Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2024/5383 Kararı
MAHKEMESİ: Ceza Dairesi
SAYISI: 2019/516 E., 2020/370 K.
SUÇ: Hırsızlık
HÜKÜM: İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında ilk derece mahkemesince hırsızlık suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildiği, sanığın bu kararı istinaf etmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 12.02.2020 tarihli, 2019/516 Esas sayılı dosyası ile istinaf başvurusunun kararın esastan reddine karar verilip, kesin olduğu belirtilerek yanıltmaya neden olunduğu; bunun üzerine sanığın 22.12.2020 tarihli dilekçesi ile hükmü süresinde temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' ve aynı Kanun'un 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesinde 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen 5237 sayılı Kanun’un 142/2 h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 14.10.2021 tarihli ve 2021/35 Esas, 2021/473 Karar sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafi atanması ve müdafii huzurunda savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1 h maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle, 5271 sayılı Kanunun’un 302/2. maddesi gereği, istem gibi BOZULMASINA, dava dosyasının, aynı Kanun'un 304/2 a maddesi uyarınca Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.