Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2023/3304 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2014/992 E., 2015/841 K.

SUÇ: Hırsızlık

HÜKÜM: Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama

Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

  1. Sanık hakkında Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.11.2014. tarihli ve 2014/4922 Esas numaralı iddianame ile özetle "sanığın 12 gün arayla Tansaş marketin aynı şubesinden her defasında birer tane olmak üzere 70 cc'lik Johnnie Walker marka viskiyi alıp kasadan ödeme yapmadan çıkmak suretiyle çaldığı" iddiasıyla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2 h, 63, 58 ve 53. Maddeleri (2 kez) gereğince hırsızlık suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

  2. Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.11.2015 tarihli ve 2014/992 Esas, 2015/841 Karar sayılı kararıyla, sanık hakkında; hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 142/2 h, 43, 62, 53/1. ve 58. maddeleri gereğince 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarının ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

  3. Yukarıda anılan Mahkeme kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesinin 08.01.2020 tarihli ve 2019/10609 Esas, 2020/399 Karar sayılı ilâmıyla "temyiz isteminin süresinde yapılmadığından" bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

  4. Yukarıda anılan Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesinin kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.02.2020 tarihli ve KD 2015/391900 sayılı itirazı üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesinin 30.06.2020 tarihli ve 2020/11266Esas, 2020/6785 Karar sayılı kararı ile itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığına gönderildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 08.02.2023 tarihli ve 2020/17 338 Esas, 2023/73 Karar sayılı kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilerek, Yargıtay (Kapatılan) 17. Ceza Dairesinin 08.01.2020 tarihli ve 2019/10609 Esas, 2020/399 Karar sayılı ilâmıyla verilen "temyiz isteminin reddine dair" karar kaldırılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi; "sanık zararı karşılayabileceğini belirttiği halde, bunu ne şekilde yapabileceğinin kendisine belirtilmediğine, karar öncesi şikayetçinin dinlenip zararının giderilip giderilmediğinin sorulmadığına ve re’sen dikkate alınacak sebeplere" ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

  1. Sanığın ilki 12.09.2014 günü saat 12.28 sıralarında, ikincisi de 24.09.2014 günü saat 18.15 sıralarında olmak üzere olayın gerçekleştiği Tansaş AVM'ye gittiği, burada market kısmından her seferinde birer tane olmak üzere iki tane 70 cc'lik Johnnie Walker marka viskileri alarak kasadan ödeme yapmadan çıkmak suretiyle üzerine atılı hırsızlık suçunu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.

  2. Sanık üzerine atılı suçlamayı ikrar etmiş, soruşturma aşamasındaki beyanında suça konu viskilerin değerinin 151,80 TL olduğunu beyan eden şikâyetçinin aşamalarda ifadesinin alındığı tespit edilmiştir. Güvenlik Kamerası İnceleme ve Çözümleme Tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE

14.05.2015 tarihli duruşmada savunması alınan sanığın şikâyetçinin zararını karşılaması hususunda kendisine süre verilmesini istemesi üzerine, Mahkemece daha önce dinlenilen şikâyetçinin karar duruşması olan 05.10.2015 tarihli duruşmaya da çağrıldığı ve şikâyetçinin sanık tarafından zararlarının giderilmediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın 14.05.2015 tarihli duruşmada zararı karşılama hususunda süre istemesine rağmen, sonraki aşamalarda ödeme iradesini gösterir bir belge ve girişiminin olmadığının anlaşılması karşısında, oluş ve dosya içeriğine uygun olan mahkemenin sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suçun vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir. Ancak;

Sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.01.2010 tarihli ve 2009/85 Esas, 2010/6 Karar sayılı kararına konu suçu işlediği sırada sanığın on sekiz yaşını tamamlamadığı, 5237 sayılı Kanun'un 58/5. maddesi hükmüne göre anılan karar nedeniyle sanığın mükerrir sayılamayacağı ve sanığın suç tarihi itibari ile de adli sicil kaydında başkaca bir mahkûmiyet kaydının bulunmadığı gözetilmeden, aynı Kanun'un 58/6. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde yer alan nedenle Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.11.2015 tarihli ve 2014/992 Esas, 2015/841 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun'un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün Tebliğname'ye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.