Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2023/1110 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ: Mala zarar verme

KARAR: Mahkûmiyet

Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 24.01.2013 tarihli, 2012/2743 Soruşturma, 2013/115 Esas, 2013/52 İddianame numaralı iddianamesiyle hükümlü hakkında mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1, 53. maddeleri uyarınca, kasten yaralama suçundan 86/2 3a, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmıştır.

Akşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2015 tarihli ve 2013/89 Esas, 2015/427 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 3e ve 62 maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın itiraz üzerine kesinleştiği, mala zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun'un 151/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararın ise sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 31.05.2021 tarihli, 2019/3738 Esas ve 2021/16509 Karar sayılı ilamıyla kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilerek kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 05.11.2021 tarihli ve 2016/9994 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.12.2021 tarihli ve KYB 2021/139841 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.12.2021 tarihli ve KYB 2021/139841 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“ Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 19.11.2014 tarihli ve 2014/29305 esas, 2014/38150 karar sayılı ilamında yer alan, "... Sanığın, gözünde gözlük olan katılana vurması sonucu yaralanmasına ve gözlüğünün kırılmasına neden olduğu olayda işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet verildiğinden yaralama ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK'nin 44. maddesi gereğince en ağır cezayı gerektiren yaralama suçundan dolayı cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde ayrıca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi...Bozmayı gerektirmiş..." şeklindeki açıklamalar karşısında, somut olayda gözlük takılı olan katılan ...'ın gözüne yumruk atması şeklinde gerçekleşen sanığın eyleminin tek fiil olduğu ve bu suretle, tek olan eylem sonucunda hem katılana karşı mala zarar verme suçunun, hem de kasten yaralama suçunun meydana geldiği sabit olup bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 44. maddesi uygulanarak, sedece kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

  1. 5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesinin (d) bendinin;

“Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.

  1. Dosya kapsamına göre hükümlünün katılanın yüzüne yumruk atarak alınan adli raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde ve kişiye acı veren, sağlığını ve algılama yeteneğini bozacak şekilde yaraladığı ve aynı zamanda bu eylem nedeniyle katılanın gözlüğünün de kırılması nedeniyle kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun'un 44/1. maddesinde yer alan "(1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır." şeklindeki düzenleme uyarınca, hükümlü hakkında sadece 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesinde yer alan "kasten yaralama" suçundan ceza verilmesi yerine, yazılı şekilde yargılamaya devamla mala zarar verme suçundan da mahkûmiyet hükmü kurulması Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesinin (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

III. KARAR

  1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2.Akşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2015 tarihli ve 2013/89 Esas, 2015/427 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

  1. 5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesinin (d) bendi uyarınca bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, hükümlü hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının 5237 sayılı Kanun'un 44. maddesi gözetilerek 5237 sayılı Kanun'un 151/1 ve 62. maddeleri gereğince hükmolunan cezanın kaldırılmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.03.2023 tarihinde karar verildi.