Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/7626 Kararı
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare davalılardan ... vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak taşınmazın değeri yeniden belirlenip, oluşan fark bedelin blokesi için davacı idareye Kamulaştırma Kanununun 10/8. maddesi uyarınca usulüne uygun süreler verildiği halde, davacı idarece fark bedelin bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
1)İlk kararı temyiz etmeyen davalılar ..., ..., , ... hakkında açılan davada mahkemece verilen hüküm Dairemiz bozma kararı ile ortadan kalktığından adı geçenlerin payları ile ilgili olarak yeniden karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde tüm davalılar bakımından davanın reddine karar verilmesi,
2)Bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli davalı tarafa ödenmiş ise ilk kararı temyiz eden davalılardan bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan faizi ile tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise, idare adına oluşan tapu kaydının ilk kararı temyiz eden davalılar hissesi oranında iptali ile yeniden, ilk kararı temyiz eden davalılar adına hisseleri oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4)Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,
Mahkeme kararın açıklanan nedenlerle davacı idare ve davalılardan ... vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan sair hususlar incelenmeksizin H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.