Sahte Fatura Kullanma Suçu - Hapis Cezası Kanun Yararına Bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2024/7392 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2015/326 E., 2019/780 K.

SUÇ: Sahte fatura kullanma

KARAR: Mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.11.2019 tarihli ve 2015/326 Esas, 2019/780 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun (213 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinin (b) fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 43 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 4 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 5 yıl 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin, Bölge Adliye Mahkemesince sanığın istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmesi suretiyle kesinleştikleri anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.07.2023 tarihli ve 2022/20286 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB 2023/90120 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB 2023/90120 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“Dosya aslının, sanık hakkında Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2019 tarihli kararı ile 2010 ve 2011 takvim yıllarına ilişkin olarak 213 sayılı Kanun'a muhalefet suçu bakımından davanın reddine hükmedilmesini müteakip, katılan vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, anılan kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi'nin 07/10/2020 tarihli ve 2020/2102 esas, 2020/62 karar sayılı ilamı ile bozulması sonrası, Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/33 esasına kayden derdest olduğu anlaşılmakla, onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;

1 )Dosya kapsamına göre, 213 sayılı Vergi Usûl Kanunu'nun 367. maddesi gereğince, sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında gerçekleştiği ileri sürülen "sahte fatura düzenlemek" eylemiyle ilgili mütalaa ve vergi suçu raporu düzenlendiği halde, dava şartı olan anılan mütalaa ve vergi suçu raporuna aykırı olarak sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında "sahte fatura kullanmak" suçundan kamu davası açıldığı, ancak bu suçla ilgili verilen mütalaa bulunmadığı dikkate alınarak; iddianameye konu olan 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçu nedeniyle mütalaa verilip verilmeyeceği ilgili vergi dairesinden sorulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, mütalaa bulunmayan 2008 ve 2009 takvim yıllarına ilişkin sahte fatura kullanmak suçundan yazılı şekilde hüküm kurulmasında,

2 )Kabule göre de;

Sanık hakkında 2008 takvim yılına ilişkin sahte fatura kullanmak suçundan 213 sayılı Kanun'un 359/b ve 5237 sayılı Kanun'un 43/1. maddeleri uyarınca hükmedilen 4 yıl 15 ay hapis cezasından, 5237 sayılı Kanun’un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığında, gün, ay ve yıl hesabına göre 3 yıl 16 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, fazla infaza neden olacak şekilde 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına karar verilmesinde,

İsabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; 213 sayılı Kanun'un 367 nci maddesine göre dava şartı olan mütalaa ile 19.12.2014 tarihli ve 2014 A 1195/24 sayılı vergi suçu raporunun sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin olduğu, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 25.02.2015 tarihli ve 2015/963 Esas sayılı iddianamesi ile mütalaaya aykırı olarak sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan kamu davası açıldığı, ancak bu suça yönelik yargılama koşulu olan mütalaanın bulunmadığı dikkate alınarak, sahte fatura kullanma suçu yönünden mütalaanın verilip verilmeyeceğinin ilgili vergi dairesi başkanlığından sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, mütalaa bulunmayan sahte fatura kullanma suçundan mahkûmiyet hükümleri kurulması ile 2008 takvim yılına ilişkin sonuç cezanın 3 yıl 16 ay 15 gün yerine, 4 yıl 4 ay 15 gün olarak tayini Kanun'a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

  1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

  2. Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, sanığın 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından mahkûmiyetine ilişkin 28.11.2019 tarihli ve 2015/326 Esas, 2019/780 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.06.2024 tarihinde karar verildi.