nin ...'ye "sen de ara bak, hiç birine sana da cevap vermeyecek. Yok ben şimdi dükkanın önünden çıktım, ben şimdi dur dur ben onun kulağına kar suyu, onun yanında komşusu var. Bizim ağanın babasıdır. Onun yan komşusudur. Araları da çok iyidir. Onun kulağına bir kar suyu kaçırtayım ben" dediği, ...'nin "ya beni duydu mu zaten mesele biter, yani sen kim olduğumu izah edersin" dediği, ...'nin "onları sinkaf edeyim, üçkağıtçılar, tamam ben bir iki gider gelirim" dediği, ...'nin "ya yine beş on yolumuzu buluruz, sen kafanı yorma" dediği, bu tape kayıtlarından anlaşılacağı üzere sanık ...'nin sanık ...'yi müştekilerin yerini tespit etmek ve müştekilere göz dağı vererek korkutmak için kullandığı, müştekilerden paranın tahsil edilmesi sonucunda ise kendilerinin de belli bir menfaat temin edeceklerini söylediği, konuşmalarda geçen "beş on yolumuzu buluruz" sözü sanık ...'ye kolluk aşamasındaki ifadesinde sorulduğunda bu ibareyi yardımcı olmamız sonucunda ...'nin yardımı nedeniyle ...'ın nezdindeki hatırını kullanarak sağlayabileceğini söylemiş, başkaca bir menfaat elde etme maksadının olmadığını belirterek, bu girişimlerden menfaat elde etmeyi amaçladıklarını tevilli de olsa ikrar ettiği, daha sonraki tape kayıtlarında ... ile ... arasında konuşmaların devam ettiği, takiplerinin devam ettiği, müştekileri bularak tahsilat yapmaya yönelik eylemlerinin olduğu anlaşılmakla ...'ın alacağını tahsil etmek amacıyla müşteki ...'a yönelik yağma eylemi nedeniyle ...'i aracı olarak kulandığı, böylece sanıklar ... ile ...'ın katılanlar ... ve ...’a yönelik atılı yağma suçunu işledikleri, iki adet çekin alınması nedeniyle suçun tamamlandığı, 5237 sayılı TCK'nın 150/1. maddesinin, aynı Kanunun 40/1. maddesinde belirtilen bağlılık kuralı gereği yalnızca hukukî ilişkinin tarafı olan kişiler hakkında uygulanabileceği, sanıklar ... ve ...’ın, katılanlar ... ve ... ile ... arasındaki hukukî ilişkinin tarafı olmadıkları görülmekle, sanıklar ... ve ...’ın nitelikli yağma suçundan eylemlerine uyan TCK'nın 149/1 c, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar vermek gerektiği" şeklinde gerekçeye yer verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına ve toplanan delilere göre;
İddianamede, sanıklar ... ve ... arasında yapılan ve kayıt altına alınan telefon görüşmeleri ile müşteki ...'ın teşhisi delil olarak gösterilmek suretiyle, sanıkların müştekiler ... ve babası ...'ı tehdit ederek ...'a olan borçlarına karşılık zorla iki adet çek vermelerini sağladıkları, eylemlerinin alacağın tahsili amacıyla yağma suçu kapsamında olduğu ve teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle cezalandırılmalarının talep edildiği, iddianamede suç tarihinin net olarak belirlenmediği, sanıkların somut olarak hangi eylemlerinin suçun unsurlarına vücut verdiğinin belirtilmediği, müşteki ifadeleri, teşhis, sanık savunmaları ve telefon dinleme kayıtlarının aktarılmasıyla yetinildiği,
Sanıklar hakkında verilen ilk kararda, ...'ın alacığını tahsil edebilmek için müşteki ...'ı evinde alıkoyduğu, babası müşteki ...'ın devreye girerek borcu üstlendiği ve oğlunun serbest bırakılmasını sağladığı, oğlunun borcuna karşılık iki adet çek verdiği, sanıklar ... ve ...'ın ise müştekileri tehdit ederek ...'ın alacağını tahsil etmesini sağladıkları gerekçesiyle mahkumiyet hükmü kurulduğu, kararda delil olarak müşteki ifadeleri, teşhis, sanık savunmaları ve telefon dinleme kayıtlarına dayanıldığı, ancak kararda sanıkların yağma eylemlerini, müşteki ...'ın alıkonularak zorla çeklerin alınması olayı ya da sanıkların müştekilere yönelik tehdit olayından hangisinin oluşturduğu hususunda bir açıklık bulunmadığı, iddianamedeki suçun teşebbüs aşamasında kaldığı yönündeki iddianın tartışılmadığı,
