Resmi Belgede Sahtecilik Suçu – Zamanaşımı Nedeniyle Düşme Kararı Temyiz Edilemez - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2023/3376 Kararı

MAHKEMESİ: Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ: Resmi belgede sahtecilik

HÜKÜM: Zamanaşımı nedeniyle düşme

Bozma üzerine yapılan yargılamada, davadan ve duruşma gününden usulüne uygun biçimde haberdar edilen suçtan zarar gören şirket adına temsilcisi veya vekili tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 238 inci maddesine uygun biçimde katılma talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla, katılan şirket vekilinin temyizi ile sınırlı inceleme yapılmıştır.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun'un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden katılan şirket vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği katılan şirket vekilinin temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

Bozma üzerine yapılan yargılamada, İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2022 tarihli ve 2021/230 Esas, 2022/99 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kamu davasının olağanüstü zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Katılan şirket vekilinin temyiz isteği; sanığın yüklenen suçu işlediğine, düşme kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. GEREKÇE

A. Suçtan Zarar Gören Şirket Vekilinin Temyizi Yönünden

Suçtan zarar gören şirketin, 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığı, aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

B. Katılan Şirket Vekilinin Temyizi Yönünden

Sanığın yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Kanun'un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereği öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin, suç tarihlerinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır.

IV. KARAR

A. Suçtan Zarar Gören Şirket Vekilinin Temyizi Yönünden

Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle suçtan zarar gören şirket vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Katılan Şirket Vekilinin Temyizi Yönünden

Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2022 tarihli ve 2021/230 Esas, 2022/99 Karar sayılı kararında katılan şirket vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan şirket vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.04.2023 tarihinde karar verildi.