Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2024/2418 Kararı

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2013/374 E., 2016/151 K.

KATILAN SANIKLAR: ..., ..., ... (1961 D.lu), ..., ...

SUÇLAR: Mala zarar verme, kasten yaralama, hakaret

HÜKÜMLER: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkûmiyet, beraat

TEMYİZ EDENLER: Katılan sanıklar Fatma, Erdal, Aydın, Yasin ve sanık ... müdafiileri, sanık ...

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Düzeltilerek onama, onama, bozma

A Katılan sanıklar ve sanık ... müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Katılan sanıklar ve sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizinin mümkün olmadığı, katılan sanıklar vekillerinin dilekçeleri üzerine itiraz mercii olan Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 08.06.2016 tarihli, 2016/516 D. İş sayılı kararıyla incelenerek itirazın reddine karar verildiği anlaşıldığından, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,

B Katılan sanıklar müdafiinin ve sanık ...'ın sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanık hakkında kurulan hükümlerin karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

1 Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nın 152/1 c maddesi yerine 151/1 c olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 4. fıkrası gereğince kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılmasına karar verilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

2 Sanık hakkında Yasin Bozbay'a yönelik hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 125/1 4. maddesinde düzenlenen hakaret suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1 e maddesi uyarınca hesaplanan 8 yıllık asli zamanaşımının, sanığın savunmasının alındığı 19.11.2013 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,

3 Sanık hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

a Sanık hakkında ...'a yönelik hakaret, ...'a yönelik ise kasten yaralama suçlarına ilişkin tarafların aşamalardaki değişen beyanları ve kolluk ekibince tutulan 07.06.2013 tarihli tutanak birlikte değerlendirildiğinde, sanığa yüklenen suçları işlediğine dair, mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine, yazılı biçimde mahkûmiyetine karar verilmesi,

b Sanığın ... ve ...'a yönelik kasten yaralama suçlarına ilişkin olarak; 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun'un 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesiyle 5237 sayılı Kanun'un 7. ve 5271 sayılı Kanun'un 251. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

c Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesine dayanılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 231/8. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." cümlesi eklenmiş ise de, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen kararın kesinleşme tarihleri itibariyle engel oluşturmaması karşısında; sanık hakkında öznel koşullar yönünden değerlendirme yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceğinin tartışılması gerekirken “Sanık hakkında daha evvel Nevşehir Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/127 E ve 2010/518 K sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından tekrardan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal olanak olmadığı" şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 15.02.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.