İş Kazası Tazminat Davası - Yargıtay Kararı - Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2024/1657 Kararı

MAHKEMESİ: İş Mahkemesi

SAYISI: 2023/45 E., 2023/258 K.

KARAR: Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen iş kazasından kaynaklanan asıl ve birleşen maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne,birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının, davalı işyerinde çalışırken 14.07.2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu yaralandığını, iş kazasının davalı işverenin ihmal ve kusuruyla meydana geldiğini, iş kazası nedeniyle müvekkilinin hem sağlığından hem işinden olduğunu, beyanla 2.000,00TL maddi tazminatın, 2.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile bu talebini artırmıştır.

2.Birleşen dava ile de 97.231,96 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili talebinde bulunulmuştur.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, iş kazasının tamamen davacı sigortalının kendi kusurlu eylemleri, dikkatsizliği, tedbirsizliği, talimatlara uygun davranmaması nedeniyle meydana geldiğini, şirket içinde gerekli eğitimlerin verildiğini, davacının kazadan dolayı kalıcı maluliyetini gerektirecek bir durum olmadığını, tedavi sonucunda tamamen iyileşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, manevi tazminat isteminin yersiz ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2020 tarih, 2019/394 Esas 2020/280 Karar sayılı kararı ile asıl dava yönünden, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 125.512,83 TL net maddi tazminatın iş kazası tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, birleşen dava yönünden, davanın kabulüne, 97.231,96 TL net maddi tazminatın iş kazası tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından bahisle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2021 tarih, 2020/1085 Esas, 2021/392 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairemizin 12.11.2022 tarih ve 2021/7921 Esas 2022/13584 Karar sayılı kararı ile "...Mahkemece, 25.05.2017 tarihli hesap raporuna davalı tarafça itiraz olunduğundan davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmakla, daha sonra alınan 17.02.2020 tarihli hesap raporu ile belirlenen ek 97.231,96 TL’lik kısım yönünden açılan ve asıl dava ile birleşen ek davanın kabulüne karar verilmiş olması, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlali olmakla, yerinde değildir. Öte yandan, alınan 25.05.2017 tarihli hesap raporunda, SGK’dan ödenen geçici iş göremezlik gelirinin rücuya kabil kısmının (%90 oranı) hesaplanan maddi tazminat tutarından tenzil edilmediği anlaşılmakla; iş bu raporda esas alınan SGK’dan ödenen geçici iş göremezlik gelirinin rücuya kabil kısmını da (%90 oranı) tenzil etmek suretiyle davacının maddi tazminat alacağı hakkında bir karar vermekten ibarettir. Kabule göre de dava dilekçesinde davacının sürekli iş göremezlik oranının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmadığından ve davanın belirsiz alacak davası olduğundan bahisle fazla ilişkin haklarını saklı tutarak 2.000 TL tutarında manevi tazminat talebinde bulunan davacının bu talebinin mahkemece hukuki yarar yokluğundan bahisle usulden reddi hatalıdır.

Manevi tazminat talebinin bölünemeyeceği ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gözetilip ileride dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak verilen temyiz incelemesine konu yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile"..Bilirkişi ...,...,..., ve .... tarafından 06.01.2020 tarihinde hazırlanan bilirkişi heyet raporunda; meydana gelen kazanın işveren tarafından yürütülmekte olan bir iş nedeniyle ve iş saatleri içerisinde olmasından dolayı 5510 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesine göre iş kazası olduğunu, kazazede ....'ın %10 oranında, davalı işverenin de %90 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.

25.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda işverene rücü edilebilecek miktarın %90 oranında belirlenerek karşılanmayan zarardan tenzil edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında toplanan deliller, alınmış olan raporlar ve tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacının 14.07.2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle %34 oranında malul kaldığı, davacının iş kazası nedeniyle %10 oranında kusurlu bulunduğu, davacının bu haliyle bilirkişi hesap raporunda da belirtildiği üzere maddi tazminata hak kazandığı Mahkememizce kabul edilmiştir.

Manevi tazminat talebi bölünemeyeceğinden ve belirsiz alacak davasına edilemeyeceğinden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir..." gerekçesiyle

Asıl davanın kısmen kabulüne,

125.512,83 TL net maddi tazminatın iş kazası tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine,

Birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili meydana gelen iş kazasında müvekkili şirketin kusurunun olmadığını, üzerine düşen tüm önlemleri almış olduğunu, Mahkemece alınan hesap raporunda, Sosyal Güvenlik Kurumunun kazalı sigortalıya bağladığı gelirin, tüm peşin sermaye değerli gelirinin artırılmış halinin davalı kusuru oranında da değil tamamının hesaplanan maddi tazminat tutarından düşülerek belirlenmemesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

  1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe giren sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

  1. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

  1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 417 inci maddesi, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun'un 4 üncü maddesi

hükümleridir.

  1. Değerlendirme

1.Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında davacı tarafından istinaf edilmeyen 125.512,83 TL'den SGK’dan ödenen geçici iş göremezlik gelirinin rücuya kabil kısmının (%90 oranı) hesaplanan maddi tazminat tutarından tenzil edilmesi gerektiği ile manevi ileride dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına karşın geçici iş göremezlik tutarının hesaplanan maddi tazminat tutarından tenzil edilmemiş olması ve manevi tazminat ile ilgili istem yönünden kesin hüküm teşkil edecek şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

İlk Derece Mahkemesi hükmünün tamamen silinerek yerine,

1 Asıl dava yönünden;

Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine,

1 ) 123.754,84 TL net maddi tazminatın iş kazası tarihi olan 14.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2 ) İleride dava açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminat talebinin reddine,"

Birleşen dava yönünden; davanın reddine,

Asıl dava yönünden

1 Harçlar Kanunu ve Tarifesi uyarınca alınması gereken 8.573,79 TL harçtan, kabul ve red oranına göre 8445, 18 TL'sinin davalıdan tahsili ile geriye kalanın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

2 Davacının peşinen yatırmış olduğu 490,20 TL harcın da,128, 61 TL'sinin mahsubu 361,59 TL'sinin davacıya iadesine,

3 Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen; maddi tazminat alacağı yönünden 19.563,226 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4 Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen; reddedilen manevi tazminat alacağı yönünden 2.000.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5 Davacının yaptığı ve karşıladığı posta masrafı (tebligat ve müzekkere gideri) 397,38 TL, bilirkişi reddiyatı 1.310,00 TL olmak üzere toplam 1.707,38 TL yargılama giderinden, davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.681,76 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

6 Davalının yaptığı ve karşıladığı posta masrafı (tebligat ve müzekkere gideri) 195,00 TL, olmak üzere toplam 195,00 TL yargılama giderinden, davanın reddedilen kısmına tekabül eden 2.92 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,

7 Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinden artan avansın, kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesine başvurma istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Birleşen dava yönünden

1 Alınması gerekli 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 332,10 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan 152,20 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,

2 Davalı kendini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

3 Davalının yapmış olduğu herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

4 Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinden artan avansın, kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesine başvurma istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı." ibarelerinin yazılması suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi