Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2024/12772 Kararı
MAHKEMESİ: Ceza Dairesi
SAYISI: 2017/1962 E., 2017/1872 K.
SUÇ: Hırsızlık
HÜKÜM: İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 22.12.2017 tarihli ve 2017/1962 Esas, 2017/1872 Karar sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde;
1 Sanık müdafiinin 11.01.2018 tarihli temyiz dilekçesinin ilk derece mahkemesi olan Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesine ibraz edildiği, UYAP’tan yapılan kontrolde soruşturma ve ilk derece mahkemesine ait kovuşturma evraklarının yüklenmediği, ilgili Bölge Adliye Mahkemesine ibraz edilen temyiz dilekçesinin evrak oluşturma tarihinin 23.01.2018 olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dosya gönderme formunda temyiz tarihi olarak 11.01.2018 yazıldığı dikkate alındığında temyiz isteminin süresinde yapıldığına ilişkin dosyada bilgi veya belge bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık müdafiinin temyiz talebinin süresinde olup olmadığının tespiti bakımından, mahkeme temyiz kayıt defterinin sanık müdafinin temyizi ile ilgili sahifesinin onaylı sureti eklenerek incelenmek üzere dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline iade edilmek üzere,
2 Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34/2 ve 232/6. maddeleri gereğince, kararlar ve hükümlere karşı başvurulabilecek yasa yolları, süreleri, sürelerin ne zaman başlayacağı, başvuru mercii, şekli ve sonuçlarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde ilgililere açıkça bildirilmesinin gerekmesi, 5271 sayılı Kanun'un 294/1. maddesinde "Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır." şeklinde, 295/1. maddesinde ise "Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir." biçiminde düzenlemeler bulunması, sanık müdafine tebliğ olunan hükme yönelik olarak sunmuş olduğu 11.01.2018 tarihli temyiz dilekçesinin hükmün hukuki yönüne ilişkin bir sebep içermemesi, kararın son bölümünde, temyiz başvurusunda hükmün neden dolayı bozulmasının istendiğine dair temyiz sebebi gösterilmesinin zorunlu olduğunun, gösterilmemesi halinde ise temyiz isteminin reddedilebileceğine dair bildirimi içeren ihtaratın yer almadığının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 17.03.2021 tarihli ve 2019/9. MD 554 Esas, 2021/117 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, hak kaybının önlenmesi bakımından sanığa yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yapılacak meşruhatlı tebligatla, tebliğden itibaren yedi günlük süre içerisinde, yasal düzenlemeye uygun şekilde temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe verebileceği, aksi hâlde sebep yokluğundan temyiz isteminin reddedileceği hususunda ihtar yapılmasının gerektiği anlaşılmakla;
Yukarıda belirtilen şekilde sanık müdafine tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 5271 sayılı Kanun'un 295/1. maddesi uyarınca yedi günlük yasal süre içinde ek gerekçeli temyiz dilekçesi sunulmadığı takdirde temyiz talebinin reddedileceğine ilişkin ihtaratlı tebligat yapılarak buna ilişkin evrakın dosyaya konulması, sanık müdafinin süresi içerisinde gerekçeli olarak hükmü temyiz etmesi hâlinde temyiz dilekçesi ve buna ilişkin düzenlenecek olan ek tebliğname ile birlikte, gerekçeli temyiz isteminde bulunulmaması hâlinde ise mevcut hâliyle incelenmek üzere yeniden Dairemize gönderilmesi için, dava dosyasının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.