Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2023/679 Kararı

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI: 2021/76 E., 2022/875 K.

vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ: 05.05.2015

HÜKÜM/KARAR: Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI: 2015/375 E., 2020/509 K.

Taraflar arasındaki iş kazasından sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi tazminat ile manevi tazminat istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı şirkete ait iş yerinde hidrolik pres makinesinde delik kalıp ayarlama işinde çalışırken 29.03/.012 tarihinde iş kazası geçirdiğini, bu kazanın kalıptan kopan parçanın müvekkilinin burnuna ve burnundan sekerek sol gözüne gelerek gerçekleştiğini, kaza sonucu sol gözünde %90 oranında görme kaybı meydana geldiğini, kaza sonrasında Sosyal Sigortalar Kurumunca müvekkiline gelir bağlandığını, kazanın tamamen iş yeri güvenliği önlemleri almayan işveren ve işveren adına hareket edenlerin kusuru ile meydana geldiğini belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, talep etmiştir.

Davacı vekili talep arttırım dilekçesi ile; maddi tazminat talebini 319.000,00 TL olacak şekilde arttırırken bu tutara kaza tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesini de talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde,iş kazasının meydana gelmesinde tüm kusurun davacının kendisine ait olduğunu, davacının işyerinde devamlı kullanmakta olduğu iş makinesini kaza günü dikkatli ve kuralsız çalıştırdığını, işe başlamadan önce üst kalıp ile alt kalıp boş halde ayarlanıp kontrol edilmesinin gerektiğini beyan ederek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; 339.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 29.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29.03.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde, iş kazasının meydana gelmesinde tüm kusurun davacıya ait olduğunu, davacının kaza günü işyerinde devamlı kullanmakta olduğu hidrolik presi iş güvenliği güvenlik tedbirlerine uymadan dikkatsiz ve kuralsız çalıştırdığını, işverene atfedilen %60' lık kusur oranının hak ve hakkaniyete uygun olmadığı, 18.02.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda da işletmenin gerekli talimat ve eğitimleri tam olarak sağlamadığı hususunun gerçekle bağdaşmadığını, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin 2/3'ünün hüküm altına alınmasının hakkaniyete uygun olmadığını, tamamen reddinin gerektiği, fahiş maddi tazminatın tamamen kabulüne yönelik kurulan hükmün usul ve yasalara uygun olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu iş kazasının meydana geldiği tarihte yürürlükte olan İş Sağlığı ve İş Güvenliği ile ilgili hükümlere uymayan gerekli talimat ve eğitimleri tam olarak sağlamayan ve makine üzerinde toplu korumaya veya tehlikeyi sınırlamaya yönelik iyileştirmeye yapmayan işverenin olayda %60 oranında, işçinin iş deneyimi göz önüne alınarak kendisinden beklenenin aksine makinenin kalıp değiştirme işlemini uygun şekilde yapmaması ve kişisel koruyucu donanım (gözlük) kullanmayarak kendisini kazanın etkisinden korumaması sebebiyle olayda % 40 oranında kusurlu olduğunu belirleyen kusur raporunun isabetli olduğu, maddi tazminat hesabı yönünden açık bir istinaf sebebi bulunmadığı da dikkate alındığında davacının maddi tazminat talebinin hüküm altına alınmasında hata bulunmadığı, manevi tazminat miktarına yönelik istinaf nedenine göre, iş kazasının meydana geldiği tarih, ülkenin ekonomik ve sosyal koşulları, hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur oranı, manevi tazminatın amacı, kapsamı ve caydırıcılık etkisi dikkate alınmak sureti ile takdir edilen miktarının, istinaf edenin sıfatı dikkate alınarak somut olay ile manevi tazminatın kapsam ve amacına uygun olduğu, gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili,iş kazasının meydana gelmesinde tüm kusurun davacıya ait olduğunu, iş verenin işletmede tüm iş güvenliği tedbirlerini aldığını, davacının kaza günü işyerinde devamlı kullanmakta olduğu hidrolik presi iş güvenliği güvenlik tedbirlerine uymadan dikkatsiz ve kuralsız çalıştırdığını, işverene atfedilen %60' lık kusur oranının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

  1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

  1. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

  1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 417 inci maddesi, 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 4 üncü maddesi hükümleridir.

  2. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde temyiz sebepleri ve kapsamına göre davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...