Yargıtay bozma ilamından sonra sanıklar hakkında verilen ikinci kararda ise, ...'ın alacağını tahsil etmek amacıyla müşteki ...'a yönelik yağma eylemi nedeniyle ...'i aracı olarak kulandığı, böylece sanıklar ... ile ...'ın katılanlar ... ve ...’a yönelik tehdit eylemleriyle atılı yağma suçunu işledikleri gerekçesiyle mahkûmiyet hükmü kurulduğu, ilk kararda olduğu gibi delil olarak müşteki ifadeleri, teşhis, sanık savunmaları ve telefon dinleme kayıtlarına dayanıldığı, bu defa ilk karardan farklı olarak sanıkların yağma eyleminin müşteki ...'ın alıkonularak zorla çeklerin alınması sonrasında tamamlandığının belirtildiği,
Müştekilerin dilekçe ve ifadelerinde, kendilerinden zorla iki adet senet alındığını beyan etmiş olmalarına rağmen mahkûmiyet kararlarında iki adet çekten bahsedildiği, suç konusunun belirlenmesinde hataya düşüldüğü, müşteki ...'ın olaylardan iki yıl sonra 2010 yılında alınan ifadesinde, kendisinin ... tarafından alıkonulması ve borcuna karşılık babası müşteki ...'dan iki adet senet alınması olayının "iki sene önce ... ayı çerisinde olduğunu" söylemesine rağmen mahkeme kararında suç tarihinin net olarak belirlenmediği, müştekinin suç tarihine yönelik beyanı ile son kararda iki adet çekin (gerçekte senet) alınmasıyla suçun tamamlandığı yönündeki kabul dikkate alındığında, sanıklar yönünden suç tarihinin 2008 yılı Eylül ayı olduğu, mahkûmiyet kararına dayanak olarak gösterilen tapelerdeki telefon görüşmelerinin ise 2008 yılı Mart ayında gerçekleştiği, yani sanıkların birbirleriyle telefon görüşmelerinin, müştekilerden zorla senetlerin alındığı 2008 yılı Eylül ayından yaklaşık beş ay önce gerçekleştiği, bu beş aylık süre zarfında sanıkların dosyaya yansıyan herhangi bir eylemlerinin bulunmadığı, müşteki ...'ın 27.08.2008 tarihli şikayet dilekçesi, 02.09.2008 tarihli ifadesi ve müşteki ...'ın 07.09.2010 tarihinde alınan ifadesinde sanıklar ... ve ... hakkında hiçbir iddianın bulunmadığı, hatta sanıkların isimlerinin dahi geçmediği, sanıklardan sadece ...'ın ilk defa müşteki ...'a 05.01.2011 tarihinde yaptırılan teşhis işleminde isminin geçtiği, müşteki ...'ın sanık ...'ın kendisini arayarak "parayı ödemezsen kötü olacak" şeklinde tehdit ettiğini söylediği, müştekiler ... ve ...'ın şikayet dilekçeleri ve soruşturma aşamasında alınan ifadeleriyle yetinildiği, duruşmada dinlenmedikleri ve iddialarının açıklattırılmadığı, teşhis işlemindeki tehdit iddiasının doğruluğu telefon görüşme içerikleri dikkate alınarak doğru kabul edilse bile içeriği itibariyle korkutuculuk unsuru taşıyıp taşımadığının tartışılmadığı, bu sözlerin söylendiği tarihten beş ay sonra senetlerin zorla alındığı, belirtilen zaman aralığında sanıkların müştekilere yönelik herhangi bir eylemlerinin bulunmadığı, sanıklardan ...'ın telefon irtibatı haricinde sanıkların müştekilerle herhangi bir fiziki temaslarının olmadığı, sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan delil yetersizliği nedeniyle beraat ettikleri, bu suça ve yağma suçuna aynı telefon konuşmalarının delil olarak gösterildiği, telefon dinleme kayıtlarının sadece sanıklar aleyhine olan kısımlarının değerlendirildiği, hükme esas alınan 25 26 27.03.2008 tarihli telefon konuşmalarının yanında 27.03.2008 tarihindeki diğer konuşmalar ile 31.03.2008 ve 02.04.2008 tarihli telefon konuşmaları birlikte değerlendirildiğinde amaç suça ulaşılmasına yeterli araç mahiyetinde olmadıkları anlaşıldığından;
Netice itibariyle, sanıkların birbirleriyle olan telefon konuşmaları, müştekilerin dilekçe ve beyanları, sanıklardan ...'a yönelik teşhis işlemi ve yine sanık ... tarafından müşteki ...'a söylendiği kabul edilen korkutucu mahiyette olmayan sözlerden ibaret delillerin sanıkların isnat edilen yağma suçundan mahkûmiyetlerini haklı gösterecek nitelikte ve yeterlilikte olmaması karşısında, hükmün delil yetersizliği nedeniyle sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi için bozulması gerekirken, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkûmiyet hükümünün onanmasına karar karar verilmesinin hukuka aykırılık oluşturduğu değerlendirilmiştir.
