Sahte Kimlik Kullanmak Suçu – Arşiv Silinmesi Hk. Yargıtay Kararı - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2023/2380 Kararı
MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ: Hüviyet cüzdanı ve nüfus tezkeresi, pasaport, ruhsatname, ilmühaber, şahadetname ve beyannamelerde sahtekarlık
KARAR: Kamu davasının düşmesi
İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.07.2020 tarihli ve 1993/1036 Esas, 1995/1096 Karar sayılı ek kararının, temyiz edilmeksizin 07.09.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 16.03.2022 tarihli ve 2021/12197 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.05.2022 tarihli ve KYB 2022/43541 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.05.2022 tarihli ve KYB 2022/43541 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve anılan Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre de, adı geçen sanığın sahte kimlik kullanmak suçundan almış olduğu cezanın ertelenmesi nedeniyle oluşturulan kaydın, atılı suçun niteliği gereği sanık hakkında hak yoksunluğuna sebebiyet verdiği, 5352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası yollamasıyla, aynı Kanun'un 12/1 b maddesi gereğince, arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren, anılan Kanun'un 13/A 1 a b maddesindeki koşullar yerine gelmek suretiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu ile 15 yıl, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınmaksızın 30 yıl geçmesiyle arşivden silinebileceği, somut olayda; 29/06/1993 tarihinde işlenen ve karar tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmasını takiben 20/10/2000 tarihinde arşive alınan kaydın, arşive alınma tarihi üzerinden geçmesi gereken yasal sürelerin henüz tamamlanmamış olması nedeniyle, yazılı şekilde arşiv kaydının silinmesine karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 95 inci maddesinin ikinci fıkrası; "Cürüm ile mahkûm olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkûm olmazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkûmiyeti esasen vaki olmamış sayılır. Aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı tenfiz olunur."
Şeklinde düzenlenmiştir.
- 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun (5352 sayılı Kanun) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında; "Adlî sicildeki bilgiler; a) Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, b) Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık, c) Ceza zamanaşımının dolması, d) Genel af, Halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır. ", aynı Kanun'un 12 nci maddesinin birinci fıkrasında; "Arşiv bilgileri; a) İlgilinin ölümü üzerine, b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren; 1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle, 2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl Geçmesiyle, c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silinir" ve geçici 2 nci maddesinde ise; "(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. (Mülga ikinci cümle: 5/4/2012 6290/3 md.)(2) (Değişik: 5/4/2012 6290/3 md.) Bu Kanunun yayımı tarihinde, Anayasanın 76 ncı maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından, arşive alınan veya şartları oluştuğu halde ya da henüz şartları oluşmadığı için arşive alınmayan kayıtlar hakkında 12 nci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır. (3) (Ek: 5/4/2012 6290/3 md.) İkinci fıkrada sayılanlar dışında, birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan mahkûmiyetin esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinir.
"
Hükümleri yer almaktadır.
- Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; Üsküdar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.10.1995 tarihli ve 1993/1036 Esas, 1995/1096 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında sahte kimlik kullanmak suçundan 765 sayılı Kanun'un 350 nci maddelerinin birinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 1.825.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın 647 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin hükmün temyiz edilmeden 10.01.1996 tarihinde kesinleştiği, hükümlünün talebi üzerine Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce kanuni şartların oluştuğundan bahisle, söz konusu kaydın adli sicil kaydından çıkartılarak, arşiv kaydına alınmasını müteakip, hükümlünün Mahkemesine hitaben yazdığı 14.07.2020 tarihli dilekçesi ile memnu hakların iadesi ve kaydın tamamen silinmesine yönelik talepte bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; hükümlünün arşiv kaydında yer alan sahte kimlik kullanmak suçunun, Anayasa’nın 76 ncı maddesinde sayılan suçlardan olup, 5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesinde yer alan düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle yasaklanmış hakların geri verilip verilmeyeceğine yönelik bir değerlendirme yapılması yerine, dosya kapsamına uygun düşmeyen şekilde 5237 sayılı Kanun'un 51 inci maddesindeki erteleme hükümlerinden bahsedildikten sonra, "...sanık hakkında açılan kamu davasının CMK'nun 223/8 maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinin gerektiği..." şeklindeki hatalı gerekçeyle karar verilmesi Kanun'a aykırı olup kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görülmüştür.
III. KARAR
-
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
-
İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.07.2020 tarihli ve 1993/1036 Esas, 1995/1096 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.04.2023 tarihinde karar verildi.