Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/20051 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ: Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

HÜKÜM: Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

1 Dosya içeriğine ve anlatımlara göre sanığın gözcülük yaptığı sırada, temyiz dışı sanık ...’nın müştekinin evine girmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanık ...’in gözcülük yapmak suretiyle suça doğrudan iştirak ettiği anlaşılmakla, hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi yerine aynı Kanun'un 39/2 c maddesi gereğince uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,

2 Hırsızlık suçundan temel cezanın alt sınırdan tayin edildiği de gözetilerek, teşebbüs aşamasında kalan eylem nedeniyle meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesi gereğince sanığın cezasından hakkaniyete uygun makul bir indirim yapılması gerekirken, gerekçesi de gösterilmeden en alt (1/4) oranda indirim yapılması,

3 Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun temyiz dışı sanık ... ile birlikte işlenmiş olması karşısında, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 119/1 c maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,

4 Sanığın, 20/12/2010 tarihli duruşmada müştekinin zararını karşılamak istediğini bildirdiği, müştekinin ise 16/03/2011 tarihinde yapılan keşif sırasında kırılan kapı kilidi nedeniyle maddi zararının olduğunu ancak bu zararının karşılanmasını istemediğini belirtmesi karşısında, sanığın yasal bir indirim nedeninden yararlanabilmesinin müştekinin kabulüne bağlı tutulamayacağı, bu durumda müştekinin soruşturma aşamasındaki 27/10/2010 tarihli kırılan kapı kilidini 50 TL’ye değiştirdiğine dair beyanı da nazara alınarak, sanığa gerekirse tevdi mahalli gösterilip, zararı giderme olanağı sağlandıktan sonra sonucuna göre, mala zarar verme suçuyla ilgili olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin uygulanma olanağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

5 Mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken, sanık hakkında 14/04/2011 tarihli ilk kararda mala zarar verme suçundan TCK’nın 115/1 ve 39/1. maddeleri uyarınca 2 ay hapis cezasına hükmedildiği halde, kurulan hükümde mala zarar verme suçundan sehven TCK’nın 116/1 ve 39/2 c maddesi uyarınca 3 ay hapis cezasına karar verilme suretiyle kazanılmış hakkın ihlal edilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nın 326 son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 30/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.