Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2023/3399 Kararı

...

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI: 2021/2594 E., 2022/2246 K.

KARAR: Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI: 2019/574 E., 2021/574 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin N.Ö. isimli bir kadınla imam nikahı kıydığını, kadınla ve ortak çocuklarıyla ilgilenmediğini, şiddet uyguladığını, kadına ters ilişki tekliflerinde bulunduğunu belirterek, öncelikle zina nedeniyle, aksi kanı halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocuklar Lokman ve Sare yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00'er TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının kendi kusurlu davranışları nedeniyle müşterek haneyi terk ederek boşanma davası açmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, iddialarının mesnetsiz ve asılsız bir söylemden ibaret olduğunu belirterek öncelikle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, davalı yararına 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ile davalı erkeğin N.Ö isimli kadına dini nikah kıydığı ve bu kadınla birlikte yaşadığı, zina olgusunun gerçekleştiği, bu kadınla gece geç saatlerde dahil olmak üzere olağan dışı telefon görüşmeleri yaptığı ,kadına geri zekalı , kuş beyinli v.b sözlerle hakaret ettiği, kadına şiddet uyguladığı, davacı kadının ise erkeğin annesi ile görüşmesini istemediği , erkeğe ben annenle görüşmeyeceğim sen de görüşme dediği, zaman zaman sinir krizi geçirdiği bu zamanlarda evdeki eşyalara zarar verdiği, camları kırıp koltukları kestiği, intihara teşebbüs ettiği gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk Lokman yararına dava tarihinden karar tarihine kadar 400,00 TL tedbir, karar tarihinden itibaren 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, çocuk Sare yararına dava tarihinden karar tarihine kadar 300,00 TL tedbir, karar tarihinden itibaren 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için dava tarihinden karar tarihine kadar 500,00 TL tedbir karar tarihinden itibaren 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın için 75.000,00 TL maddî, 65.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hatalı kusur değerlendirilmesi sonucu davanın kabulünün, velâyetin anneye verilmesinin, kadın için maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin aleyhine nafakalara hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin zinası dosya kapsamı ile sabit olduğu, zina gerçekleşmiş olmakla birlikte, erkeğin kadına şiddeti ve hakareti sebebiyle kusurlu bulunması isabetsiz olduğu ve erkeğe verilen kusurdan çıkartılması gerektiği, davalı erkeğin karşı davası bulunmadığından kadına kusur verilmesinin yerinde olmadığı ancak davacı kadının istinaf talebi bulunmamakla eleştirmekle yetinildiği, davalı erkeğin kusura yönelik istinafının kısmen kabulüne, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyetin anneye verilmesi, aleyhe tazminatlar ve nafakalara hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tüm yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

  1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafakalara ve tazminata, çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesinin yasal şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesinin üstün yararlarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

  1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

  1. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

  1. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.