Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2024/819 Kararı

K A N U N Y A R A R I N A

B O Z M A

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2020/99 E., 2020/521 K.

ŞİKÂYETÇİLER: ..., ..., ...

SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK: ...

SUÇ: Hırsızlık

SUÇLARIN TARİHİ: **

İNCELEME KONUSU

KARARLAR: Mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.06.2023 tarihli ve KYB 2023/57974 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre,

1 Kayden 24/09/1996 doğumlu olan ve suçun işlendiği 16/10/2009 tarihinde 12 15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun müşteki Davut Gülen'e yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 142/1 e maddesi uyarınca mahkumiyetine ilişkin karar verilmiş ise de, suça sürüklenen çocuğa yüklenen suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un 66/1 e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca olağanüstü dava zamanaşımının 6 yıl, olağan zamanaşımı süresinin 4 yıl olacağı nazara alındığında, kovuşturma aşamasında suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı 25/11/2010 tarihinde son kez kesilmesi sebebiyle yeniden işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 02/12/2010 tarihi ile yeniden suç işlendiği 05/09/2013 tarihleri arasında 2 yıl 9 ay 3 gün durmasını müteakip, kaldığı yerden yeniden işlemeye başladığı, bu haliyle suçun işlendiği 16/09/2010 tarihinde işlemeye başlayan 6 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 17/09/2020 olan hükmün açıklanması tarihine kadar dolduğu gözetilmeden, zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,

2 Adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan 6 ay, 4 ay ve 4 ay 15 gün kısa süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmemiştir.”şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1.Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri ile 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca, fiilllerin işlendiği sırada 12 15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu hâlde, Mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

  1. Şikâyetçi ...'ın motosikletinin suça sürüklenen tarafından çalındığı ancak suça sürüklenen çocuğun beyanlarında bu motosikleti nasıl çaldığını söylemediği, şikâyetçinin de bu hususa ilişkin bir anlatımının olmadığı, 20.10.2019 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre motosikletin plakasız, dikiz aynası ve ön panel gösterge camının kırılmış olduğu ve başkaca da bir hasar olmadığının belirtildiği, 16.10.2019 tarihli CD İzleme tutanağına göre de; suça sürüklenen çocuğun motosikleti çalıştırmak için uğraştığı ancak çalıştıramayınca itekleyerek götürdüğünün belirtilmesi karşısında; suça konu motosikletin nasıl çalındığına ilişkin suça sürüklenen çocuk ve şikayetçi dinlenerek, sonucuna göre suç vasfının tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2 d maddesinden hüküm kurulmuştur.

  2. 20.10.2019 tarihli tutanağa göre şikâyetçi ...'a ait motosikletin 20.10.2009 tarihinde 14.00 sıralarında plakası olmadığı hâlde polis tarafından bulunduğu, suça konu motosikletin bulunmasında suça sürüklenen çocuğun bir katkısının olmadığı, ayrıca hasarlı hâlde bulunan motosikletin hasarının da suça sürüklenen çocuk tarafından karşılanmamasına rağmen 5237 sayılı Kanun'un 168/1. maddesinin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

  3. İnceleme konusu hükümler hakkında belirlenen hususlar yönünden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağına ilişkin Adalet Bakanlığından görüş istenilmesine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Gerekçe bölümünde tespit edilen hususlar yönünden kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dava dosyasının, Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.