Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2023/5089 Kararı
T U T U K L U
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Ceza Dairesi
SAYISI: 2023/1672 E., 2023/1360 K.
SUÇLAR: Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜMLER: İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Red, Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
I Sanık ... ve Müdafii ve Sanık ... Müdafiinin Temyiz İstemlerinin İncelenmesinde
Sanıklar hakkında, Küçükçekmece 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.02.2023 tarihli ve 2023/107 Esas, 2023/109 Karar sayılı kararıyla, sanıklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından sırasıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2 h, 116/1, 119/1 c. maddeleri uyarınca 8 yıl ve 2 yıl hapis cezasına hükmedildiği, hükümlerin sanıklar müdafileri, sanık ... ile katılan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 26.04.2023 tarihli ve 2023/1672 Esas, 2023/1360 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, bu kararın sanıklar ... ve müdafii, sanık ... müdafii tarafından temyiz edildiği, sanık ...'ın ise 24.08.2023, 18.09.2023, 01.09.2023, 26.07.2023 tarihlerinde "temyiz isteğimden feragat ediyorum, vazgeçiyorum'', sanık ... ise 21.08.2023, 21.09.2023 tarihlerinde ''temyiz hakkımdan feragat ediyorum, hüküm onaylansın'' şeklinde dilekçe sundukları, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 266/3. maddesinde “aynı Kanun'un 150/2. madde ve fıkrası uyarınca sanık ve müdafiinin iradesinin çelişmesi halinde müdafinin iradesine üstünlük tanınması” gerektiği hususunun somut olayda bulunmadığı, zira 5271 sayılı Kanun'un 266/3. maddesinde atıf yapılan aynı Kanun'un 150/2. maddesinde "çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz"lerin belirtildiği, aynı Kanun'un 150/3. maddesinde ifade edilen "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suç" nedeniyle zorunlu müdafi atanması durumunda ise aynı Kanun'un 266/3. maddesinin uygulanmasının söz konusu olmayacağı ve bu itibarla temyiz isteminden feragat eden sanıkların iradesine üstünlük tanınmasının gerekeceği anlaşılmakla,
Sanıkların "temyiz hakkımızdan feragat ediyoruz." şeklindeki beyanları temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğundan ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun'un 266/1. maddesi gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
II Katılan Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden Yapılan İncelemede
A. Sanık ... hakkında Konut Dokunulmazlığının İhlâli Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Ceza Dairesinin, 26.04.2023 tarihli ve 2023/1672 Esas, 2023/1360 Karar sayılı kararının katılan vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında, Küçükçekmece 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.02.2023 tarihli ve 2023/107 Esas, 2023/109 Karar sayılı kararı, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan 5237 sayılı Kanun’un 116/1, 119/1 c. maddesi uyarınca kurulan 2 yıl hapis cezası ile mahkûmiyet hükmüne konu cezanın türü ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı ve bu karara yönelik temyizin niteliği karşısında;
5271 sayılı Kanun’un 286/2 a maddesinde yer verilen;“İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları ve aynı Kanun'un 286/2 b maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, 5271 sayılı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, katılan vekilinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, REDDİNE,
B. Sanıklar Hakkında Hırsızlık Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun'un 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi uyarınca temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 31.01.2023 tarihli ve 2023/2730 Esas No.lu iddianamesi ile sanıklar hakkında, katılanın evine girerek 1 adet yaklaşık değeri 10.000,00 TL olan Tommy Hilfiger Marka Kadın kol saatini, 2 adet Armani Marka yaklaşık değeri 35.000,00 TL tutarında olan erkek kol saatlerini, 2 çift ... küpeyi, 2 çeyrek altını, yaklaşık değeri 10.000,00 TL olan kehribar tesbihi, 1 adet Samsung marka, 1 adet apple marke tableti, 1 adet yaklaşık değeri 5.000,00 TL olan fotoğraf makinasını, 1 adet deji marka video oynatıcı tutucusunu, 1 adet apple marka şarj bataryası ve şarj kablosunu, 2 adet burma bileziği, 4 adet ... altını, 2400 usd parayı çalmaları şeklindeki eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 142/2 h, 53/1, 58. maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesi istemiyle kamu davası açılmıştır.
