Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2023/10869 Kararı

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇLAR: Nitelikli tehdit, kamu görevlisine hakaret

HÜKÜMLER: Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

  1. ... Cumhuriyet Başsavcılığının 22.04.2010 tarihli ve 2010/739 No.lu iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli tehdit ve kamu görevlisine hakaret suçlarını işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.

  2. Yapılan yargılama sonucu ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.10.2010 tarihli ve 2010/366 Esas, 2010/644 Karar sayılı kararı ile sanığın;

a ) Nitelikli tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına,

b ) Kamu görevlisine hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) benti, aynı maddenin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezasına, mahkûm edilerek hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 05.11.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

  1. ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/852 Esas, 2016/421 Karar sayılı kararı ile sanığın, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğine ilişkin 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca tabi tutulduğu 5 yıllık denetim süresi içinde 14.01.2018 tarihinde 5237 sayılı Kanun'un 179 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasında yer alan alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçunu işlediği ve ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.10.2015 tarihli ve 2015/472 Esas, 2015/752 sayılı kararı ile neticeten 1.500,00 TL adli para cezasına karar verilerek bu kararın, 24.11.2015 tarihinde kesinleştiği belirlenip ihbarı üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile sanık hakkında;

a ) Nitelikli tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

b ) Kamu görevlisine hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) benti, aynı maddenin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,

Karar verilmiştir.

  1. ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/852 Esas, 2016/421 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 25.04.2022 tarihli ve 2020/27915 Esas, 2022/10975 Karar sayılı ilâmıyla;

''Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezaların şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan gerekçesiz karar verilerek, Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,''

Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

  1. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 11.10.2022 tarihli ve 2022/432 Esas, 2022/636 Karar sayılı kararı ile sanığın;

a ) Nitelikli tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi, 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

b ) Kamu görevlisine hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, aynı maddenin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 7.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın Temyiz Sebebi

  1. Hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, delil bulunmadığına,

  2. Vesaire,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

  1. Suç tarihinde saat 02.30 sıralarında, sanık, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık C.Y. ve yanlarında kimliği belirlenemeyen üçüncü bir kişi olduğu halde, alkollü vaziyette ... Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryolları (TCDD) garında bulunan, kamu malı niteliğindeki Kaptan ı Derya Saruca Paşa heykeline taş ve bira şişeleri atarak büstün sağ tarafındaki mermerin kırılmasına, büstün burun kısmı sağ sol yüz kısımları ve göğüs tarafında beyaz lekeler oluşturacak şekilde kirlenmesine neden oldukları, bu sırada sesler üzerine garın güvenlik görevlilerine ait odasında bulunan şikayetçinin dışarı çıktığı ve sanıkları uyardığı, bunun üzerine sanıkların şikâyetçiye sinkaflı küfürler ederek "...bizi tabanca ile mi korkutacaksın, sana gününü gösteririz" şeklinde sözler söyledikleri ve şikâyetçinin üzerine yürüdükleri, yerden aldıkları taşları şikâyetçinin üzerine doğru attıkları, şikayetçinin ise sanıkları korkutmak ve uzaklaştırmak amacıyla havaya iki el ateş ettiği, kaçmaya başladığı, sanıkların peşinden gelmesi üzerine kendisi gibi güvenlik görevlisi olan tanık Ü.Y.'ye bağırdığı ve tanığın şikâyetçinin yanına gelmesi üzerine sanıkların olay yerinden kaçtıkları şikâyetçinin polise ihbarda bulunduğu anlaşılmıştır.

  2. Suç tarihinde saat 02.30 sıralarında polise yapılan ihbar üzerine görevli ekibin olay yerine intikal ettiği ve sanıkların kaçtıkları istikamette sanığın ve diğer sanık C.Y.'nin yakalandığına ve şikâyetçinin sanıkları teşhis ettiğine dair 20.04.2010 tarihli yakalama tutanağı dosya içerisinde yer almaktadır.

  3. Şikâyetçinin aşamalardaki beyanlarının istikrarlı ve birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür.

  4. Tanık Ü.Y.'nin olay anına dair anlatımlarının şikayetçinin beyanlarını doğruladığı görülmüştür.

  5. Kaptan ı Derya Saruca Paşa heykelinin zarar gördüğüne ve olay yerinde kırılmış bira şişesi parçalarının ele geçirildiğine dair 20.04.2010 tarihli olay yeri inceleme raporu dosya içerisinde yer almaktadır.

  6. Şikâyetçinin 20.09.2010 tarihli duruşmada gördüğü sanığı teşhis ettiği anlaşılmıştır.

  7. Sanık aşamalardaki savunmalarında özetle; olay yerinde olduğunu, alkol aldığını kabul etmekle birlikte suçlamayı kabul etmemiştir.

  8. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Sanık Hakkında Kamu Görevlisine Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

  1. Sanığın temyiz sebepleri yönünden;

Şikâyetçi ve tanık beyanları, yakalama tutanağı, olay yeri inceleme raporu, 20.09.2010 tarhli duruşma tutanağı karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

  1. Vesaire yönünden;

Yargılama sürecindeki islemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, asamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz isteği reddedilmiştir.

B. Sanık Hakkında Nitelikli Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

Sanığın Diğer Temyiz Sebepleri Yerinde Görülmemiştir.

Ancak;

5237 sayılı Kanun'un 265 inci maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceği öngörülmüştür.

Tehdit eylemi, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdit içerdiği düşünülen sözlerin olay kapsamında hangi bağlamda kullanıldığının da değerlendirilmesi gerekir.

Somut olayda; TCDD güvenlik görevlisi olan şikâyetçinin, ... TCDD garında bulunan kamu malı niteliğindeki Kaptan ı Derya Sarıcapaşa olarak bilinen heykele şişe ve taş atarak zarar verdiğini gördüğü sanık ... ile temyiz dışı sanık C.Y.'ye müdahale ederek onları uyarması üzerine sanıkların '' bizi tabanca ile mi korkutacaksın sana göstereceğiz'' diyerek, şikâyetçinin üzerine yürüyüp taş atmaları şeklinde gerçekleşen sanık eyleminin birden fazla kişi ile birlikte silahla görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıyla nitelikli tehdit suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

A.Sanık Hakkında Kamu Görevlisine Hakaret Suçu Yönünden

Gerekçe bölümünde yer alan (A) paragrafında açıklanan nedenle ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2022/432 Esas, 2022/636 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B.Sanık Hakkında Nitelikli Tehdit Suçu Yönünden

Gerekçe bölümünde (B) paragrafında açıklanan nedenle ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2022/432 Esas, 2022/636 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.