II. GEREKÇE
... 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2022 tarih ve 2021/468 Esas, 2022/261 Karar sayılı kararı ile sanıklar ... ve ...’ın nitelikli yağma suçundan eylemlerine uyan TCK'nın 149/1 c, 62/1, 53/1, 63 maddeleri uyarınca neticeden 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak mahrumiyetine karar verilmiştir.
Sanıkların temyiz istemleri üzerine yapılan incelemede, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükümlerin onanması görüşü ile 05.11.2022 tarih ve 2022/108052
sayılı tebliğname düzenlenerek; Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.07.2023 gün ve 2022/12327 (E), 2023/11945 (K) sayılı kararıyla, sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
Somut olayda;
Katılan ... ile sanık ... arasında ticari alışverişin olduğu, bu alışveriş sonucunda ...'ın sanık ...'a borçlandığı, bu borçlarının bir kısmını ödediği, bir kısmını ise ödeyemediği, ödeyemediği kısmı için sanık ... tarafından ödemesi konusunda zorlandığı, katılan ... ''Sanık ... ile aralarında ticari bir ilişki nedeniyle borcun olduğunu bu borcun bir kısmını ödediğini fakat sanık tarafından kendisinden daha fazla para istendiği bu parayı ödemesi konusunda tehdit edildiğini, sanık ... ve İlyasın kendisini hürriyetinden yoksun bıraktıklarını tehditler nedeniyle bulunduğu şehiri terk ettiğini'' belirtmiştir.
Katılan ...'ın olaylardan iki yıl sonra 2010 yılında alınan ifadesinde, kendisinin ... tarafından alıkonulması ve borcuna karşılık babası olan katılan ...'dan iki adet senet alınması olayının "iki sene önce ... ayı çerisinde olduğunu" söylediği, mahkûmiyet kararına dayanak olarak gösterilen tapelerdeki telefon görüşmelerinin 2008 yılı Mart Nisan aylarına ilişkin olduğu ancak 2008 yılı Eylül ayına kadar ve sonrasında katılanın borcunu ödeyememesi üzerine alacak nedeni ile ...'ın ... tarafından birçok kez arandığı, ...'ın sanık ...'ten alacağını tahsil etmek için yardım istediği, ...'in ise ...'ın da yardımını alarak ...'ı araştırdığı, ...'nin ve ...'nin alacağın tahsili için uğraştıkları, eylemin devam eden bir süreç içerisinde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Bu süreçte katılanların, sanıklardan ... hakkında pek çok kez tehdit nedeniyle suç duyurusunda bulundukları, buna karşın önceki suç duyurularında yeterli delil olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verildiği, (müşteki ..., ... Cumhuriyet Başsavcılığı 2008/39323 soruşturma nolu) (Müşteki ..., ... Cumhuriyet Başsavcılığı 2008/109253 soruşturma nolu) tehditler sonucunda ...'ın izini kaybettirmek için şehir dışına kaçtığı, bu arada sanığın katılanların babası ...'ı arayarak farklı zamanlarda "oğlunun bize olan borcunu ödeyeceksin. Biz bu ülkede ne istersek onu yaparız. Ya oğlunu bize teslim et veya istediklerimizi sen yerine getir. Bizi polise ya da savcılığa şikayet edersen havanı alırsın, biz bunların ön kapısından girer arka kapısından çıkarız." şeklinde tehdit etmiştir.
