Hakaret Suçu - Temyiz Reddedildi - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2023/21032 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2015/510 E., 2016/187 K.

SUÇ: Hakaret

HÜKÜM: Beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itıbarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Yerel Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen hakaret suçundan beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

  1. Katılan vekilinin temyiz isteği, sanığın başka bir dava dosyasında katılana yönelik hakaret eylemi sebebiyle mahkûm edildiği, bu dosyada katılanın vekilinin de Av. M. O. olduğu, M. O.'nun başka bir soruşturma kapsamında tutuklandığı, adli süreç bu şekilde ilerlemekte iken sanığın ... sayfasında suça konu yazıyı paylaştığı ve katılana hakaret ettiği, suça konu yazıda katılanın ismi açıkça belirtilmese de; tarafların tüm ortak tanıdıkları tarafından suça konu yazının muhatabının katılan olduğunun anlaşıldığı, zira Av. M. O.'nun sanığın taraf olduğu başkaca hiçbir dosyada vekillik yapmadığı ve katılanın eşinin Av. M. O.'nun bürosunda avukat olarak çalıştığı, bu sebeple matufiyet unsurunun gerçekleştiği ve sanığın mahkûm edilmesi gerektiğine vesaire ilişkindir.

  2. O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, taraflar arasında mevcut bulunan başka bir dava dosyasında sanığın katılana hakaret ettiğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, bu Mahkeme kararında da katılanın avukatının Av. M. O. olduğu, sanığın suça konu paylaşımda bu olaydan bahsederek Av. M. O.'nun adını anıp katılana yönelik olarak da cemaatçi, yanaşmacı, sürüngen, iktidar yanaşması ve yancı şeklindeki sözleri sarf ettiği, katılanın adı anılmasa dahi önceki davaya atıf yapılması sebebiyle katılanın onur, şeref ve saygınlığının zedelendiği, bu sebeple sübut bulan hakaret suçundan sanığın cezalandırılması gerektiğine vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Sanık ... ve katılan ...'ün aynı hukuk fakültesinde öğretim üyesi oldukları, sanığın önceki bir tarihte katılana hakaret ettiği iddiasıyla başka bir dava dosyasında yargılandığı, sanığın suç tarihinde ... hesabından paylaştığı bir yazıda bu davadan bahsedip katılanın ismini vermeden bu davanın şikâyetçisi hakkında "İktidar yanaşması, eyyamcı, 3. sınıf piyon cemaatçi." gibi sözlerle hakaret eyleminde bulunduğu iddia edilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Katılan Vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden

Sanığın ... sayfasında paylaştığı yazı içeriğinde ağırlıklı olarak Av. M. O.'ya ve mensubu olduğu üniversitede bulunduğunu savunduğu FETÖ/PDY örgütlenmesine yönelik isnat ve iddiaların bulunduğu anlaşılmakla; sanığın yazının ilerleyen kısımlarında, bir cemaatçi iktidar piyonu ile iktidar yanaşması bir eylemci yüzünden ihtilafa düştüğünü, üçüncü sınıf cemaatçi piyonun mahkemeye başvurduğunu, kendisine hakaret ettiğini iddia ettiğini ve bu kişinin Av. M. O.'nun bürosunun kendisine karşı açılan davayı takip ettiğini yazdığı, yazı bütünlüğü içerisinde yazıda bahsi geçen sanıktan şikâyetçi olan kişinin kimliğine ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı, yazı kapsamından sanığın bahsettiği şahsın katılan olduğuna ilişkin üçüncü şahıslarda kanaat oluşturacak somut bir olgunun bulunmadığı, sanığın bahsettiği olaydaki kişinin katılan olmadığını ileri sürdüğü ve bu savunmalarının aksini ispatlayacak cezalandırılmasına yeter şüpheden uzak kesin ve inandırıcı somut bir delilin bulunmadığı şeklindeki Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

B. Sair Sebepler Yönünden

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.09.2023 tarihinde karar verildi.