1. Derece Arkeolojik Sit Alanında Kaçak Sondaj Suçu – Hapis Cezası Onandı - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2023/2925 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2014/611 E., 2015/477 K.

SUÇ: 2863 sayılı Kanuna aykırılık

HÜKÜM: Beraat, Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

  1. Salihli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.09.2015 tarihli ve 2014/611 Esas, 2015/477 Karar sayılı kararı ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraat kararı, sanıklar ... ve ... hakkında 2863 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan, aynı Kanunun 74/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.

  2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 03.07.2020 tarihli, 2016/32433 sayılı ve onama görüşlü Tebliğname ile dava dosyası Dairemize tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

  1. Katılan vekilinin temyiz isteği; beraat eden sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

  2. Sanık ... müdafinin temyiz isteği; sanığın suç işleme kastının bulunmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkindir.

  3. Sanık ...'ın temyiz isteği; dava konusu yerde ortaklığının bulunmadığını, sondaj sırasında olay yerinde olmadığını, suçun unsurlarının oluşmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

  1. Mahkemenin Kabulü

"İddia, sanık savunmaları, tutulan tutanak, yapılan keşif, bilirkişi raporu, adli sicil kaydı, nüfus kayıt örneği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar sanıklar ..., ..., ... hakkında 2863 sayılı Kanun'un 74/1 maddesinden cezalandırılmaları talebi ile kamu davası açılmış ise de, sanıkların diğer sanıklar ... tarafından verilen işi işçi sıfatıyla yaptıkları, suç işleme kasıtları olmadığından sanıkların CMK’nın 223/2 c maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine, sanıklar ... ve ...'in Salihli ilçesi Tekelioğlu Mahallesi Bin Tepeler mevkiinde 962 parsel GPS: 0585752 4270596 olarak ölçülen alanda Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ... ekiplerince yapılan kontrollerde Tekelioğlu Mahallesi Akçeşme mevkii 962 parselde bulunan ... ve ... isimli şahıslara ait olduğu tespit edilen zeytin arazisi içerisinde İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 01.06.1990 tarih ve 1946 sayılı kararıyla belirlenen 1. derece arkeolojik sit alanı içinde bulunduğu tespit edilen alanda kaçak sondaj yaparak fiziki müdahale yaptıkları, olay yeri fotoğrafları ve olay yeri inceleme tutanağı, bilirkişi raporu ile sanık beyanlarından durumun anlaşıldığı, dolayısıyla sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri vicdani kanaatine varıldığından; suçun işleniş şekli ve sanıkların kastı nazara alınarak eylemlerine uyan 2868 sayılı kanunun 74/1 maddesi uyarınca takdiren ayrı cezalandırılmalarına karar verilmiştir."

  1. Olay günü saat 09.30 sıralarında Manisa Müdürlüğü tarafından jandarmanın aranarak Bintepeler Mevkiinde sanık ...'in kaçak sondaj yaptığı ihbarında bulunulması üzerine olay yerine giden kolluk kuvvetlerinin sanıklar ..., ... ve ...'i gördükleri, sondaj çalışması yapıldığının tespit edildiği, sanıkların, arazi sahipleri olan sanıklar... ve ...'ın kendilerini arazide sondaj yapmaları için yönlendirdiklerini, işçi olduklarını beyan ettikleri, olay yeri inceleme ekipleri tarafından çalışmanın 10 metre derinliğe ulaştığının, iş makinesinin yanında 2x3 metre çapında 1 metre derinliğinde su devirdaim çukuru ile bu çukura bağlı su kanalı açılmış olduğu, sondaj çalışması sonrası su motorlarını beslemek amacı ile elektrik kablosu döşemek için tarla kenarına 50 cm genişliğinde 60 cm derinliğinde 100 150 metre uzunluğunda kanal şeklinde kazı yapıldığı tespit edilmiştir.

  2. Sanıklar ... ve ... aşamalardaki birbiriyle uyumlu savunmalarında, araziyi birlikte satın aldıklarını, henüz tapuda devir işlemi yapılmadığını, arazideki zeytinleri sulamak amacıyla sondaj yaptırdıklarını, sanık ...'ın yanlarında gündelik çalıştığını, müze müdürlüğünden izin almaları gerektiğini bilmediklerini, Devlet Su İşlerinden izin alacaklarını beyan etmişlerdir.

  3. Dosya kapsamında mevcut 26.03.2015 havale tarihli arkeolog bilirkişi raporunda, suça konu yerin, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 01.06.1990 tarih ve 1946 sayılı kararıyla tescilli 1. derece arkeolojik sit alanı içinde kaldığı, arazide açılan artezyen ve kanallar ile herhangi bir kültür varlığına zarar verildiğine dair bir veriye rastlanılmadığı belirtilmiştir.

GEREKÇE

A. Sanıklar ..., ... ve ... Hakkında Kurulan Beraat Hükümlerine Yönelik Katılan Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;

  1. Sanıkların aşamalardaki savunmalarında işçi olduklarını beyan ederek üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmedikleri, arazi sahipleri... ve ...'ın kendilerine izin alacaklarını söylediklerini beyan etmeleri anlaşılmakla, mahkemece sanıkların beraatine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

  2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanıklar ... ve ... Hakkında Kurulan Mahkûmiyet Hükümlerine Yönelik Temyiz İstekleri Yönünden;

  1. Sanık ...'ın adli sicil kaydında yer alan tekerrüre esas alınan ilamın 5607 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verildiği anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61 inci maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin 22 nci fıkrasına eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun'un 62 nci maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmış olup, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebiyle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

  2. Sanıklar ... ve ...'ın dava konusu taşınmazın maliki olduklarını, müze müdürlüğünden izin alınması gerektiğini bilmediklerini, zeytinleri sulamak amacıyla sondaj yaptıklarını beyan ettikleri anlaşılmakla, tüm dosya kapsamından, 1. derece arkeolojik sit alanında izin almaksızın sondaj yaptıkları sabit olan sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

  3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ve sanık ...'ın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Salihli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.09.2015 tarihli ve 2014/611 Esas, 2015/477 Karar sayılı kararında katılan vekili, sanık ... müdafi ve sanık ... tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin, sanık ... müdafiinin ve sanık ...'ın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.09.2023 tarihinde karar verildi.