Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2024/186 Kararı

MAHKEMESİ: İş Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR: Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen iş kazası tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkeme kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 09.10.2013 tarihli pat pat diye tabir olunan çapa makinesi kazasının bir iş kazası olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden her iki idari para cezasına karşı tek dilekçe ile dava açılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu ve davanın süresinde açılmadığı, esas bakımından; davacı hakkında tesis edilen idari para cezalarının SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı başmüfettişi tarafından tanzim edilen 11.02.2014 tarihli 104603/İNC/09 sayılı inceleme raporuna dayandığı, davacı ile S.G. isimli şahsın arasında hizmet akdinin bütün ( iş, ücret, bağımlılık ve zaman) unsurlarının mevcut olduğu tespit edildiğinden 20.09.2013 tarihi itibariyle davacıya ait işyerinin Kanun kapsamına alındığı, ilgili mevzuat uyarınca davacıya işyeri bildirgesinin yasal süresi içinde Kuruma verilmemesi nedeniyle 1.021,00 TL, 2013 yılı 9. ve 10. aylara ait Kuruma verilmeyen prim ve hizmet belgesinin denetim görevlilerince tespit edilmesi nedeniyle her ay için asgari ücretin iki katı tutarında olmak üzere toplam 4.086,00 TL idari para cezası verildiği, işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Davalı ..., ... ve ... ortak cevap dilekçelerinde; davayı kabul etmedikleri beyan ile davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.09.2021 tarihli ve 2019/670 Esas, 2021/517 Karar sayılı kararıyla; davacı ... ile yakın arkadaşı olduğu anlaşılan müteveffa ... Almanya’dan emekli olup, yılın belirli bölümünde babasının bulunduğu Bekirli köyüne geldiği, ... ile yakın dostluk çerçevesinde sık sık beraber olup, vakit geçirdikleri, davacı ...'ın babasına ait Bekirli köyünde fındık bahçesi ve pat pat diye tabir olunan römorklu çapa makinesinin bulunduğu ve bu makine ile iki arkadaş fındık bahçesine gezmek ve bu meyanda tarafların evlerinde kullanılmak üzere her iki eve odun temin ettikleri ve meydana gelen kazanın da müteveffanın evine götürülmek üzere odun nakledilirken, makinenin devrilmesi sonucu meydana geldiği, 09.10.2019 tarihinde ... ile kazazede ... yine hem vakit geçirmek, hem de odun nakletmek için davacının kullandığı römorklu çapa makinesi ile fındık bahçesinden temin ettikleri odunları naklederken meydana gelen teknik bir arıza nedeni ile makinenin hızlanarak devrilmesi sonucu meydana gelen kazanın kırsal kesim ve köylerde imece olarak ifade olunan yardımlaşma çerçevesinde olduğunu, Almanya’da emekli olup, yılın muayyen bölümünde babasının köyüne gelen ...’a ait köyde herhangi bir işyeri veya zirai uğraşısı bulunmayıp, sadece tatil ve babasını ziyaret nedeni ile geldiği, müteveffa ...’ün olay günü ve olay günü evvelinde ... ile yakın arkadaşlık çerçevesinde beraber oldukları ve bu meyanda evlerine odun temin ettikleri anlaşılmakta olup, meydana gelen kazanın oluşunda işçi (çalışan) olarak değerlendirilemeyeceği, kırsal kesim (köylerde) büyük çiftlik, geniş arazi v.s. gibi iş gücüne ihtiyaç olunan bölümlerde devamlı ve geçici işçi çalıştırılması mevcut olup, sadece Almanya’dan emekli olup, senenin muayyen bölümünde babasının köyüne gelen ...’in yakın arkadaşı ... ile beraber evlerine müştereken odun temininin, tamemen dostluk çerçevesinde dayanışma ve yardımlaşma olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, ...'ün 09.10.2013 tarihinde geçirmiş olduğu ve ölümü ile sonuçlanan kazanın iş kazası olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesi kararının davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine;

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 15.03.2022 tarih, 2021/3274 Esas, 2020/502

Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı SGK vekili ve diğer davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1 b 1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

  1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

  2. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 01.06.2022 tarihli ve 2022/5242 Esas, 2022/8255

