Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2024/2003 Kararı
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI: 2022/544 E., 2023/1818 K.
KARAR: Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 41. İş Mahkemesi
SAYISI: 2016/1116 E., 2021/344 K.
Taraflar arasındaki sigortalılık başlangıcının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının eşi, ...'nın, 1959 yılında 4618004256893 sicil numarasıyla Devlet Demir Yolları Kahramanmaraş ilinde çalışmaya başladığını, davacının ölen eşi ... Ekrem Yazıcı'dan dolayı dul maaşı alabilmek için Kuruma başvurduğunu, Kurumca davacının eşine ait böyle bir sicil kaydına rastlanmadığının bildirildiğini beyanla davacı murisinin sigorta başlangıcının 1959 yılı olarak tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum işleminde bir hata bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının talebinin hak düşürücü süreye uğradığı, hak düşürücü süreyi kesen herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin eşinden dolayı aylık almak için Kuruma başvurduğunda, eşine ait sigorta sicil kaydının olduğu belgeyi Kuruma verdiğini, ancak Kurumun bu sicil numarası ile başka birisinin emekli aylığını bildirdiğini, Mahkemece bu sicil numarası yazılarak emekli dosyasının istenilmediğini, gerekçeli kararın gerekçe bölümünde üçüncü paragrafın dosya ile ilgisinin olmadığını, eksikliklerin giderilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1 b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesi ile benzer nedenlerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı murisinin sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.
- İlgili Hukuk
Davanın yasal dayanağı, ihtilaf konusu döneme göre, 01.06.1957 yürürlük tarihli 6900 sayılı Kanun olup, bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır.
Konuya ilişkin Sosyal Sigorta Mevzuatı irdelendiğinde; 01.06.1957 yürürlük tarihli 6900 sayılı Kanun'un muvakkat 1 inci maddesi; “1 Nisan 1950 tarihinde 35 yaşını geçmiş olanlardan 60 yaşını doldurup 12 nci maddede yazılı şartları getiremediğinden aylık bağlanmasına hak kazanamayan ve a) 1 Nisan 1950 tarihinden önceki 5 yıl içinde en az 1000 gün veya çalışma vekaletince tespit olunan münavebeli işlerde çalışanların da 750 gün İş Kanunu'na tabi iş yerlerinde çalıştıklarını ispat eden,... (a) bendinde yazılı eski hizmet süreleri, sigortalıların, 01.04.1950 tarihinden önceki beş yıl içinde çalıştıkları iş yerlerinden alacakları belgeleri İşçi Sigortaları Kurumuna tevdi etmeleri suretiyle tevsik olunur.” hükmünü, 506 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yürürlükten kaldırılmış 4772, 5417, 5502 ve 6900 sayılı Kanunlar ile eklerine ve değişikliklerine göre hak kazanılmış bulunan her türlü yardım, tahsis ve ödemeler, bunların dayandığı kanun hükümleri gereğince Kurumca sağlanır ve iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malûliyet, ihtiyarlık ve ölüm sigortalarından hak kazanılmış olan gelir ve aylıkların ödenmesine, yardımların yapılmasına ve ödeneklerin verilmesine bu kanunda yazılı hüküm ve esaslara göre devam olunur. Ancak, malûliyet, ihtiyarlık ve ölüm sigortalarından bağlanmış bulunan veya bağlanılmasına hak kazanılmış olan gelir ve aylıkların alt sınırı hakkında bu kanun hükümleri uygulanır.” hükmünü, geçici 9 uncu maddesi “Yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunların geçici 1 inci maddelerine göre, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar Kuruma eski hizmet çalışma belgesi vermiş bulunanların sözü edilen maddelerde belirtilen hakları saklıdır.” hükmünü, geçici 12 nci maddesi ise “Sigortalılar namına, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara göre ödenen primler ile bunların prim ödeme gün sayıları, bu kanuna göre ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ve prim ödeme gün sayısı olarak kabul edilir.” hükmünü içermektedir.
- Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, talep konusu dönemin 1959 yılı olduğu gözetildiğinde, mülga 04.02.1957 tarihli ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında Kanun'un da halen yürürlükte olduğu göz önünde tutularak eldeki davada hak düşürücü süre olmayıp, davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın hak düşürücü süreye uğradığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
-
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
-
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.