Egebank'a Para Aktarımı ve Zamanaşımı İle Alacak Davası - Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2024/3258 Kararı
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi
SAYISI: 2023/73 Esas, 2023/287 Karar
HÜKÜM: Davanın reddi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece
davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 26.000,00 TL'yi ... Egebank A.Ş. Şubesi'ne 14.11.1999 tarihinde yatırdığını, müvekkilinin bilgisi ve onayı alınmadan hesabın KKTC'de bulunan Egebank Off Shore Ltd'e aktarıldığını, bankaya TMSF tarafından el konulması üzerine mevduatının da geri ödenmediğini ileri sürerek 26.000,00 TL'nin 14.11.1999 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkili nezdinde davacı parası bulunmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın TMSF'ye yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Feri müdahil TMSF vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
3.Feri müdahil OYAK vekili cevap dilekçesinde: zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemece 20.11.2018 tarih, 2017/508 E., 2018/828 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ve feri müdahil vekillerince temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 24.10.2022 tarih, 2019/1560 E., 2022/7266 K. sayılı kararı ile“..davacı yanın 14.11.1999 tarihinde Bankaya yatırdığı parası banka yetkilileri tarafından KKTC’de kurulan paravan... Bank Ltd. kıyı bankası hesabına aktarılmış, işbu dava ise 10.11.2014 tarihinde açılmış olmakla 10 yıllık zamanaşımı süresi dolan işbu davada zamanaşımı sebebiyle ret kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
2) Bozma sebep ve şekline göre davalı banka vekilinin ve fer’i müdahil OYAK vekilinin tüm, fer’i müdahil TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığı.. ” gerekçesiyle karar bozulmuş, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile zararın doğduğu tarihin mevduatın... hesabına yatırıldığı 14.11.1999 tarihinden itibaren işlemeye başlayan on yıllık mutlak zamanaşımı süresinin 14.11.2009 tarihi itibariyle dolduğu, eldeki davanın 10.11.2014 tarihinde ve zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı, ayrıca; gerçekleştiği iddia olunan ve zararı oluşturan 14.11.1999 tarihli eylemin, banka yöneticileri bakımından aynı zamanda, eylem tarihinde yürürlükte bulunan ve öngördüğü ceza ve zamanaşımı süresi nedeniyle lehe nitelikteki 765 Sayılı Tük Ceza Kanunu'nun (765 sayılı Kanun) 504 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenen banka veya kredi kurumlarını aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu teşkil ettiği, anılan suçun tabi olduğu olağan zamanaşımı süresinin 765 sayılı Kanun'un 102 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca beş yıl olduğu, uzamış zamanaşımı süresinin ise aynı Kanun'un 104 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca suç tarihinden itibaren yedi yıl altı ay olduğu, dava tarihi itibariyle ceza kanununda öngörülen zamanaşımı süresinin de dolmuş bulunduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma kararına uyularak verilen bu kararın, haksız ve yersiz olduğunu, İçtihadı Birleştirme Kararı ile zamanaşımının başlangıç tarihinin birden bire farklı kabul edilmesinin müvekkilinin Anayasa ile güvence altına alınan hukuki güvenlik ilkesi, adaletli yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı, sürpriz karar verme yasağı, eşitlik ilkesi, usul ekonomisi ilkesi ile hak ve nefaset kurallarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, Mahkemenin temel ilkelere aykırı karar verdiğini, özellikle adaletli yargılanma hakkının temyiz incelenmesi için yıllarca bekletilmiş olması nedeniyle ihlal edildiğini, hukuki güvenlik ilkesi gereğince kanunların bile geriye yürümesi mümkün değil iken içtihadı birleştirme kararının geriye yürütülmesinin mümkün olamayacağını, içtihadı birleştirme kararında zamanaşımına ilişkin hukuka ve hakkaniyete uygun sağlam bir gerekçe oluşturulmadığını, zamanaşımı definin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması yasağı kapsamında olup olmadığının değerlendirilmediğini, ayrıca zamanaşımını durduran ve kesen olguların değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ...Ş.'nin külli halefi olduğu Ege Bank A.Ş.’de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak... hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
- İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu'nun (3095 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 41, 49, 55, 60 ve 133 üncü maddeleri, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 321 ve 336 ncı maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 72 nci maddesi ve 154 üncü maddesi.
3.Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan, davacıdan alınan temyiz başvuru harcı ile temyiz ilam harcının isteği halinde davacıya iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.