Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2023/13283 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2016/28 E., 2016/84 K.

SUÇLAR: Tehdit, evlenme olmaksızın dini törenle evlenme

HÜKÜMLER: Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

  1. Çameli Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/216 soruşturma numaralı iddianamesi ile; sanık hakkında tehdit ve evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 230/5, 106/1 1. cümle, 53/1 maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.

  2. Çameli Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2015 tarihli ve 2014/89 Esas, 2015/2 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun'un 106/1 1. cümle, 62 maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme suçundan 5237 sayılı Kanun'un 230/5, 62 maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmedilerek 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, karar 19.02.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

  3. Sanığın, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca tabi tutulduğu 5 yıllık denetim süresi içinde 05.05.2015 suç tarihli, 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 125/1 2 maddesinde yer alan kasten yaralama ve hakaret suçlarından mahkûmiyetine karar verilerek bu kararın, 24.02.2016 tarihinde kesinleştiği belirlenip ihbarı üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca Çameli Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2016 tarihli ve 2016/28 Esas, 2016/84 Karar sayılı kararı ile sanığın tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun'un 106/1 1. cümle, 62 maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, evlenme olmaksızın dinsel törenle evlenme suçundan 5237 sayılı Kanun'un 230/5, 62 maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilerek hüküm açıklanmıştır.

  4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 18.11.2020 tarihli 2016/240722 sayılı,

"1 OYer Cumhuriyet savcısının ve sanığın, evlenme olmaksızın dini törenle evlenme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleblerinin incelenmesinde,

"Evlenme Olmaksızın Dini Törenle Evlenme" suçunu düzenleyen 5237 sayılı TCK'nın 230/5 maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 27/5/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51 sayılı kararı ile Anayasa aykırı bulunarak iptal edildiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,

Yasaya aykırı bulunduğundan hükmün CMUK’un 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASI,

2 Sanığın tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,

Hükümden sonra 19/08/2020 gün ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 25/06/2020 gün ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan “… kovuşturma evresine geçilmiş …” ibaresinin aynı bentte yer alan “… basit yargılama usulü …” yönünden Anayasaya aykırı görülerek iptaline karar verilmiş olması ve CMK’nin “Tanımlar” kenar başlıklı 2. maddesinin (f) bendinde kovuşturmanın “İddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi” ifade eder şeklinde tanımlanması karşısında, 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle başlığı ile birlikte yeniden düzenlemeye konu edilen CMK’nin 251. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün CMUK’un 321 nci maddesi uyarınca BOZULMASI," görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. GEREKÇE

  1. Yargıtay incelemesine tabi olan ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanan hüküm olması karşısında; 5271 sayılı Kanun'un 230, 223. maddeleri gereğince kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçe ile hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasa'nın 141/3 ve 5271 sayılı Kanun'un 34, 230, 232, ve 289/1 g (1412 sayılı Kanun'un 308/7) maddelerine aykırı davranılarak hükmün gerekçesiz bırakılması, hukuka kesin aykırılık hâli olarak saptanmıştır ve Tebliğname görüşüne gerekçe yönünden iştirak olunmamıştır.

  2. Evlenme olmaksızın dinsel tören yaptırma suçunda, Anayasa Mahkemesi'nin, 10.06.2015 gün ve 29382 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 27.05.2015 gün ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 230. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkralarının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptallerine karar verilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, hukuka aykırı bulunmuştur.

III. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çameli Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2016 tarihli ve 2016/28 Esas, 2016/84 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz isteği, yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye gerekçe yönünden aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

11.10.2023 tarihinde karar verildi.