Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2023/15343 Kararı
MAHKEMESİ: Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI: 2020/261 E., 2021/674 K.
SUÇLAR: Nitelikli yağma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜMLER: Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma
Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine, nitelikli yağma ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
-
... Cumhuriyet Başsavcılığının, 2015/3498 soruşturma numaralı ve 23.02.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 53 üncü ve 63 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
-
... Cumhuriyet Başsavcılığının, 2015/3940 soruşturma numaralı ve 19.03.2015 tarihli iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 165 inci maddesinin birinci fıkrası ve 31 inci maddesinin üçünü fıkrası uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
-
... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.02.2016 tarihli ve 2015/71 Esas, 2016/28 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 168 inci maddesinin üçüncü ve birinci fıkraları, 53 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; suça sürüklenen çocuk hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 165 inci maddesi, 31 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 3 ay 26 gün hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
-
... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.02.2016 tarihli ve 2015/71 Esas, 2016/28 Karar sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyizi üzerine Yargıtay 6.Ceza Dairesinin 30.06.2020 tarih, 2017/1405 Esas, 2020/2407 Karar sayılı kararı ile;
"Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Sanık ...'in mağdur ...'in cep telefonunun yağmalanması olayına ilişkin olarak; dosya kapsamında yer alan 09.02.2015 tarihli kolluk tutanağı içeriğinden, mağdura ait telefonun ... isimli şahısta olduğunun tespit edildiğinin belirtilmesine karşın, bu hususun kolluk tarafından nasıl öğrenildiğinin belirtilmediği, sanık ...'ın mağdura ait cep telefonunun yerini söylemesi üzerine telefona ulaşıldığına dair dosya içerisinde bir belgeye rastlanılmadığı, öncelikle telefona ne şekilde ulaşılıp teslim alındığı hususunun araştırılarak sonucuna göre TCK'nin 168. maddesinde tanzim edilen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Sanık ...'nun, suçu işlediği tarihte 18 yaşını tamamlamamış ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık ... hakkında hükmedilen kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nin 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya maddede yazılı diğer tedbirlerden birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun ve 5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesi gereğince, suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olan sanığın, hükmedilen adli para cezasını ödememesi halinde bu cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,"
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
-
... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.11.2021 tarihli ve 2020/261 Esas, 2021/674 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak sanık hakkında; nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 53 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; suça sürüklenen çocuk hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 165 inci maddesi, 31 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci, 50 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca 2.320,00 TL adli para cezası ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
-
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.06.2022 tarihli ve 2022/19703 No.lu tebliğnamesi ile sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan hükümlerin bozulması yönünde görüş bildirilmiştir.
II.TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri
-
Kararın usul ve yasaya aykırılığına,
-
Yağma suçunun unsurlarının oluşmadığna,
-
Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
-
Vesaire,
B. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz Sebepleri
-
Kararın usul ve yasaya aykırılığına,
-
Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
-
Alt sınırdan uzaklaşılmasının hukuka aykırılığına,
-
Vesaire,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
-
Suç tarihinde saat 19.30 sıralarında mağdur yolda yaya olarak yürüdüğü sırada, sanık ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ...'ın mağdurun yanına geldikleri, sanık ...'in birini arayacağını söyleyerek mağdurdan cep telefonu istediği, mağdurun kontürünün olmadığını belirterek telefonunu vermek istememesine karşın suça sürüklenen çocuk ...'ın üzerinde bulunan bıçağı çıkartarak mağdura doğrulttuğu, ısrarla telefonunu istediği, bunun üzerine mağdurun korkarak kendisine ait Samsung S 4 Mini marka cep telefonunu sanık ...'e verdiği, sanık ...'in telefonu aldığı ve aramaya yapacağını söyleyerek uzaklaştığı, mağdurun sanık ...'i engellemeye çalıştığı, buna karşın suça sürüklenen çocuklar Sercan ve İbrahim'in mağdurun sanık ...'in peşinden gitmesine izin vermedikleri, ardından suça sürüklenen çocukların mağdurun parasını da yağmaladıkları, mağdurun polise ihbarda bulunduğu, yağmalanan cep telefonunun sanık ... ile suça sürüklenen çocuklar tarafından suça sürüklenen çocuk ...'ya 150,00 TL karşılığında satıldığı anlaşılmıştır.
