Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2023/3294 Kararı
MAHKEMESİ: İş Mahkemesi
SAYISI: 2020/261 E., 2021/189 K.
KARAR: Kısmen Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işverene ait tatil köyünde, 15.10.1994 01.12.2006 tarihleri arasında bekçilik, güvenlik, çöp toplama,havuz temizleme, eşya taşıma, bahçıvanlık v.b işlerde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Odak İnşaat ve Turizm Yatırımları Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; husumetin yanlış tevcih edildiğini, davacının müvekkili olan şirketin Bodrum Turgutreis Yalı mevkiinde Odak Tatil Köyü ünvanı ile maruf devre mülk tatil köyünde belirli süreli iş sözleşmesi ile mevsimlik işçi statüsünde çalıştığını, yaz sezonunun bitmesi ile de 30.09.2006 tarihinde işine son verildiğini, SSK ve işyeri dosyası kayıtları ile de sabit olduğu üzere davalı işyerinde davacının işe giriş tarihi 26.06.2003 olduğunu, belirli süreli iş sözleşmesi ile mevsimlik işçi olarak çalıştığının sabit olduğunu, davacıya herhangi bir borç bulunmadığını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Başkanlığı İş Müfettişliği raporunun iddia ve savunmalarını teyit ettiğini, mevsimlik işçi statüsündeki davacının kıdem ihbar gibi taleplerinin iş kanununa aykırı olduğunu, davacının davasının hukuki dayanağanın bulunmadığını belirterek öncelikli iptidai itirazlarının kabulü ile davanın yetki ve görev yönünden ... İş Mahkemesine gönderilmesi hususundaki itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu Odak İnşaat Tur. Yatırımları Tic. A.Ş.'ne ait...... 0261 nolu işyerinin 01.05.1987 tarihinde yasa kapsamına alınıp 31.05.1991 tarihi itibariyle yasa kapsamından çıkarılmış olduğunu, bu sebeple 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan işyeri dosyasının imhaya gönderildiğinin tespit edildiğini, davacının davalı işyeri çalıştırılmadığı dönemlerde çalışması düşünülemeyeceği için öncelikle bu tarihten sonraki iddiasının hukuken dayanaksız olduğunu bu nedenle böyle bir işyerinin bulunup bulunmadığı ve işyerinin hangi tarihlerde 506 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu gibi hususların araştırılması gerektiğini, vergi dairesi ve Bağ Kur kayıtlarının sorulması ve savcılık tahkikatı yolu ile davalı işyerinin faaliyetine başladığı ve sona erdiği tarihin açıklık kazanması gerektiğini, diğer yandan kurum kayıtlarının incelenmesinde davacının davalı olarak gösterilen Odak İnşaat Tur. Yatırımları Tic A.Ş.'ne ait ..... nolu tatil köyü işletmesi işyerinde ve bölgemizde işe gidişinin yapılmadığı ve çalışmasının olmadığının tespit edildiğini, adı geçen sigortalının ilk kez dava konusu döneme de rasgelen 27.06.2003 30.09.2006 tarihleri arasında düzensiz olarak ... bölgesinde 428077.34 nolu işyerinde düzensiz çalışmalarının tespit edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.02.2015 tarihli ve 2008/668 Esas, 2015/123 Karar sayılı kararıyla;
Davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı işyerinde;
03.07.1995 31.10.2002 tarihleri arasında 2637 gün,
23.06.2003 31.12.2003 tarihleri arasında 188 gün,
16.07.2004 01.12.2004 tarihleri arasında 165 gün,
02.06.2005 02.10.2005 tarihleri arasında 120 gün,
01.06.2006 01.12.2006 tarihleri arasında 180 gün olmak üzere fiilen toplam 3290 gün asgari ücret ile çalıştığının ve bu çalışmasına ilişkin 2728 gününün bildirimlerinin yapılmadığının ve primlerinin ödenmediğinin tespitine, karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
