Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2024/1947 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2014/535 E., 2015/567 K.

SUÇ: Dolandırıcılık

HÜKÜM: Beraat

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

  1. Anamur 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.05.2015 tarihli ve 2014/535 Esas, 2015/567 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

  2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 05.03.2021 tarihli ve 15 2016/189896 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Katılan vekilinin temyiz isteği; mahkemece eksik inceleme yapıldığı, sanığın mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesinin hukuka uygun olmadığına ilişkindir.

Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, eksik araştırmaya dayalı yetersiz gerekçe ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. GEREKÇE

Suç tarihinin katılan vekilinin şikayet dilekçesi tarihi olan "15.07.2013" olduğu belirlenerek yapılan incelemede;

  1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

  2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın sorgusunun yapıldığı 11.05.2015 tarihi olduğu ve bu tarihten temyiz inceleme tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Anamur 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.05.2015 tarihli ve 2014/535 Esas, 2015/567 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.02.2024 tarihinde karar verildi.