Karar sayılı bozma kararında; Mahkemece dinlenen tanık beyanları doğrultusunda davaya konu kazanın hizmet akdine dayanan bir iş ilişkisinden kaynaklanmadığı, tamamen dostluk çerçevesinde yardımlaşma ve dayanışma işi olduğu gerekçesiyle söz konusu kazanın iş kazası olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı yönünde karar verilmiş ise de; verilen kararın eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği, Mahkemece; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; ...'in eşinin kurum denetmenlerine verdiği 18.12.2013 tarihli ifadesinde, eşi ...'in kaza tarihine kadar 20 gündür devamlı olarak ... ile birlikte çalıştığını beyan etmesi ve dinlenen tanıkların da tarafların birlikte çalışma süresine ilişkin bir beyanlarının olmaması karşısında köy muhtarı ve komşu arsa sahipleri dinlenilerek ... ile ...'in iş bu kışlık odun yapma işini kaç gündür yaptıkları, bu bağlamda aralarında işçi işveren ilişkisi mi olduğu yoksa bu çalışmanın yardım hatır amaçlı bir çalışma mı olduğu belirlenmeli; bunun yanında her ne kadar dosya kapsamında davacı adına kayıtlı bir işyerinin olmadığı anlaşılmış ise de; tarafların davacıya ya da davacının babasına ait fındık bahçesinde odun kesim işi yaptıklarına dair tanık beyanlarının varlığı karşısında; davacının babasına ait odun alım satımına yönelik bir işyeri kaydının olup olmadığı hususu da araştırılmak suretiyle tüm bu deliller bir arada değerlendirilerek olayın iş kazası olup olmadığı tam olarak belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında alınan raporlarda; davacı ... ile yakın arkadaşı olduğu anlaşılan müteveffa ... Almanya’dan emekli olup, yılın belirli bölümünde babasının bulunduğu Bekirli köyüne geldiği, ... ile yakın dostluk çerçevesinde sık sık beraber olup, vakit geçirdikleri, davacı ...'ın babasına ait Bekirli köyünde fındık bahçesi ve pat pat diye tabir olunan römorklu çapa makinesinin bulunduğu ve bu makine ile iki arkadaş fındık bahçesine gezmek ve bu meyanda tarafların evlerinde kullanılmak üzere her iki eve odun temin ettikleri ve meydana gelen kazanın da müteveffanın evine götürülmek üzere odun nakledilirken, makinenin devrilmesi sonucu meydana geldiği, 09.10.2019 tarihinde ... ile kazazede ... yine hem vakit geçirmek, hem de odun nakletmek için davacının kullandığı römorklu çapa makinesi ile fındık bahçesinden temin ettikleri odunları naklederken meydana gelen teknik bir arıza nedeni ile makinenin hızlanarak devrilmesi sonucu meydana gelen kazanın kırsal kesim ve köylerde imece olarak ifade olunan yardımlaşma çerçevesinde olduğu Almanya’da emekli olup, yılın muayyen bölümünde babasının köyüne gelen ...’a ait köyde herhangi bir işyeri veya zirai uğraşısı bulunmayıp, sadece tatil ve babasını ziyaret nedeni ile geldiği, müteveffa ...’ün olay günü ve olay günü evvelinde ... ile yakın arkadaşlık çerçevesinde beraber oldukları ve bu meyanda evlerine odun temin ettikleri anlaşılmakta olup, meydan gelen kazanın oluşunda işçi (çalışan) olarak değerlendirilemeyeceği, kırsal kesim (köylerde) büyük çiftlik, geniş arazi vs gibi iş gücüne ihtiyaç olunan bölümlerde devamlı ve geçici işçi çalıştırılması mevcut olup, sadece Almanya’dan emekli olup, senenin muayyen bölümünde babasının köyüne gelen ...’in yakın arkadaşı ... ile beraber evlerine müştereken odun temininin, tamamen dostluk çerçevesinde dayanışma ve yardımlaşma olduğunun tespit edildiği, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, Perşembe Mal Müdürlüğünün 13.07.2023 tarihli yazısında; ...'ın mükellefiyet kaydı bulunmadığı, babası... 'ın 01.01.1997 ile 31.12.2004 yılları arası mükellefiyet kaydı bulunduğu, tanık beyanlarında davacı ... ile kazalı müteveffa ...'ün işçi işveren ilişkisi bulunmadığından meydana gelen olayın iş kazası olmadığı anlaşılmakla; davanın kabulüne, ...'ün 09.10.2013 tarihinde geçirmiş olduğu ve ölümü ile sonuçlanan kazanın iş kazası olmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalılar, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

  1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 09.10.2013 tarihli pat pat diye tabir olunan çapa makinesi ile meydana gelen kazanın bir iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

  1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayıl Kanun'un 13 üncü maddesi

  1. Değerlendirme

  2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

  3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.