-
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
-
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 02.11.2015 tarih, 2015/21266 Esas, 2015/18315
Karar sayılı Bozma ilamında;
2.1.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacı adına; 27.06.2013, 16.07.2004, 02.06.2005, 01.06.2006 tarihli işe giriş bildirgelerinin verildiği, davalı işverene ait işyerinden, davacının 27.06.2003 tarihinden itibaren her yıl, yılın belirli dönemlerinde çalışmasının bildirildiği, davacının adına düzenlenmiş 16.08.2003 tarihinden itibaren bazı aylara ilişkin para makbuzlarının ibraz edildiği, ..., ... ile ...'in şikayeti üzerine düzenlenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu'nun 20.03.2008 tarihli inceleme raporunda, mevsim itibariyle çalışan kimsenin olmadığı, mevsimlik olarak her yıl yenilenen sözleşmeler ile çalıştıklarının tespit edildiği, davalı işverenin cevap dilekçesinde davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığını savunduğu ve bir kısım tanıkların da davacının mevsimlik çalıştığını beyan ettiğinin anlaşıldığı,
2.2.Yapılacak iş, davacının davalı işyerindeki çalışmasının sezonluk bir çalışma mı yoksa yıl boyunca devam eden sürekli bir çalışma mı olduğunu tespit etmek olup bunun için de, öncelikle davacının iddiasına göre, davalı işverene ait devre mülk tatil köyünde, bahçıvanlık, bekçilik, getir götür gibi vs işleri yaptığını belirttiği anlaşılmakla davacı ile diğer 3 kardeşinde benzer taleplerle davalı işverene karşı davalar açtığı gözetildiğinde, davacının yaptığı iş açık ve net belirlenmeli, mali müşavir ve otel işletmecisi bilirkişilerden alınan rapor içeriğinde, en az bir teknik eleman, 4 güvenlik görevlisi, 1 temizlik personelinden oluşan bir ekip ve yaz kış çalışacak 1 bahçıvana gereksinim olduğu yönünde görüş sunulmuş olduğu, yine Ziraat ve Harita mühendislerinden oluşan bilirkişilerden oluşan raporda ise, kışın herhangi bir bakım gerektirmediği, yazın ve bahar dönemlerinde ise 1 kişinin yeterli olabileceği, kazı dolgu ve ya yeni bitki ekim dikimi sırasında ise 2 ya da 3 çalışana gereksinim olabileceği şeklinde görüş sunulduğu belirlenmiş olup tüm bu hususlar gözetildiğinde, davalı işverene ait devre mülkte yaz kış 4 kişinin çalışmasının gerekip gerekmeyeceği şüpheye mahal bırakmaksızın netliğe kavuşturulmalı, ayrıca davacının, davalı işverene ait devremülkte barakada kaldığını beyan etmiş olması nazara alınıp davacının dava konusu dönem boyunca adrese kayıt sisteminden adresi araştırılmalı ayrıca bu tarihlerde nerde oy kullandığı tespit edilmeli, re’sen araştırma ilkesi doğrultusunda, ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmalı, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanları alınmalı, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
Mahkemenin Bozma ilamına uyarak verdiği 06.07.2018
tarihli ve 2016/29 Esas, 2018/212 Karar sayılı kararıyla;
Davacının davasının kısmen kabulüne,
Davacının davalı işverene ait iş yerinde
03.07.1995 31.10.2002 tarihleri arasında 2637 gün,
23.06.2003 31.12.2003 tarihleri arasında 188 gün,
16.07.2004 01.12.2004 tarihleri arasında 165 gün,
02.06.2005 02.10.2005 tarihleri arasında 120 gün,
01.06.2006 01.12.2006 tarihleri arasında 180 gün olmak üzere 3290 gün asgari ücretle çalıştığının, 562 gününün bildirimlerinin yapılıp primlerinin ödendiğinin, 2728 gününün bildirimlerinin yapılmadığının ve primlerinin ödenmediğinin tespitine, karar verilmiştir.
B. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarih, 2018/5714 Esas, 2020/4099 Karar sayılı Bozma ilamında;
2.1.Eldeki davada, bozma öncesi ve sonrası yapılan yargılama ve toplanan delillerle göre, davacı dışındaki kardeşlerin kuruma verdiği dava öncesi 12.12.2007 tarihli şikâyet dilekçeleri, taraflar arasında çekilen karşılıklı ihtarname ve içeriklerinde sezon dönemlerinin açıkça belirtilmemiş olması, davacı ve kardeşlerinin ikamet kayıtlarının davalı şirkete ait olan ve iki katlı (çalışma dönemlerine göre 80 bina 160 tek tip daire) villaların bulunduğu, devre mülk sistemi ile işletilen tatil köyü içerisinde bir binadan oluşturulmuş ve davalı işverenin “lojman” ibaresi ile davacı ve kardeşlerine bu bölümü tahsis ettiğinin anlaşılması, davacı ve kardeşleri adlarına “personel” ibaresi yazılmak suretiyle davalı işveren şirketin yetkilisinin imzalarını inkâr etmediği ve uyuşmazlık konusu olan sezonluk dönem (01 Haziran 01 Ekim arası) dışında imzalanan ve ödenmiş olan paralara ilişkin makbuzlar ve davalı tatil köyü işletmesinin su tüketimlerinin yılın tüm zamanlarına yayılmış olduğunun açıkça belirgin olması ile dinlenen bordrolu tanık beyanları anlatımları içeriğinden, davalıya ait 21 dönüm üzerine kurulu en az 4,5 dönümlük bahçe ve çim alanı bulunan tatil köyü işyerinde, işyerinin kapsamı ve davaya konu edilen ve yapılan işlerin niteliği dikkate alındığında davacının iddiasına konu olan işler bakımından mevsimlik çalışmanın bulunmadığı, tam aksine davacının hizmetinin sürekli çalışma ile geçtiği kabul edilmelidir.
Ne var ki, davacının hizmet bildirimlerinin davalı şirkete ait ...’da bulunan ve 03.07.1995 tarihi itibari ile kanun kapsamına alındığı anlaşılan ve büro niteliğindeki 428077 sicil numaralı işyerinden yapılmış bulunduğu, ancak davacının iddiasının ...’daki işyerinde değil, kapsam ve nitelik itibari ile farklı prim nispetlerine tabi olan ve Tatil köyü niteliğindeki işyerinde geçtiğinin belirgin bulunması karşısında, öncelikle davacı adına ...’dan yapılan bildirimlerin iptali, devamında ise, davalı işverene ait olan ve 01.12.2002 tarihi sonrası bakımından tescilsiz olduğu anlaşılan “tatil köyü” niteliğindeki işyerinden talebe konu dönemde davacı adına yatırılan prim ve yapılan bildirimlerin aktarılması gerektiğinin tespitine dair karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,
Davanın kısmen kabulü ile,
Davacının dava dışı 428077.34 sicil numaralı büro işyeri olarak faaliyette bulunan işveren tarafından kuruma bildirilen 27.06.2003 30.09.2006 tarihleri arasındaki 562 günlük çalışma kayıtlarının iptaline,
Davacının 15.10.1994 01.12.2006 tarihleri arasında davalı Odak İnş. Turizm Yatırımları A.Ş.'ye ait Turgutreis Beldesi Odak Devre Mülk Tatil Köyü Yöneticiliği işletmesinde sürekli ve kesintisiz olarak asgari ücretle toplam 4368 gün çalıştığının ve bu çalışmalarından 562 günlük çalışmasının 428077.34 sicil numaralı işyeri tarafından fer’i müdahil Kuruma bildirildiği, 3806 günlük çalışmasının bildirimlerinin yapılmadığının ve primlerinin ödenmediğinin tespitine ve dava dışı 428077.34 sicil numaralı işyeri tarafından kuruma bildirilen 27.06.2003 30.09.2006 tarihleri arasındaki 562 günlük çalışmalarının davalı Odak İnş. Turizm Yatırımları A.Ş.'ye ait Turgutreis Beldesi Odak Devre Mülk Tatil Köyü kaydına aynen aktarılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili; tanık beyanlarının çalışma olgusunu ispatlayamadığı, yazılı delille iddianın ispatlanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
Davalı şirket vekili; tanık beyanlarının çalışma olgusunu ispatlayamadığı, yazılı delille iddianın ispatlanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının15.10.1994 01.12.2006 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
- İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7 nci maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin 10 uncu fıkrası.
-
Değerlendirme
-
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
-
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgilisine yükletilmesine,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.