Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/2194 Kararı

Mahkemesi: Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi (İlk Derece)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

K A R A R

HMK 361.maddesinin 1. fıkrasında “ Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. “ hükmü bulunmakta ve Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup temyiz edilemez (HMK 362/1 a). 40.000,00 TL’lik parasal sınır 25.000,00 TL iken 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesiyle yapılan değişiklikle 40.000,00 TL olmuştur. Aynı Kanun'la HMK’ya eklenen ek 1. madde gereğince bu miktarlar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacak ve artırım sırasında 10,00 TL kesirleri dikkate alınmayacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2018 yılı için temyiz kesinlik sınırı 47.530,00 TL’dir.

Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda 09.10.2018 tarihli hakem kararının iptali talep edilmekte olup hakem kararında hükmedilen miktar 11.254,78 TL’'dir. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce hakem kararının iptali talebi ilk derece mahkemesi olarak incelenmiş ve davanın kabulüne ve hakem kararının iptaline karar verilmiş ve bu hükme karşı taraf vekilleri tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Bu durumda temyiz başvurusu 11.254,78 TL için yapılmış olduğundan bölge adliye mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344'üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz isteminin, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması nedeniyle REDDİNE, ödedikleri temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 372. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 09.05.2019 günü kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.