Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/2248 Kararı

MAHKEMESİ: Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ: Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik

HÜKÜM: Mahkumiyet

Hükmün açıklandığı tarihte başka suçtan cezaevinde hükümlü olarak bulunan sanığa, Mahkemece hüküm tefhim edilirken hüküm fıkrasına "5271 sayılı CMK'nin 263/1. maddesi gereğince cezaevinde bulunan sanığın bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceği" de yazılarak ve bu hususun tefhim edilmesi gerektiği halde hüküm fıkrasına yazılmamış ve tefhim edilmemiş olması sebebiyle sanığın 17/03/2020 tarihinde verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;

1 Dairemizin 04/09/2019 tarihli bozma ilamına uyulduğu halde, UYAP ve adli sicil kayıtlarına göre Kaynarca Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2012/30 Esas 2012/74 Karar, ile 2012/9 Esas 2013/74 Karar, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/364 Esas 2011/134 Karar, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/64 Esas 2012/142 Karar ile Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/419 Esas 2012/33 Karar sayılı dosyaları ile kesinleşen mahkumiyet kararları ve derdest bulunan Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/364 Esas, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/84 Esas, İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/359 Esas, Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/66 Esas ve Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/156 Esas sayılı dava dosyaları ile sanık hakkında benzer eylemleri nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan diğer davaların tespit edilip, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla kez işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu; TCK’nin 43. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesine göre, mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmünün uygulanacağı; her iddianamenin düzenlenmesine kadar işlenen suçların zincirleme biçimde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu, iddianameden sonra işlenenlerin ise hukuki kesinti nedeniyle ayrı suçu oluşturacağı gözetilip dava dosyaları getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına yazılması, aynı fiiller nedeniyle açılmış dava veya verilmiş hüküm olup olmadığının belirlenmesi, farklı fiiller nedeniyle dava açılmasına rağmen aralarında zincirleme suç ilişkisinin bulunması halinde ise, mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirme olanağının bulunmaması durumunda bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi; zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde kesinleşen hükümlerin kapsamı dışındaki suçlar nedeniyle ek ceza verilip verilmeyeceği de tartışılarak hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmadan, eksik araştırma ve inceleme ile tüm eylemlerin zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, bozma gerekleri yerine getirilmeden sanık suç vasfında yanılgıya düşülerek sanığın hem özel belgede sahtecilik hem de resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,

2 Bozmadan önce verilen 01/03/2017 tarihli kararda sanığın 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği ve verilen bozma kararına mahkemece uyulduğu halde, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezada kazanılmış hak ilkesi gözetilmeden hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 08/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.