Zaman içerisinde katılanların sanık ... tarafından sürekli tehdit edildiği, sanık ...'ın alacağını tahsil için ... ile irtibata geçtiği, bu süreçte ...'ın ... isimli katılanın yerini bulmaya çalıştığı, bu hususun sanık ... ve ...'ın aralarında geçen iletişim tespit tutanakları ile anlaşıldığı, tape kayıtlarında ... ile ... arasında konuşmaların devam ettiği, takiplerinin devam ettiği, katılanları bularak tahsilat yapmaya yönelik eylemlerinin olduğu anlaşılmakla, devam eden süreçte sanığın katılan ...'ı borcunu ödememesi nedeniyle kendi evinde hürriyetinden yoksun bıraktığı, katılan baba ...'ın borcu üstleneceğini söylemesi üzerine sanığın katılan ...'ı serbest bıraktığı, katılanın babası ...'ın buna karşılık sanığa 2 adet senet verdiği (44.000 TL ve 22.000 TL) eylemin senedin verilmesi ile tamamlandığı anlaşılmıştır.
Sanık ...'ın alacağını tahsil etmek amacıyla katılan ...'a yönelik yağma eylemi nedeniyle ...'i aracı olarak kulandığı, sanık ...'in ''kovuşturma aşamasındaki ifadesinde sanık ...'la bir tanıdığı vasıtasıyla tanıştığını,...'ın evine avukatı ile birlikte gittiğini, müştekiler ile ...'ın arasını bulmaya çalıştığını,yardımcı olmak amacıyla kapalı çarşıdaki tanıdığı sanık ...'ı aradığını, fakat müştekiye yönelik söz konusu yağma ve tehdit eylemlerini gerçekleştirmediğini, bu konuda sadece aracı olarak problem çıkmasını engellemeye çalıştığını'', dinleme kayıtlarına yansıyan ... ile aralarında olan konuşmaları sadece yardımcı olmak için olduğunu beyan etmiş, sanık ... kovuşturma aşamasında ''Müştekiler ... ve ...'ın tehdit edilmesi ve yağmalanması eylemlerinde kendinin bir dahilinin olmadığını, bir tanıdığının müştekilerden alacaklı olması nedeniyle yardımcı olmak amaçlı sanık ... ile görüşmelerde bulunduğunu, Kapalıçarşı'da esnaflık yaptığı için bu şahısları bularak tanıdığına yardımcı olmaya çalıştığı, bunun haricinde müştekileri tehdit etme gibi bir durumunun olmadığını, söz konusu tapelere yansıyan sanık ... ile olan konuşmaların bir kısmının ...'yi oyalamak için yalan söylemek maksadıyla söylendiğini, bir kısmının ise yapabilirse aracı olarak güzellikle bu meseleyi halletmek istemesinden kaynaklandığını''beyan etmiştir.
Katılan baba ... "borcun mahiyetini öğrenmek için buluştuklarını, borcuna karşılık 44 bin dolarlık senet ayrıca 27 kilo altın borcu olduğuna dair imzalı kağıdın oğlu tarafından ...'a verildiğini öğrendiğini, ...'ın da bu durumu bildiğini, daha sonraki günlerde ...'ın kendisini gördüğü her yerde küfürler ederek ve tehditte bulunarak aşağıladığını, bu durumla alakalı savcılığa şikayette bulunduğunu, savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiğini, kendisinin ...'la buluştuklarında durumu öğrenmesi nedeniyle başkasınıa ait 2 farklı senedi oğlunun borcuna karşılık ciro ederek verdiğini, fakat 2 senedin de ödenmediğini, bu senetlerden birinin kendisi tarafından ödendiğini, diğer senedin icraya konulduğunu, bu esnada ...'ın kendini telefonla arayarak borcunu ödemesini yoksa kendisi için bu durumun iyi olmayacağını söyleyerek tehdit ettiğini,'' beyan etmiştir.
