Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2023/21792 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2020/113 E., 2020/332 K.,

SUÇLAR: Hakaret, kasten yaralama, tehdit

KARARLAR: Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle basit yaralama ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası, 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (c) bendi, 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü (2 kez), 62 nci (3 kez) maddeleri ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası (3 kez) maddeleri gereğince 10 ay 27 gün, 4 ay 15 gün ve 4 ay 20 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesinin 05.10.2020 tarihli ve 2020/113 Esas, 2020/332 Karar sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.06.2023 gün ve 2023/54804 sayılı Tebliğname'si ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin;

“5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/1. maddesinde yer alan, “(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklindeki ve aynı Kanun'un 251/8 inci maddesinde yer alan, " (8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz." şeklindeki,

5237 sayılı Kanun'un 125/1 inci maddesinde yer alan, "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.", aynı Kanun'un 125/3 a maddesindeki "Hakaret suçunun; ... kamu görevlisine karşı görevinden dolayı... işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz." ve 125/4 üncü maddesindeki "Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır." şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,

Hakaret suçu için öngörülen cezanın üst sınırının 2 yıl hapis cezası olduğu gözetildiğinde temel hali ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi şeklindeki nitelikli halinin, basit yargılama usulü kapsamında kaldığı; ancak benzer bir olaya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.02.2017 tarihli ve 2014/4 757 Esas, 2017/113 Karar sayılı ilâmında, “...5237 sayılı Kanunu'nun 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında hakaret suçunun alenen işlenmesi, bu suçun nitelikli bir şekli olarak kabul edilmiştir. Bu fıkraya ilişkin madde gerekçesinde, aleniyet için aranan temel ölçüt, fiilin, gerçekleştiği koşullar itibarıyla belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olması şeklinde belirtilmiştir. Hakaret suçunun, belirsiz sayıdaki kişiler tarafından işitilebilecek, görülebilecek ve algılanabilecek bir ortamda veya çok sayıda kişinin öğrenmesini sağlayacak herhangi bir araçla işlenmesi halinde, aleniyet vardır. Aleniyetin varlığı için, çok sayıda insanın hakareti öğrenmesinin olanaklı olması yeterlidir; söylenenlerin fiilen duyulması şart değildir. Aleniyet halinde, mağdur, hakaretin az sayıda kişi önünde gerçekleşmesine oranla, daha fazla rencide olacağı için, bu nitelikli hâl kabul edilmiştir. (Nur Centel, Hamide Zafer, Özlem Çakmut, Kişilere Karşı İşlenen Suçlar, Beta Yayınevi, 3. Baskı, 2016, s. 235)..." şeklinde belirtildiği üzere hakaret suçunun alenen işlenmesi durumunun, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi hali gibi, suçun diğer bir nitelikli hali olduğu ve bu durumda öngörülen cezanın altıda bir oranında artırılacağı cihetle, sanığın üzerine atılı kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçuna ilişkin cezanın üst sınırının 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektireceği ve bu nedenle 5271 sayılı Kanun'un 251/1 inci maddesi uyarınca bu suç yönünden basit yargılama usulünün uygulanamayacağı gibi 5271 sayılı Kanun'un 251/8 inci maddesindeki düzenlemeye nazaran, sanığa yüklenen kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle basit yaralama ve tehdit suçları bakımından da, bu suçların basit yargılama usulüne tabi olmayan kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle anılan usulün uygulanamayacağı gözetilmeden, sanığa yüklenen suçlara ilişkin olarak basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,

Kabule göre de;

a) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle basit yaralama suçu yönünden yapılan incelemede:

Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3 c ve 62/1 inci maddeleri gereğince belirlenen 5 ay hapis cezasından, 5271 sayılı Kanun'un 251/3 üncü maddesi uyarınca yapılan 1/4 indirim yapıldığı sırada 3 ay 22 gün hapis cezası yerine, 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin olunmasında,

b) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçu yönünden yapılan incelemede:

  1. Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçundan hüküm kurulduğu sırada, uygulama maddesi olarak 5237 sayılı Kanun'un 125/3 a maddesi yerine, aynı Kanun'un 125/3 c maddesinin yazılmasında,

  2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı Kanun’un 125/3 a ve 125/4 üncü maddeleri uyarınca tayin edilen 1 yıl 2 ay hapis cezası üzerinden aynı Kanun’un 43/1 inci maddesi gereğince 1/2 oranında arttırım yapıldığı sırada 1 yıl 9 ay yerine, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası tayin edilmesini müteakip, 5237 sayılı Kanun'un 62/1 inci maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında 1 yıl 5 ay 15 gün yerine, 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası tayin edildiği ve devamında 5271 sayılı Kanun'un 251/3 üncü maddesi gereğince 1/4 oranında indirim uygulanması neticesinde sonuç ceza olarak 1 yıl 1 ay 3 gün hapis cezası yerine, 10 ay 27 gün hapis cezasına karar verilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesinde, isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan hüküm kurulduğunun belirtilmesine karşın, uygulama maddesi olarak sehven 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi yerine (c) bendi yazıldığı ve aynı Kanun'un 43 üncü maddesi uyarınca artırım oranın sehven gerekçeli kararda belirtildiği şekilde 1/4 yerine 1/2 olarak yazıldığı görülmüştür. Ancak, yazım hatası niteliğinde bulunan bu eksikliklerin mahallinde düzeltilebileceği mümkün olduğundan, bu hususlar kanun yararına bozma konusu yapılmamıştır.

(1) numaralı istem yönünden ise;

5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin birinci fıkrasında "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinde yer alan; "(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. (3) Hakaret suçunun; a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. (5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır." şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı kamu görevlisine alenen hakaret suçuna ilişkin cezanın üst sınırının 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca basit yargılama usulü uygulanamayacağı gibi 5271 sayılı Kanun'un 251/8 inci maddesindeki düzenlemeye nazaran, sanığa yüklenen kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle basit yaralama ve tehdit suçları bakımından da, bu suçların basit yargılama usulüne tabi olmayan kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle anılan usulün uygulanamayacağı gözetilmemesi suretiyle kasten yaralama suçundan "5 ay" yerine "4 ay 15 gün" hapis cezası, tehdit suçundan "6 ay 7 gün" yerine "4 ay 20 gün" hapis cezası, hakaret suçundan ise "1 yıl 2 ay 17 gün" yerine "10 ay 27 gün" hapis cezası verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

III. KARAR

  1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

  2. Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.10.2020 tarihli ve 2020/113 Esas, 2020/332 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, aleyhe sonuç doğurmamak üzere oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.10.2023 tarihinde karar verildi.