Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2023/22249 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2014/7 E., 2015/689 K.

SUÇ: Hakaret

HÜKÜM: Mahkumiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları ile 62 nci maddesi uyarınca 3 ay 10 gün ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca da hak yoksunlukları ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz istemi, kararın usul ve Kanun’a aykırı olduğuna, eksik inceleme ile karar verildiğine, cezanın fazla verildiğine bu nedenle kararın bozulması gerektiğine vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Şikâyetçinin yanında kardeşi ile birlikte sanığa ait tezgahta bulunan parfümlerin fiyatlarını sordukları, sanığın fiyatını söylediğinde almaktan vazgeçtikleri ve sanığın şikâyetçiye hitaben "Tamam tamam ulan sir git, seni s*im, şerefsiz, senin ananı avradını sim" şeklinde sözler söylediği iddiası ile açılan davada, Mahkemece sanığın eylemi sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

  1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin 4 üncü fıkrası gereğince 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

  2. Suçun tabi bulunduğu 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının süresinin suç tarihinden itibaren gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanunun 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname'ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.10.2023 tarihinde karar verildi.