Meskeniyet Şikayeti: Haczin Düşmesi ve Şikayetin Konusuz Kalması - Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2023/1330 Kararı
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile şikayete konu taşınmazın 325.000,00 TL ve satış masrafları altında satılmamasına, satıldığında bu miktarın şikayetçiye kalan kısımının da alacaklıya ödenmesine, fazlaya dair talebin ise reddine karar verilmiştir.
Kararın borçlu ve alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların başvurularının ayrı ayrı esastan reddine hükmedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu ve alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. ŞİKAYET
Borçlu şikayet dilekçesinde; şikayete konu hacizden 103 davetiyesi ile haberdar olduğunu, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ve hacizli taşınmazda bulunan ipoteğin konut kredisi nedeniyle kurulduğunu ileri sürerek, tapunun 1 parselinde kayıtlı 48 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; şikayete konu taşınmazda ipotek kaydı olduğundan meskeniyet şikayetinin dinlenemeyeceğini ve taşınmazın, borçlunun haline münasip evi niteliğinde olmadığını ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu taşınmazın değerini 520.000,00 TL olarak belirleyen bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle, şikayetin kısmen kabulü ile şikayete konu taşınmazın 325.000,00 TL ve satış masrafları altında satılmamasına, satıldığında bu miktarın şikayetçiye kalan kısımının da alacaklıya ödenmesine, fazlaya dair talebin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu ve alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda şikayete konu taşınmaza emsal alınan taşınmazların doğru belirlenmediğini, şikayete konu taşınmazın değerinin yüksek belirlendiğini, borçlunun sosyal ve ekonomik durum raporu gereğince hacizli taşınmazın haline münasip evi niteliğinde olduğunu, internet ilanlarının borçlunun haline münasip ev değerinin belirlenmesinde esas alınamayacağını, mahkemece borçluya ödenmesine karar verilen satış bedelinden öncelikle bankaya olan kredi borcu ödeneceğinden borçluya kalacak parayla ev alınmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda şikayete konu taşınmazın değerinin düşük, hale münasip ev değerinin ise yüksek belirlendiğini, alacaklının haciz talebi sırasında, borçlunun meskeniyet şikayetinin haklı olup olmadığını bilmesi mümkün olmadığından, alacaklı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayetin yasal süresi içerisinde olduğu belirtildikten sonra, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve taşınmazdaki ipoteğin konut kredisinden kaynaklanmakla zorunlu ipoteklerden olması nedeniyle meskeniyet şikayetine engel teşkil etmediği gerekçeleri ile, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu ve alacaklı temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Borçlu temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
Alacaklı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; İİK'nın 82/1 12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir.
- İlgili Hukuk
İİK md. 16, 82/1 12., 106, 110.
- Değerlendirme
İİK'nın 82/1 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bununla birlikte, şikayet tarihi itibariyle satış isteme sürelerinin henüz dolmadığı hallerde ise, şikayetin incelenmesi sırasında haczin ayakta olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi ve haczin düştüğünün tespiti halinde, şikayetin konusuz kaldığının kabulü gerekeceğinden, şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekecektir.
Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. İİK’nın 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklının şikayete konu taşınmaza haciz konulmasına ilişkin talebinin icra müdürlüğünce 09.02.2021 tarihinde kabulüne karar verildiği ve taşınmazın tapu kaydına 11.02.2021 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür. YHGK’nın 22.3.2006 tarih ve 2006/12 149 E. 2006/86 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi, satış isteminin varlığını kabul için bu konudaki açık talebin yanında satış giderlerinin de yatırılması gerekmekte olup, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 14.01.2022 itibariyle haczin ayakta ve geçerli olduğu, ancak uyuşmazlığın incelenmesi sırasında satış isteme süresinin dolduğu anlaşılmakla birlikte, mevcut fiziki ve UYAP’ta kayıtlı dosyada yapılan incelemede, alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının da yatırıldığına dair bir bilgiye rastlanmamıştır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne karar verilen 31.3.2022 tarihi itibariyle alacaklının, yasal 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nın 110/1. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki ... bu haczin karar tarihinden önce düştüğü görülmüştür.
O halde mahkemece; şikayetin incelenmesi sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi ve tarafların şikayet tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderlerinin taktir edilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 26.5.2022 tarih ve 2022/1017 E. 2022/1001 K. sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 31.3.2022 tarih ve 2022/35 E. 2022/223 K. sayılı kararının BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazları ile alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.