- Küçükçekmece 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.02.2023 tarihli ve 2023/107 Esas, 2023/109 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 142/2 h. maddeleri uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına, 53/1. maddesi gereği hak yoksunluklarının ve sanık ... için 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmiştir.
3.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 26.04.2023 tarihli ve 2023/1672 Esas, 2023/1360 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun, "Katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tespit edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan eşit oranda tahsili ile katılan ...'a verilmesine," ibaresi eklenmesine karar verilmek sureti ile 5271 sayılı Kanun'un 280/1 a maddesi gereğince hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; sanıklara üst sınırdan ceza verilmesi gerektiği, katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Olay tarihinde gündüzleyin katılanın ikametinden iddianamede yazılı para ve değerli eşyaların çalındığı, 24.01.2023 tarihli tutanak kapsamında incelenen kamera kayıtlarındaki kişilerin sanıklar olduklarının değerlendirildiği, görüntülerde sanıkların birlikte sanık ...'un elindeki siyah çanta ile birlikte katılanın ikametinden çıktığının görüldüğü, sanıkların adrese geldiği aracın tespit edildiği, 34 ZP .... plaka sayılı araç olduğu ve aracın sanık ...'ın kayınpederi ... ... adına kayıtlı olduğunun belirlendiği, 24.01.2023 tarihli evde arama tutanağında sanık ...'in evinde hırsızlığa konu eşyalardan bazılarının bulunduğu, sanık ...'in kolluk birimince yakalandığı sırada telefonunda hırsızlık konusu ürünleri satın ... mağazaları araştırdığı, sanık ...'un telefonunda ele geçirilerek dosya arasına alınan whatsapp yazışmalarında sanıkların kendi aralarında hırsızlık olayına ilişkin "abi yani öyle bir dedin ki o kadar şey aldık ayıkmayacaklar mı, bizi görebilecekleri bir pozisyon var mı ondan korkuyorum, kamera marketin var da acaba orayı görüyor mu, mutfaktaki altınları aldık ayıktılar bence, iş patlarsa kötü olur, gerçi malzemeleri almaya geldim derim." şeklinde mesajlaşmaların olduğu, sanık ...'in temin edilen savunmalarında kararlaştırdıkları şekilde suçlamadan kaçmaya yönelik beyanda bulunduğu, sanık ...'un alından savunmasında sanık ... ile olan konuşmalardan haberinin olmadığını olay tarihinde katılanın evine boya badanada kullandıkları eşyaları almaya gittiklerini beyan ederek suçtan kaçmaya yönelik beyanda bulunduğu, yeminsiz olarak dinlenen sanık ...'in eşi olan tanığın ikametlerinde elde edilen katılana ait eşyaların sanık ... tarafından emaneten kendilerine bırakıldığı yönündeki beyanının eşi olan sanık ...'i korumaya yönelik olduğu, delil durumu ve zarar gözetildiğinde sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmediği, sanıkların bu şekilde hırsızlık suçunu işledikleri Yerel mahkemece kabul edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından "Katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tespit edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan eşit oranda tahsili ile katılan ...'a verilmesine," ibaresi eklenmesine karar verilmek sureti ile 5271 sayılı Kanun'un 280/1 a maddesi gereğince hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Her ne kadar katılan vekili sanıklara üst sınırdan ceza verilmesi gerektiği yönünden hükmü temyiz etmiş ise de, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, ''eylemleri ... olmakla eylemlerine uyan 5237 sayılı Kanun'un 142/2 h maddesi gereğince suçun işleniş şekli ve özellikleri, meydana gelen zarar nazara alınarak takdiren alt sınırdan uzaklaşılarak 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına'' karar verildiği görülmekle hükümde bu yönden bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından "Katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tespit edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan eşit oranda tahsili ile katılan ...'a verilmesine," ibaresi eklenerek, karar verilmek sureti ile, 5271 sayılı Kanun'un 280/1 a maddesi gereğince hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu yönden de hükümde bir hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 26.04.2023 tarihli ve 2023/1672 Esas, 2023/1360 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302/1. maddesi gereği Tebliğname’ye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA, dava dosyasının, aynı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Küçükçekmece 23. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.