Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2024/12247 Kararı
MAHKEMESİ: Ceza Dairesi
SAYISI: 2018/224 E., 2018/216 K.
SUÇLAR: Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER: İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Ret, temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286/2 a maddesinde yer verilen;“İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, 5271 sayılı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık ile müdafinin temyiz istemlerinin, aynı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak REDDİNE,
II Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerine gelince;
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' ve aynı Kanun'un 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanık ile müdafiinin temyiz istemlerinin, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, teşdiden ceza verildiğine, somut delil bulunmadığına yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ve müdafiinin diğer temyiz nedenleri reddedilmiştir. Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.12.2015 kesinleşme tarihli, 2013/588 esas sayılı ilamında iki ayrı suçtan hükümlülük kararı bulunması karşısında; 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi dikkate alınarak, en ağır cezaya ilişkin hükümlülüğün mükerrerliğe esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5271 sayılı Kanun'un 302/2. maddesi gereği Tebliğname'ye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 303. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “sanığın adlî sicil kaydına esas Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.12.2015 kesinleşme tarihli, 2013/588 esas sayılı ilamına konu TCK'nın 142/1 b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu nedeniyle hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” karar verilmek suretiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Adana 21. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.