-
Kolluğun 09.02.2015 günlü tutanağına göre mağdura ait cep telefonu ...'da bulunarak kolluk güçlerince mağdura teslim edilmiştir.
-
Sanık aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmemiştir.
-
Kolluğun 09.02.2015 tarihli canlı teşhis tutanağında, mağdur sanık ... Kılıçı telefonunu alan şahıs olarak teşhis etmiştir.
-
Tutanak mümzi olarak dinlenen polis memuru Y.E. Beyanında, " 09/02/2015 tarihli cep telefonu teslim tutanağı okundu. Tanıktan soruldu: Doğrudur, imza bana aittir, olaya ilişkin bilgi ve görgüsü soruldu: Ben olayı hatırlıyorum, mağdur yağma iddiasıyla karakola müracaat etmişti, ben cinayet gasp büro amirliğinde çalışıyordum, bizim kısmı ilgilendirdiği için ben gitmiştim, mağdur şahsı aldık, olay neredea olduğu, hangil güzergahtan gidildiğini tespit ettik, kameralardan net şahısların yüzünü gösterir bir görüntü elde ettik, ...’yu daha önceki olaylardan biliyorduk, onu kamerada görünce bizim için olay çözülmüş gibi oldu, bir süre sonra aradan kaç gün geçtiğini bilmiyorum, ...’yu Gazi bulvarında gördük, İbrahim’i aldık, kendisine olayı sorduğumuzda telefonun Naci’de olduğunu İbrahim söyleadi, Naci’yi de birkaç olayından dolayı tanıyordum, İbrahim’den Naci’nin telefon numarasını alarak Naci’yi aradım, Naci’ye söyleadim, bir telefon konusu var, gasp edilmiş, telefon sendeymiş, o da benim gasp olayıyla işim olmaz, ben bunu satın aldım, getirip sana teaslim ederim dedi, karşıyakada bir bekar arkadaşın evindeyim dedi, daha sonra telefonu getirip bize teslim etti, telefonu kimden aldığını sorduğumuzda ..., ... ve ...’dan 150 TL karşılığında satın aldığını söylemişti, biz telefonu aldık, kendisinin sim kartı vardı içerisinde onu çıkardı, sonra teleafonu bize teslim etti, " şeklinde beyanda bulunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
-
Suça sürüklenen çocukların yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Kanun’un 165 inci maddesinin birinci fıkrası ve 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 66 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
-
5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 02.02.2016 tarihli mahkûmiyet kararı olduğu ve bu tarihten, ikinci karar tarihi olan 02.11.2021 tarihine kadar, 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
B. Sanık Hakkında Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
- Yağma Suçunun Unsurlarına ve Suçun Oluşmadığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
5237 sayılı Kanun'un 148 inci ve 149 uncu maddelerinde düzenlemeye göre; bir başkasının kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden yada mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Suç anılan değerlere yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit veya cebir kullanılması suretiyle gerçekleşir. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamaktadır.
Yağma suçu ekonomik nitelikteki suçlar arasında yer alıp işin niteliği gereği faydalanma amacını taşıması gerekir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mağdur beyanı, mağdur beyanı ile uyumlu kriminal raporlar, sanık ve suça sürüklenen çocuk savunmaları ve Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
- Etkin Pişmanlık Hükümlerine Yönelik Temyiz Sebebi Yönünden
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 günlü, 2012/6 1232 Esas ve 2013/106 sayılı kararı ışığında; yağmalanan malın üçüncü kişiye satılması halinde 5237 sayılı Kanun'un 168 inci maddesinin uygulanabilmesi için failin, bizzat pişmanlık göstererek, mağdurun zararını tazmin etmesi yanında, satın alan iyi niyetli ise satın alanın zararını da gidermesi; kötü niyetli ise, satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerektiğinden; bu husus yerine getirilmeden 5237 sayılı Kanun'un 168 inci maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında hukuka aykırılık görülmemiş, tebliğnamede bu yöndeki bozma gerekçesine iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Suça Sürüklenen Çocuk ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.11.2021 tarihli ve 2020/261 Esas, 2021/674 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, gerekçesi Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
B. Sanık ... Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.11.2021 tarihli ve 2020/261 Esas, 2021/674 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun'un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
18.12.2023 tarihinde karar verildi.