Dolandırıcılık Suçu: Yargıtay Kararı - Nitelikli Hileli Menfaat Temini - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2024/4984 Kararı
MAHKEMESİ: Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI: 2018/311 E., 2020/85 K.
SUÇ: Dolandırıcılık
HÜKÜM: Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
-
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2015 tarihli ve 2015/2518 Esas sayılı iddianamesiyle, sanık ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca dolandırıcılık suçundan kamu davası açılmıştır.
-
Kırıkkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.10.2015 tarihli ve 2015/585 Esas, 2015/505 Karar sayılı kararı ile suçun işlendiği yer itibarıyla yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Gaziantep Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
-
Gaziantep (Kapatılan) 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.05.2016 tarihli ve 2015/1134 Esas, 2016/336 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca teşdiden 2 yıl hapis ve 12.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
-
Gaziantep (Kapatılan) 27. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.05.2016 tarihli ve 2015/1134 Esas, 2016/336 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 08.03.2018 tarihli ve 2018/374 Esas, 2018/1612 Karar sayılı kararı ile; "Sanığın, katılanı telefonla arayıp savcı olduğunu söyleyerek, haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Eylemin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu," nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
-
Bozma sonrası, Gaziantep 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.04.2018 tarihli ve 2018/316 Esas, 2018/351 Karar sayılı kararı ile sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (L) bendi kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, bu suçun kovuşturulmasında yetkili mahkemenin Ağır Ceza Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
-
Görevsizlik kararı üzerine, Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.02.2020 tarihli ve 2018/311 Esas, 2020/85 Karar sayılı kararı ile suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin ikinci fıkrası nazara alınarak sanık hakkında dolandırıcılık suçundan aynı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca teşdiden 2 yıl hapis ve 12.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
-
Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 08.11.2020 tarihli ve 15 2020/70322 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın üzerine atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, eylemi gerçekleştiren asli failin belli olmadığına, yeterli gerekçe olmadan asgari hadden uzaklaşılarak ceza verildiğine, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanmadığına ve kararın bozulması gerektiğine, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
-
Mağdur ... olay tarihinde iş yerinde kurulu bulunan sabit hattan arandığı, arayan kişinin kendisini Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa olarak tanıttığı " senin banka hesaplarına girmişler, 1.800,00 TL çekmişler, senin adını kullanarak hayali ihracat yapıyorlar, senin 1 yıl 6 ay hapis cezan var, biz senin masum olduğunu biliyoruz, şahıslardan birisini yakaladık, diğerinin peşindeyiz git para çek ve söyleyeceğimiz kredi kartına yatır" şeklinde mağduru yönlendirdiği, mağduru bu aşamada tele konferans yöntemi ile oğluyla ve yengesi Selma ile görüştürdüğü, yatıracağı para miktarı olan 13.000,00 TL parayı oğluna bıraktıklarını söylediği, telekonferans yoluyla oğlu ile görüşen mağdurun telefonda arayan kişiye inandığı ve korku ve panikle sanık adına kayıtlı olan 4155 6501 1151 7774 nolu kredi kartı hesabına 12.500,00 TL para yatırdığı, sanığın kredi kartına yatırılan paraların 28.06.2012 tarihinde Yiğit Gıda adlı üye iş yeri POS cihazı kullanılmak suretiyle çekildiği, anlaşılmıştır.
-
Sanık savunmasında böyle bir kredi kartından haberinin olmadığını beyan etmiştir, soruşturma evresinde kredi kartına ait sözleşme aslının getirtilip yaptırılan kriminal incelemesi sonrasında Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 24.06.2015 tarihli uzmanlık raporu ile incelemeye konu Finansbank Banka/Kredi Kartı Başvuru Formu ve Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi üzerinde sanık adına atılı bulunan imzalar ile sanığın mukayese imzaları arasında yapılan incelemeler neticesinde söz konusu imzaların sanığın eli ürünü olduğu belirtilmiştir.
-
Sanık her ne kadar 28.06.2012 tarihinde mağdur tarafından hesabına havale yapıldıktan sonra, aynı gün Gaziantep'te bulunan Yiğit Gıda'dan alışveriş yapmadığını ve Gaziantep'te bulunduğunu hatırlamadığını, Gaziantep'i bilmediğini savunmuş ise de alınan Telekomünikasyon İletişim Başkanığının kayıtlarında sanığa ait olduğu anlaşılan 05445641959 nolu telefonun Gaziantep'ten 28.06.2012 tarihinde baz istasyonundan sinyal aldığı ve Gaziantep'te bulunduğu anlaşılmıştır.
-
Mağdurun aşamalardaki anlatımları istikrarlıdır.
-
Bozma sonrası sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253 ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı yönünde 17.01.2020 tarihli rapor düzenlendiği görülmüştür.
-
Mahkemece, tüm dosya kapsamından sanığın kamu görevlisi olduğunu söylemek suretiyle hileli hareketlerle katılandan haksız menfaat temin etmek şeklindeki eyleminin, suç tarihinden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14 üncü maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı belirlenerek, suç tarihinde (L) bendinin yürürlükte olmaması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin ikinci fıkrası nazara alınarak sanığın lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca basit dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına ilişkin hukuki süreç başlığı altında yazılı temyiz incelemesine mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.
-
Sanığın savunmaları, mağdurun anlatımları, olay tutanağı içeriği, mağdur tarafından paranın sanığın adına havale yapıldığına ve yatırılan paranın sanık tarafından 28.06.2012 tarihinde Yiğit Gıda adlı üye iş yeri POS cihazı kullanılmak suretiyle çekildiğine dair banka yazıları ve diğer belgeler, HTS inceleme raporu, iletişimin tespiti kayıtları, sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları, kolluk tarafından tutulan tutanaklar, uzlaştırma raporu ve diğer deliller dosya arasındadır.
IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun'un 253 üncü maddesinin yirmi birinci fıkrası gereğince “şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu” tarihten uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporun uzlaştırma bürosuna verildiği tarihe kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
-
Dosya kapsamına göre elde edilen deliller doğrultusunda, Mahkemenin sanığın iddianame konusu eylemi gerçekleştirdiği hususundaki sübuta yönelik kabul gerekçesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
-
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanın tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanı kanının dosya içindeki belge ve bilgilerler uyumla olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde belirtilen nedenlerle Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.02.2020 tarihli ve 2018/311 Esas, 2020/85 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.04.2024 tarihinde karar verildi.