Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/1948 Kararı
KARAR
Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ...’ın, 5237 sayılı TCK'nın 125/1, 125/4, 43/2, 62 ve 106/1 2.cümle, 43/2 , 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.600,00 ve 740,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli ve 2017/641 esas, 2019/364 sayılı kararının 09/09/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 20/08/2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 125/1, 125/4, 43/2, 62 ve 106/1 2.cümle, 43/2 , 62/1, 52/2. ve 5271 sayılı CMK'nın 251. maddeleri gereğince 1.940,00 ve 540,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair .... Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2020 tarihli ve 2020/522 esas, 2020/626 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; " Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar…” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine, daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ....Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli kararının kesinleşme tarihinin 09/09/2019 olduğu, sanığın denetim süresi içinde işlediği kabul edilen.... Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2019/575 esas, 2020/818 sayılı kararına konu suçun işlendiği tarihin ise 20/08/2019 olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar kesinleşmeden ve dolayısıyla denetim süresi başlamadan önce işlenen suç nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. "
İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kenar başlıklı 231. maddesinin onuncu ve on birinci fıkraları; " (10) (Ek: 6/12/2006 5560/23 md.)Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. (11) (Ek: 6/12/2006 5560/23 md.) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." biçimindedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20/11/2018 tarihli ve 2017/3 421 esas, 2018/543 sayılı, 18/10/2018 tarihli ve 2015/2 361 esas, 2018/448 sayılı, 22/04/2014 tarihli ve 2013/3 752 esas, 2014/200 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanabilmesi için iki hâlden birinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Buna göre, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya mahkemece kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmemesi/getirememesi hâlinde hüküm açıklanacaktır. Denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan mahkûm olunması durumunda hükmün açıklanabilmesi için bu ikinci suçun denetim süresi içerisinde işlenmesi ve kasıtlı bir suç olması yeterlidir. Deneme süresi içerisinde işlenen ikinci suçun bu süre içerisinde kesinleşmesi gibi bir zorunluluğa madde metninde yer verilmemiştir. Ancak mahkeme sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesinden sonra hükmü açıklayabilecektir. İkinci suçun doğrudan ya da olası kastla işlenmesinin bir önemi yoktur. İkinci suçun şikâyete bağlı veya resen soruşturulan bir suç olması da sonuca etkili değildir. Yine ikinci suçtan mahkûmiyetin adli para cezası ya da hapis cezası olması yanında TCK'nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevrilmiş olmasının da önemi olmadığı gibi kesin nitelikte olmasının da bir önemi yoktur. Kanun koyucu ikinci suçun kasıtlı bir suç olmasını yeterli görmüş, ikinci suçtan verilecek mahkûmiyet hükmünün niteliği konusunda bir sınırlama getirmemiştir. İkinci suçun taksirle işlenmesi durumunda ise, bilinçli taksir de olsa hüküm açıklanamayacaktır. CMK'nın 231/11. maddesine göre; mahkemenin, sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere bilerek aykırı davranması hâlinde hükmü aynen açıklamakla yükümlü olduğu, kendisine yüklenen yükümlülükleri elinde olmayan sebeplerle yerine getiremeyen sanığın ise durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşulların varlığı hâlinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verebileceği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, açıklanması geri bırakılan hükmün CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca açıklanması sırasında TCK’nın 50/3. fıkrasında yer alan seçenek yaptırımlara çevirme zorunluluğu mahkemece göz önüne alınacaktır. Diğer yandan, ilk hükümdeki hukuka aykırılıkların ileride sanık tarafından kazanılmış hak konusu olma ihtimali de göz önüne alındığında, mahkeme tarafından uygulanması unutulan veya fark edilmeyen herhangi bir hususun ancak aleyhe başvuru olması hâlinde temyiz veya istinaf yoluyla giderilebileceği, özellikle sanık aleyhine olacak şekilde hükmün düzeltilemeyeceği veya değiştirilemeyeceği kabul edilmelidir.
İncelenen dosyada ;
Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından yapılan yargılama neticesinde.... Asliye Ceza Mahkemesinin 23.05.2019 tarihli 2017/641 esas, 2019/634 sayılı kararıyla sanığın TCK'nın 125/1, 125/4, 43/2,62 ve 106/1 2.cümle, 43/2 , 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.600,00 ve 740,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5231 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 09/09/2019 tarihinde kesinleştiği, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2019/575 esas, 2020/818 sayılı kararıyla sanığın kasıtlı suçtan mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde, ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24/11/2020 tarihli ve 2020/522 esas, 2020/626 sayılı kararıyla sanığın,5237 sayılı TCK'nın 125/1, 125/4, 43/2, 62 , 106/1 2.cümle, 43/2 , 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı CMK'nın 251. maddeleri gereğince 1.940,00 ve 540,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, hakaret ve tehdit suçlarından tayin olunan cezaların türü ve miktarı itibariyle hükümlerin kesin nitelikte olduğu, denetim süresinde işlendiği iddia olunan kasıtlı suça ilişkin ...Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2019/575 esas, 2020/818 sayılı kararının incelenmesinde, suç tarihinin 20/08/2019 olduğu, sanığın kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar verildiği, tayin olunan cezanın türü ve miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
CMK'nın 231/11. maddesinde denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, geri bırakılan hükmün açıklanacağının belirtilmesi, .... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli 2017/641esas, 2019/634 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının kesinleşme tarihinin 09/09/2019 olması, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunan .... Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2019/575 esas, 2020/818 sayılı kararına konu suç tarihinin 20.08.2019 olduğunun anlaşılması karşısında; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 09/09/2019 tarihinde kesinleşmesinden önce 20/08/2019 günü işlenen suç nedeniyle denetim süresi içerisinde işlenmiş kasıtlı suçtan bahsedilemeyeceği gözetilip, sanığın bu süre içerisinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hükmün açıklanması suretiyle sanığın cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24/11/2020 tarihli ve 2020/522 esas, 2020/626 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1 ...sliye Ceza Mahkemesi'nin 24/11/2020 tarihli ve 2020/522 esas, 2020/626 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2 Aynı Kanun maddesinin 4 a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 11/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.