Yargıtay Marka Tescili Davasında Red Kararı - Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2024/1977 Kararı
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi
SAYISI: 2023/95 Esas, 2023/550 Karar
DAVALILAR: 1.... vekili Avukat ...
2.Türk Patent ve Marka Kurumu vekili Avukat ...
HÜKÜM: Davanın Reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şahsın “servisimcepte.com+şekil” ibareli başvurusunun müvekkiline ait CEP, CEPTE, CEPTEN, AVANTAJ CEPTE, CEPTE TAAHHÜT, BİLETİM CEPTE, KARİYER CEPTE, CEPTEN HEDİYE, MAÇLAR CEPTE ibareli markalarla ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalı markasının asli unsurunun da CEP ibaresi olduğunu, “cepte” kelimesine bold yazılarak dikkat çekildiğini, davalı markasının benzer mal ve hizmetleri kapsadığını, uzman olmayan tüketiciye hitap ettiğini ve herhalükarda davacının tescili istenen sınıfları kapsayan 242 adet tanınmış CEP ibareli seri markalarıyla iltibas yarattığını, başvuru markasının davacının yeni bir seri markası olarak algılanacağını, Yargıtay tarafından onaylanan Ankara 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 23.02.2012 tarih ve E.2011/109 K.2011/31 sayılı kararında CEPCLİNİC ibareli 35 inci ve 37 inci sınıfları içeren başvurunun müvekkilinin CEP ibareli seri markalarının içine sızmış bulunacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini, Yargıtay kararlarında CEP markasının zayıf ancak ayırtediciliği bulunan bir marka olduğunun kabul edildiğini, başvuru markasının CEP markasının tanınmışlığından haksız menfaat sağlanacağı gibi, markanın itibarı da olumsuz etkilenebileceğini, davacının seri markalarıyla iltibasa neden olacak şekilde marka tescil başvurusunda bulunulmasının, müvekkilinin markasının gücünden yararlanma amacını ve kötü niyetini ortaya koyduğunu belirterek YİDK kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taraf markalarının görsel, işitsel ve sescil olarak ayırtedilemeyecek kadar veya iltibas yaratacak kadar benzer olmadığını, davalı markasının kelime, şekil ve renk unsurları içeren bir kompozisyondan oluştuğunu, "CEP" ibaresinin sektörde yaygın bir şekilde kullanılan, ayırt edici niteliği düşük zayıf marka niteliği taşıdığını ve tanınmış olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı Türk Patent ve Marka kurumu (TÜRKPATENT) vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.02.2019 tarihli ve 2017/211 E., 2019/35 K. sayılı kararıyla; davalının "servisimcepte.com+şekil" ibareli başvuru markasıyla davacının "CEP" ibareli tescilli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makul düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alma/faydalanma süresi içinde, davalının "servisimcepte.com+şekil" ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden bunun davacının "CEP" ibare ve biçimli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, başvuruya konu olan markanın kapsamındaki hizmetler ile davacının yukarıda belirtilen markalarının kapsamındaki hizmetler bakımından her iki markanın işletmesel kökenlerinin aynı olduğu, idari ve ekonomik açıdan birbirleriyle bağlantılı olabileceği ihtimali doğacağı, bu açıdan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8 inci maddesinin birinci fıkrasındaki koşulların oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu YİDK kararının iptaline, 2015/94276 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davalı TÜRKPATENT vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.02.2021tarihli ve 2019/1064 E., 2021/246 K. sayılı kararıyla, davacının itirazına mesnet markalarının "CEP" esas ibarelerinden oluştuğu, davacı markalarının tamamının "CEP" ibaresi etrafında oluşturulmuş seri markalar olduğu, dava konusu davalı markasının ise “servisimcepte.com+şekil” ibaresinden oluştuğu, davalının başvurusundaki şekil ve farklılıklarla yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, markaların bütünsel olarak karşılaştırılması gerektiği, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının başvurusuna konu “servisimcepte.com+şekil” ibare ve biçimli işareti gördüğünde bunun davacının itirazına mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, bu itibarla davalının başvurusuna konu ibare ile davacının itirazına mesnet markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasındaki anlamında iltibas bulunmadığı gerekçesi ile, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
-
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
-
Dairemizin 23.11.2022 tarih, 2021/4472 E. ve 2022/8241 K. sayılı kararıyla davalı markasında sadece CEPTE ibaresi değil SERVİS ibaresinin de bulunduğu, davacının ise, davalı markasının kapsamı ile aynı mal/hizmetlerde tescilli 2002/08806 sayılı CepSERVICE ibareli markasını da itirazına mesnet olarak gösterdiği, davacının itirazına mesnet olarak gösterdiği söz konusu markası değerlendirilmeksizin davanın yazılı gerekçe ile reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu "servisimcepte.com" ibareli başvuruyla davacının itiraza mesnet "CEPSERVICE" markası karşılaştırılmış ve taraf markaları arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 6 ıncı maddesinin birinci fıkrası anlamında iltibas bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen karar ve dosyada alınan raporun yerinde olduğunu, kararda ve raporda normal düzeyde bilgilendirilmiş, makul ölçüde dikkatli ortalama tüketici kitlesinin taraf markaları ile karşılaştırıldığında bu ''cep''li marka ve işaretlerin iki ayrı marka olduklarını derhal ve hiç düşünmeden ilk bakışta anlamalarının mümkün olmadığını, müvekkil markası yerine davalı markasını satma eğilimine gireceği, farklı marka olduklarını bilseler dahi markalar arasında ekonomik ve idari bağlantı olduğunu düşüneceklerini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
- İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
-
556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin birinci fıkrası.
-
Değerlendirme
-
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
-
Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.