Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/3145 Kararı
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tespit edilen bedelin verilen sürelere rağmen bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak dava konusu taşınmazın değerinin yeniden belirlendiği, 17/01/2020 tarihli celsede bilirkişilerce tespit edilen fark kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için davacı idareye süre verildiği, bedelin bloke edilmemesi üzerine 21/02/2020 tarihli celsede kamulaştırma fark bedelinin blokesi için kesin süre verildiği anlaşıldığından, verilen bu sürelere rağmen davacı idarece fark bedelin bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1) Mahkemece tescil hükmü yönünden kesin olmak üzere verilen ilk karar gereğince dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescil edildiği gözetilmeksizin, davanın reddedildiği dikkate alınarak davacı idare adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalı adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2) İlk kararla tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli davalıya ödenmiş ise davalıdan faizsiz olarak tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında;
a) Ayrı bir bent olarak (Dava konusu ... ili ... ilçesi ... Mahallesinde kain 31.700 m2 yüzölçüme sahip ... parsel sayılı taşınmazın davacı idare adına olan tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalı adına tapuya tesciline,) cümlesinin eklenmesine,
b) 1 numaralı bendinde geçen (reddine) kelimesinden sonra gelmek üzere, (Bozma öncesi idarece bankaya bloke edilen 631.844,40 TL kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmiş ise davalıdan tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine,) cümlesinin eklenmesine,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.