Sanıklar ... ile ...'in arasında geçen iletişim tespit tutanaklarına da yansıyan 25.03.2008 saat 16.23 daki görüşmede ...'nin "bu ... diye bir Allahın kulu yok dayım. 12 13 tane çantacıya sordum" dediği, ...'nin "var var, ben onların sana adreslerini falan akşam ...., daha önce de bir 100 kg a yakın şeyi altın halletmiş yani" dediği, devamında "yani evi bak işte, bizim enişteden bu altın 8 kg artı para mara almış, tamam mı, ...., sonra kaçmış gitmiş işte, ama bulduk bizde adresleri falan var. Onunla bir görüşecem ben" dediği, ...'nin bunu onayladığı, 26.03.2008 saat 22.19'da ... ile ... arasındaki konuşmada "hani beni dün arıyordun, bana bilgileri veriyordun abi," devamında "pazarcıysa biz çok daha rahat ama kuyumculukta ben sordum ... yok abi, bulamadım adamı" dediği, ...'nin "babasının ismi ..., ... kardeşi" dediği, 27.03.2008 günü saat 17.22'deki konuşmada ...'nin ...'ye katılanlara ulaşamadığını, "dükkanı aradım, dükkan da cevap vermiyor. Şunun bana açık adresini ver de ben dükkanına gideyim" dediğini, ...'nin katılanın iş adresini verdiğini, ...'nin "kızlar arası mahallesi he dur dur, ... babası ...' ı ben tanıyorum bunları" dediğini, 27.03.2008 günü 17.31'deki konuşmada; ...'nin ...'ye " sen de ara bak, hiç birine sana da cevap vermeyecek. Yok ben şimdi dükkanın önünden çıktım, ben şimdi dur dur ben onun kulağına kar suyu, onun yanında komşusu var. Bizim ağanın babasıdır. Onun yan komşusudur. Araları da çok iyidir. Onun kulağına bir kar suyu kaçırtayım ben" dediği, ...'nin "ya beni duydu mu zaten mesele biter, yani sen kim olduğumu izah edersin" dediği, ...'nin "onları sinkaf edeyim, üçkağıtçılar, tamam ben bir iki gider gelirim" dediği, ...'nin "ya gene beş on yolumuzu buluruz, sen kafanı yorma" dediği, anlaşılmaktadır.
Tape kayıtlarından anlaşılacağı üzere sanık ...'nin sanık ...'yi katılanların yerini tespit etmek ve katılana göz dağı vererek korkutmak için kullandığı, katılanlardan paranın tahsil edilmesi sonucunda ise kendilerinin de belli bir menfaat temin edeceklerini söylediği, katılanları bularak tahsilat yapmaya yönelik eylemlerinin vaki olduğu, konuşmalarda geçen ''beş on yolumuzu buluruz'' sözü sanık ...'ye kolluk aşamasındaki ifadesinde sorulduğunda bu ibareyi yardımcı olmaları sonucunda ...'nin yardımı nedeniyle sanık ...'ın nezdindeki hatırını kullanarak sağlayabileceğini söylemiştir. Hükme esas alınan 25 26 27.03.2008 tarihli telefon konuşmalarının yanında 31.03.2008 ve 02.04.2008 tarihli telefon konuşmaları birlikte değerlendirildiğinde de sanıklar ...'nin ve ...'nin alacağın tahsili için uğraştıkları, katılanları sanık ...'ın alacağı için birçok kez tehdit ettikleri anlaşılmaktadır.
Katılan ...; 05.01.2011 tarihinde yaptırılan canlı teşhis işleminde ...'ın Kapalıçarşı'da tahsilatçılık yaptığını, sanık ...'a borcunu ödememesi durumunda kendisine zarar vereceğini bildirerek tehdit eden kişi olarak tanıyıp teşhis etmiştir. ... bakımından canlı teşhis edilen sanık ... ile yasal olarak dinlenmiş iletişimleri dolayısıyla suça iştirakin net olduğu, katılan ... ile sanık ... arasında ticari alışverişe ilişkin akit ve ekleri, tarafların aralarındaki borç nedeniyle zorla alındığı iddia edilen senetlerle ilgili yapılan icra takibi, katılanları tehdit edildiklerini iddia ettikleri şikayet dilekçeleri ve delil yetersizliğinden verilen takipsizlik kararları, katılanların beyanları, sanıkların tevil yollu ikrarları, sanıkların görüşmelerini içeren tape kayıtları ve tüm dosya kapsamından eylemin tamamlanmış bir yağma suçunu oluşturduğu, sanıklar ..., ...'ın katılanlara karşı 5237 sayılı Kanun'un 149/1 c, 53 üncü maddeleri ile cezalandırılması gerektiği gözetilerek mahkemenin kararı yerinde görülmüş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
III. KARAR
-
Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy birliğiyle REDDİNE,
-
5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.07.2023 gün ve 2022/12327 (E), 2023/11945 Karar sayılı Onama kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.12.2023 tarihinde karar verildi.